"Çocuklar madde bağımlılığı kötüdür, kullanmayın!" demek çocukların madde kullanmasını önlemeye yetmiyor.
Haydi iyi insan olalım, hırsızlık yapmayalım, yolsuzluk yapmayalım, ikiyüzlü olmayalım, zorda kalanlara yardım edelim, kadınlara şiddette bulunmayın demek güzel de bir faydası yok!
Hutbelerde, vaazlarda namaz kılın, oruç tutun demekle insanlar namaz kılıp oruç tutmuyor.
Yahut faiz yemeyin, harama el sürmeyin, çocukları istismar etmeyin emirleri vermekle de bir çözüme ulaşılamıyor...
Şimdi "üç çocuk yapın" demeyi bırakın. Samimiyseniz, hükümet süreniz bitene, gidene kadar bari mevcudu koruyun. Madde bağımlılığı ile yok edilen çocukları kurtarın...
* * *
Sanırım 2007 yılıydı. Yani 18 sene önce...
Zamanın Karaman Valisi sağlık idarecileri ile valilik binasında toplantı yapmış ve her idarecinin ayrı ayrı yaptıkları görevleri sormuştu.
Her idareci arkadaşım da yaptığı işi anlatmıştı. Ben Bilgi İşlem ve İstatistik Şube Müdürü idim o zamanlar. Bana geldiğinde il ile ilgili istatistikleri sordu. Doğum hızları, ölüm oranları, hastalıklar...
Bebek sayısının giderek düştüğünü anlatmıştım.
1985 yılında yapılan Ulusal Aşı Kampanyasında ilimizde 4.918 bebek aşılanmıştı. Kampanyadan 22 yıl sonra 2007 yılında bebek sayımızın 3.500'e düşmüş olması bebek sayısının giderek hızlı bir şekilde azıldığının göstergesi idi...
"Sayın Valim 20 senede yaklaşık 1.500 bebek azalmış. Bundan yirmi sene sonra bu sayı giderek düşecek. Hâlbuki nüfus geometrik artar." dediğimde AÇSAP müdürüne "Siz aile planlaması yapıyor musunuz?" diye sordu. AÇSAP müdürü "Evet yapıyoruz" dedi... "Bundan sonra yapmayın" demişti.
Nüfusun düşürülmesi, yaşlandırılması, mültecilerin her yere doldurulması bir proje midir bilmiyorum ama nüfusun, ülkenin demografik yapısının ne hale geldiğini bugün görüyorum.
* * *
Urfa Ceylanpınar'ın bir köyünde öğretmenim. Bölge insanının çocuk sayısı fazladır. Bana; "Hocam senin kaç çocuk var?" diye soruyorlardı, "1 çocuğum var" dediğimde gariplerine gidiyordu.
Neden diye sormuşlardı... Onlar da anlam verememişlerdi.
"Ben sizin kadar zengin değilim" demiştim...
Hâlbuki kim istemez çok çocuğu olsun!
Bölge insanı için çok çocuğunun olması bir güç idi. Güvenlik sebebiydi ve pamuk tarlasında işçi lazımdı. Gelecek endişeleri de yoktu. Yani kapkaççı mı olacak, terörist mi olacak, hepsi Allaha havale ediliyordu.
"Er-Rızku Alallah"
Batı insanı çocukları için gelecek kaygısı taşıyor. İyi, düzgün, doğru, ahlaklı yetişmesini istiyor. Güvenli bir ortamda olsun istiyor. Bugün çocuğu yolda yürürken başına ne geleceğini bilmiyor. Çevre, ortam, telefon çocukları aileden koparıyor. Bir çocuğa bile bakmaya zorlanıyor aileler. Bu hale geldi, getirildi.
Bunu ancak bir düşman isterse böyle yapabilir.
* * *
Bir ülkenin nüfusunun artması ile kendini bilmeyen boş kalabalık oluşacaksa o nüfusun ülke için bir yararı olmadığı gibi zararı da var! Toplumun eğitimli, bilgili, ahlaklı olması için önce çocuklar ve gençlerin böyle yetiştirilmesi gerekiyor.
25 senedir dindar nesil yetiştireceğiz diyerek İHL'lerin çoğaltılması bir çare olmadı. Yanlış yürütülen politikalar neticesi ahlaklı çocuklar yetişmedi, dindar bir nesil de yetişmedi!
Çünkü çocuk sayısının artması ülkenin ekonomik göstergeleri ile bağlantılıdır. Geleceğe güven ile ilgilidir. Çocuklarını gelecekte iyi şartlarda yaşamasının hesabını yapar insan...
Bu yüzden ülkeni iyi yönetir ve geleceğe güvenle bakmasını sağlarsan, "3 çocuk yap" demene gerek kalmaz.
* * *
Nüfus önemli... Sen Suriyelilerle ülkenin demografik yapısını bozarken, bak Doğu Türkistan'da çocuk sayısına sınırlama getiriyorlar. Çin devleti Uygur Türklerinin artmasını istemiyor. Bunun için zulüm ediyor. Ailelerin yatak oralarına kadar girmişler. İki çocuğun olduğunda birini alıp götürüyorlar nereye götürüldüğü meçhul...
Avrupa nüfusu yaşlı nüfus... Nüfusu gençleştirmek için çabalıyor. Çocuk yapmayı teşvik etmek için çocuk parası veriyor, işsizine işsizlik parası veriyor, parası yetmiyorsa devlet para veriyor. Yani orada 20 çocuğunuz olsa devletin verdiği para ile rahat bir şekilde geçinebiliyorsunuz. Çocukların gelecekleri ile ilgili de bir endişe taşımıyor insanlar. Buna rağmen Batı insanı çocuk yapamıyor. Çünkü nüfusu yaşlı nüfus!
Bu nedenle bir ülke için genç nüfus önemli...
Önceden nüfus Piramitleri yapardık her yıl. Avrupa'da ortalama ömür artıyor, doğumlar azalıyor. Nüfus piramidi de bir piramit şeklinde değil, sütun şeklindedir. Türkiye'de de bundan 20 sene önce piramit şeklinde olan grafik, şimdi sütun şekline döndü. Yani durum iyiye gitmiyor. İyi gitmiyor diye 30 senedir söylüyoruz.
Şimdi bir takım teşvikler verilecekmiş, çocuk sayısını artırmak için çocuk parası filan verilecekmiş... Lafta güzel... Lakin ülkenin güvenliğini sağlamak gerekiyor, işsiz üniversite mezunlarını ne yapacaksınız! Önce ekonomiyi düzeltin, adil paylaşımı sağlayın, sonra vaatlerde bulunun...
25 yıldır göremediniz mi doğum oranlarının düştüğünü!
Geç kaldınız kardeşim, geç...