Yaptığın iyiliklerin karşılığını anında buluyorsun lakin sana yapılan haksızlıkların, adaletin tecellisini yıllar geçiyor göremiyorsun...
O kimine verir, kimine vermez, O her şeyi bilir!
İtaat O'nadır, sadakat O'na...
Kula değil!
* * *
Bir gün abimler ve çocuklarla birlikte Tokat-Niksar'ın Ayvaz parkına gitmiştik. Parkın girişinde yolun kenarında bir park yerine arabaları park ettik. Abime arabayı oraya değil de daha geniş bir yer var onun yanına park et dedim, o da inmeden yerini değiştirdi dediğim yere park etti...
Güzel bir park... Orta yerinde ir küçük gölet, üzerinde ahşaptan bir köprü...
Oturduk bir yere... O vakitler kazım küçük...
Engelli bir ihtiyar, engelli sandalyesinde mendil satıyor. Biz hiç de dikkat etmedik. Ama abim görmüş uzaktan... Kızıma o günün parasıyla 100 lira verdi, bu parayı şu ilerideki amcaya ver tek 1 tane de mendil al gel dedi. Üstünü verirse de alma...
Kızım gitti, 1 mendil aldı, parayı verdi, amca üstünü verince almadı... Adam şaşırdı haliyle. Sonra kızım yanımıza geri döndü. Mendilin tanesi olsun 1 lira var yada yoktu...
Sonra aradan 1 dakika geçti yada geçmedi bir kaza sesi ile ayağa kalktık... Bir araba yoldan hızla gelerek bir arabaya çarptı. İki araba da gitti... Abimin park etmeyip değiştirdiği yere konan arabaya çarpmıştı.
Abimle birlikte göz göze geldik...
Bu kadar hızlı olacağını beklemiyordum açıkçası...
Geçenlerde anlattım kendisine, unutmuş, hatırlamıyor.
* * *
Benim yeğen Tuğrul her kurbanda kurban keser. Yeni evli olmasına rağmen, eli darda da olsa, zorda da olsa hep keser. Ve kurbanı fakire fukaraya seçerek dağıtır.
Malatya'da bir evde oturuyor. Kıt kanaat biriktirdikleri para var bir miktar ama ev almaya da yetmiyor. Depremden hemen önce oturdukları evi almak için ev sahibi ile görüşüyorlar. Ev sahibi önce 750 bin lira diyor, sonra 900 diyor, sonra 1.200... Her konuşmada evin fiyatını artırıyor. En son 1.900 deyince, zaten alma durumu olmadığı için vaz geçiyorlar almaktan.
Ev sahibinin satmadığı, fiyatını sürekli artırdığı ev bu son depremde gitti. Bina ayakta ama evde oturulacak bir hal kalmamış. Eşyalarını çıkardıktan sonra eve oturulamaz raporu verildi. Televizyonlarda görüntüleri çıktı "kolonların içine ağaç koymuşlar"
"Amca iyi ki alamamışız" diyor...
"Yeğen o senin iyiliğinden, Allah kimilerini böyle sever... Kimileri dua eder Allah kabul etmez, kimileri yaptığı iyiliğin karşılığını anında görür"
* * *
İyilik yapmak, iyilik yapmakta yarışmak gerek!
Gösteriş olsun diye değil, samimiyetle yapmak gerek!
Karşılığı olsun diye değil, yapıp unutmak, kendine yapılan iyilikleri de unutmamak gerek...
Zorda kalan herkese iyilik yapmak gerek!
Yüreğine kalemine sağlık başkanım.