Kıymetli okuyucularım, yorgunluğum sebebiyle uzunca bir yazı kaleme alamadım; lâkin sizi sekizli hece ölçüsü ile yazdığım uzun ancak akıcı bir şiirimle selâmlıyorum haftanın bu ilk gününde.
Petek Olmadın Balıma
Yüreğime şırıl şırıl
Aktığını hiç görmedim
Gözlerime pırıl pırıl
Baktığını hiç görmedim
Yıkılırken gönül evi
Uçar gider kalpten sevi
Çatısına bir tek çivi
Çaktığını hiç görmedim
Petek olmadın balıma
Bir gün konmadın dalıma
Aşk bileziğin koluma
Taktığını hiç görmedim
Seni yazdım kâğıt kâğıt
Gelip efkârımı dağıt
Aşkın arkasından ağıt
Yaktığını hiç görmedim
Göğe savrulan külümden
Ne istedin sen gülümden
Bunca ettiğin zulümden
Bıktığını hiç görmedim
Her işimi sürdün bayra
Rabbim beni senden ayra
Gördüğüm rüyânın hayra
Çıktığını hiç görmedim
Sırtımı getirip tuşa
Namluyu çevirdin kuşa
Tek kurşunu bile boşa
Sıktığını hiç görmedim
Hakk'ın bizi boğuk sese
Muhtaç edip bir nefese
Sevenleri bir kafese
Tıktığını hiç görmedim
Övüp durma hep kendini
Bulamazsın menendini
Sel olup hasret bendini
Yıktığını hiç görmedim
Çözemedin aşk gizini
Bulamadın hiç izini
Geçip karşıma dizini
Çöktüğünü hiç görmedim
Başımdaki mezar taşı
Varılacak yolun başı
Aşkım için damla yaşı
Döktüğünü hiç görmedim
Rûhumdaki ateş gibi
Terk etmeyen bir eş gibi
Sabahları Güneş gibi
Söktüğünü hiç görmedim
Bilemezsin mânâsını
Tutmadın sevdâ yasını
Bir gün gönül tarlasını
Ektiğini hiç görmedim
Geçemezsin Nil Nehri'ni
İçemezsin sen zehrini
Yıllar süren aşk kahrını
Çektiğini hiç görmedim
Sevdâ denen şu yapının
Sahibi ol, o tapunun
Bana doğru aşk topunun
Sektiğini hiç görmedim
Yol vermeyen aşk çölünün
Ateşiyim ben külünün
Senden gelen aşk gülünün
Koktuğunu hiç görmedim
Mevlâm toplar meydanlara
Hesap sorar tüm canlara
Durduk yere zindanlara
Soktuğunu hiç görmedim
Virân oldu gönül bağı
Sona erdi sevdâ çağı
Yüreğime aşk bayrağı
Diktiğini hiç görmedim
14 HAZİRAN 2020 / SAAT: 22.09 / MERSİN