Aklı yayvan: Aklı havada.
“Allı güllü giyyodu, ben de aklı yayvan bellediydim.”
**
Ayaklarını kösmek: Ayaklarını
uzatmak, ayaklarını uzatarak oturmak.
“Ayaklarını kösmeden otur.”
**
Azına bakmak: Bir kişinin
sözünü dikkate almak.
“Anasının azına bakıyo hep”
**
Boğazına geçirmek: Vermemek
niyetiyle borç almak.
“Önce boğazına geçirdiğin paraları bi vir.”
**
Öküzün bostanda
gezdiği gibi gezmek: Dikkatsiz, kıra döke yürümek.
“Gözüyün önne bah, devenin bostanda gezdiği gibi geziyon.”
**
Dişine taş değmek: Olumsuz bir durum
olduğunu hissetmek, endişelenmek.
“Gel didi ya dişime daş değdi.”
**
Döv döv kara
demir: Nasihatten anlamamak.
“Nolacak döv döv kara demir, ne desen boş gardaşım.”
**
Eke bilmiş: Yaşından veya
kendisinden beklenmeyecek şeyleri bilen, akıllı, bilgiçlik taslayan.
“Seni eke bilmiş seni! Bunları da mı bilirdin?”
**
El üfelemek: Muhtaç olmak.
“Kimsiye el üfelemedim çok şükür.”
Gönünü görmek: Razı etmek.
“Gönünü görün, savışdırın gitsin.”
**
Harp itmek: Ağız kavgası
yapmak.
“Gız, anasıynan harp idiyo.”
**
Heç yön ardı
olmak: Beceriksiz olmak, basit bir işi dahi başaramamak.
“Bacım anam heç yön ardında mısın, ıcık gayret it.”
**
İtten irezil
etmek: Sözle hakaret ederek küçük düşürmek.
“Adamı milletin içinde itten irezil ittin.”
**
Pel pel baķmak: Anlamsız, şaşkın
bir biçimde bakmak.
“Emmimgil pel pel bakakaldılar.”
**
Zıllıkçılık etmek: Oyunbozanlık
etmek.
“Zıllıkçılık itme adam.”
**
Gavurga: Kavrulmuş buğday.
“Misafire gavurga ikram edildi.”
**
Cavurtu: Gürültü patırtı.
“Kesin şu cavurtuyu.”
**
Eftikli: Vesveseli,
kuruntulu.
“Bu eftikli gızın lafına bakma.”
**
Ganiyetsiz: Aç gözlü.
Nadar ganiyetsiz bi adammış bu!
**
Ziyinsiz: Safça
düşüncesizse hareket eden insan.
“Ziyinsiz senin bu gızın.”
**
Gaçılmak: Yoldan çekilmek,
yolu açmak.
“Gaçılın len, motur geliyo.”
**
Ķısıktırmak: Köşeye
sıkıştırmak, darda bırakmak
“Çok bunaldım, alacaklılar kısıktırdı.”
**.
Başını bağrını
yemek:
1-Beklenmeyen, abartılı bulunan, garip karşılanılan bir
durumda söylenirdi.
2- Ölmek anlamında beddua olarak kullanılırdı.
“Başını bağrını yiyesiceler, gül gibi çocuğu mahvittiler.”
**
Burgu: Matkap
“Kirişi burguynan delelim.”
**
Gısdırğaç: Mandal
“Gısdırğaçları getir, çamaşır asacam.”
**
İlenger: Büyükçe leğen.
Geniş ve çukur tencere. Büyük kazan.
“Çabık, ilengeri getirin.”