Kar yağmadı, yağar inşallah...
Açtık elimizi semaya Allah kabul etsin diye bekliyoruz.
Ya dualarımız kabul olmazsa...
Ya yağmazsa?
* * *
CNN Türk haberde söylüyor; Karaman'da Ayrancı-Ambar Köyünde yine obruk oluşmuş...
Tarla sahibi konuşuyor. "Obruklar son bir kaç yıldır oluyor... İsteğimiz, yetkililerin bir an önce bu olaya kökten çare bulması" diyor.
Kendine bakmıyor, kökten bir çare diyor.
Niye son bir kaç yıldır oluyor acaba!
Sen gereğini yapmazken ne çözüm bulacak başkası sana!
Bir de mısır tarlasının içinde konuşuyor iyi mi?
La yıllardır "mısır ekmeyin, suyumuz bitiyor" dedikçe cebinize girecek paraya baktınız, ekmeye devam ettiniz ya! Kimileri de çıkarları için çanak tuttu, destek verdi suları yok etmenize...
Allahualem kaçak su kuyun da vardır. Aslında kaçak demek doğru değil. Devletin gördüğü ama görmezden geldiği kaçak olur mu?
Bak sebep, işte sonuç!
Senin çok su tüketen bitkileri ekmen, her yere mantar gibi izinsiz kuyu kazman sebep, suyun bitmesi, obrukların oluşması sonuç...
Sorumluları, suçluları ben biliyorum. Böyle yapmalarının nedenini de biliyorum. Sorumlu sen değilsin ama sonuca sen katlanacaksın kardeşim... Dahası biz çekecez, torunlarımız çekecek susuzluğun yokluğunu!
O kökten çareyi de yıllardır söylüyorum ama bize izin-destek vermiyorsunuz!
Boş vaatlere, kuru laflara, şeytanın kaşına gözüne bakıp yanlışın arkasından gidiyorsunuz.
* * *
Bak kardeşim!
Evren büyük bir patlama ile oluşmuş. "Bing-bang" diyorlar bilim adamları. Bir noktadan koskoca bir evren...
Noktayı koyan, patlatan ve evreni yaratan, şüphesiz Allah!
"Ol" deyince olduran yüce yaratan evreni bile oluşturmak için bir sebep oluşturmuş; patlama...
Bir sebep, sonra sonuç.
Motorun yağını koymazsan yatak sarar. Motorun yanmasına sebep senin yağı koymaman. Yani Tanrı senin motoru çalıştırman için yağını, suyunu, yakıtını koymanı şart koşuyor. Başka çaren yok!
Senin Müslüman olman, başka dine mensup olman, yakıtı koymadan motoru çalıştırmanı sağlamaz.
Her şeye Kadir olan Tanrı; "Müslümanlar ayrıcalıklıdır, benim korumam altındadır, çalışma, üretme, ben sizi doyururum, giydiririm" dememiş. Müşriklere "yok ol!" deseydi mesela, mücadeleye gerek yoktu. Ama peygamberinin savaşmasını istemiş, bilimin, teknolojinin gereğini yapmasını istemiş. Hatta yapmazsan kaybedersin demiş ve peygamberi olduğu halde kaybetmiş.
Anla artık!
Tanrı kuralları koymuş... O kurallar, Tanrının yarattığı evrenin kuralları... Hangi inançtan olduğunun önemi yok. Hıristiyan, putperest, Yahudi olmanın bir önemi yok. Tek şart; o kuralları sağlaman.
Kırk dua etsen de suyu içeceksin. "Hem su içmeyim hem de Tanrıya dua ederim beni yaşatır" olmaz. Yaşamak için kuralları yerine getireceksin. Allah'tan "kar yağdır" duasını et ama sen gereğini yapmazsan kar yağmaz kardeşim, savaşı kaybedersin!
Çiçek, ancak uygun şartlar oluşursa açar, büyür gelişir...
Mikrobu yersen, hasta olman kaçınılmaz.
Bunlar evrenin kuralları yani yaratıcının koyduğu kanunlardır.
Kendiliğinden olmaz hiç bir şey ve bir sebep gerekir.
Depremi durduramazsın, ancak tedbir alırsın. Ateizmin en çok olduğu ülkede 9 şiddetinde bir depremde hiç kimse ölmezken, senin ülkende 250 bin kişi ölüyorsa, bunda Allah'ın suçu yok! Allah Müşriklere kıyak çeker mi?
Teknolojide çağdaş medeniyeti yakalaman için dindar olman, ümmet olman gerekli değil ancak millet bilinci gerekiyor. Kul-köle olmamak için ülkeni, vatanını sevmen gerekiyor.
Yaratanın kanunlarına uyacaksın!
Lambayı yakmak için elektrik olacak... Elektrik için de bilim ve teknolojiye yani Atatürk'ün ifade ettiği o çağdaş medeniyetine ayak uyduracaksın. Uyarsan güçlü olursun. Güçlü olmak için çalışacak, üreteceksin. Yattığın yerden cuma mesajı göndermek yetmiyor!
Güçlü olursan insanların aç-sefil olmaz, başkalarına köle olmazsın, bağımlı olmazsın.
Yoksa üstüne gelen füzeleri durdurmak için baş vakit namaz kılmak, oruç tutmak yetmiyor, dua etmekle o füzeleri durduramazsın!
* * *
Kar yağmıyorsa sebebi Tanrı değil, sensin!
Sen ne yaptın ki yağsın?
Suyu boşa harcamayacaktın,
Mısır ekmeyecektin,
HES'leri yapmayacaktın,
Ormanı kesmeyecektin, yakmayacaktın, ağaç dikecektin,
Bilimin ve teknolojinin gereklerini yerine getirecektin...
Dahası... Yıllardır yaptığımız uyarıları dikkate alacaktın kardeşim!
Görevini yapmayanlara destek vermeyecektin, uyaranlara da destek verecektin! Villa-otel açmak için kendilerine alan açan, ormanı yakanlara ya da söndüremeyenlere yahut maden aramak için ağaçları kesenlere fırsat vermeyecektin, tepki gösterecektin.
Düşünecektin, doğruyu ve yanlışı görecektin kardeşim!
Yapmadın, yapmıyorsun!
Kar yağmadı, yağar inşallah...
Şimdi kahve köşelerinde, cami çıkışlarında, parklardaki banklarda laf et dur bakalım... Cuma mesajları gönderip sevap kazanmaya devam et!
Aç elini semaya Allah kabul eder belki... Belki kar yağar! Keşke yağsa...
İslam dünyasındaki kan ve gözyaşını durdur diye yıllardır ettiğimiz dualar kabul olmadı, olmuyor. Bu duamız kabul olur belki...
Ya kabul olmazsa...
Ya yağmazsa?
* * *
Bir de her söylediğine "eskiden de vardı kardeşim!" diye cevap vermeye zorlananlar var!
Hani hırsızlık, yolsuzluk, adam kayırma, üretim, paylaşım, adalet dediğinde hemen savunmaya geçenler!
Eskiden obruklar yoktu!
Tanrı obruk oluşturmaz!
Senin yanlışlarının, Tanrının koyduğu o tabiatın kurallarına uymamanın neticesidir obruk!