“Nerelisin?”
dediklerinde, “Karamanlıyız...” dediğimiz zaman, bize “Konya-Karaman mı?..”
“Karaman,
Antalya'nın köyümü?..
"Karaman
Kastamonu tarafında mı?..” diyenlere.... Şu fıkrayı anlatın efendim.
KARAMANLI YAZAR HASAN BARAN
Karaman’lının
biri yıllar önce İtalya’da Fiat fabrikasında işçi olarak çalışıyormuş....
O
zamanki Sovyet lideri Krusçev, resmi bir ziyaret için İtalya’ya gelmiş.
Programda Fiat tesisleri de var. Fabrikanın tezgâhları arasında dolaşırken
Karaman’lıya rastlamış. Herkesin gözü önünde “Vay Karaman’lı kardeşim, şu
aralar hiç elma göremiyoruz ” diye sarılıp kucaklaşmış. Orada ayaküstü sohbet
etmişler.
Tüm
protokol bu dostluktan şaşkın… Konuk gittikten sonra patron Agnelli
Karaman’lıyı çağırıp, Krusçev’i nereden tanıdığını sormuş. Hemşehrimiz ‘Hiiiç’
demiş. “Ben eskiden 1 Mayıs kutlamaları için Moskova’ya gitmiştim, giderken
elma götürmüştüm kendisine. Orada tanışmıştım.”
Olay
unutulmuş. Üç beş ay sonra bu kez Amerika Başkanı Nixon gelmiş İtalya’ya.
Yine
aynı program ve fabrika ziyareti… Tezgahların arasında “Vay Karamanlı kardeşim
… Vay Nixon…” muhabbeti.
İyice
meraklanan patron ziyaretten sonra Karaman’lıyı yine çağırtmış. Soru da cevap
da aynı.
“Bir
ara Amerika’ya göç etmeye kalkıştım. New York’ta başım polisle belaya girdi. Bu
Nixon o zaman çiçeği burnunda bir avukattı. Çantamda elma kalmıştı onu
vermiştim kendisine, beni o savunmuştu.”
Olay
bu kadarla kalsa iyi.
İki
ay sonra Fransa Başkanı De Gaulle ziyaretinde de aynı manzara yaşanınca patron
Agnelli derin bunalımlara girmiş. Kendisini tanıyan yok. Yanında çalışan
Karaman’lının uluslararası çevresi var.
- De
Gaulle’ü nereden tanıyorsun?
-
Nazilere karşı Paris’te yeraltı savaşı yapıyorduk. Özel kuryesiydim.
- Sen
herkesi tanır mısın?
-
Evet, hemen hemen... Patron iyice hırslanmış.
-
Neredeyse Papa da arkadaşım diyeceksin.
Karamanlı
gülmüş.
-
Tabii. Yakın arkadaşımdır.
Çıldırma
noktasına gelen Agnelli haykırmış:
-
İspatla. İspatlayamazsan kovarım...
Karamanlı;
-
Tamam, bu pazar ayininde Vatikan meydanında olun. Papa balkondan halkı takdis
ederken ben yanında olacağım.
Patron
pazarı iple çekmiş.
Vatikan’da
Papa’yı bekleyen kalabalığın arasına karışıp beklemeye başlamış. Bir süre sonra
Papa balkona çıkmış. Yanında bizim Karamanlı ... Kalabalığa bakınıp duruyor,
patronunu bulmaya çalışıyor.
O
sırada bir kargaşa olmuş. Biri bayılmış.
Karamanlı
bayılanın kendi patronu olduğunu görünce Papa’ya “Bana müsaade” deyip meydana
koşmuş.
Agnelli
yerde yatıyor. Bir iki kişi de ayıltmaya çalışıyor.
Karamanlı
çevresindekilere, “Bu benim patronumdur, ne oldu?” diye sorunca biri cevap
vermiş:
- Siz
Papa ile balkona çıktığınızda bunun önünde iki Japon turist vardı. Japonlardan
biri senin patronuna döndü. “Şu sağdaki bizim Karamanlı ama yanındaki kim?”
diye sorunca seninki düşüp bayıldı.