- Parti ehli değil, hal ehli olacaksınız!
Bu Cuma hutbesinin konusu; “Her canlının dokunulmazlığı vardır”
Ne güzel...
Ayetlerle, hadislerle izah edilmiş, Peygamberimizin Veda Hutbesi ile detaylandırılmış...
Sonra nasıl bir ilişki kuruyorlarsa konu Gazze'de öldürülenlere getirilmiş. İsrail halkına hutbe veriyor sanki... İnsan öldürmenin yanlışlığını Müslümanlara Gazze örneği ile açıklıyor...
Bir de itiraf var;
"Maalesef Müslümanlar olarak bizler de günden güne İslami duyarlılığımızı, ahlaki hassasiyetlerimizi kaybediyoruz" demiş...
Çözümü de sunmuş;
“insanların kalbine Allah korkusu, ahiret bilinci, hesap verme şuuru yerleştirilmedikçe, suçlulara karşı caydırıcı cezalar uygulanmadıkça, kötüler suç işlemeye devam edecektir.”
Devamında kanunların yetersiz olduğu ve kısasın getirilmesi vurgulanmış.
* * *
Ne güzel...
Benzeri şeyleri her hafta hutbelerde veriyorsunuz da hiç tesiri olmuyor kardeşim. Bu hutbeden sonra suç işleme oranları düşer mi mesela... Bugüne kadar düşmedi, belki düşer.
Bundaki sorumluluğu neden hiç üstünüze almıyorsunuz?
Hutbelerde yaptığınız siyaset nedeniyle insanları dinden soğuttuğunuzu neden görmüyorsunuz!
Camiye siyaset karıştırmanın nelere mâl olduğunu biz görüyoruz da siz görmüyor musunuz?
Söylediğiniz doğru da olsa inanmıyor size insanlar çünkü sizin inandırıcılığınız kalmamış kardeşim.
Siyaset yapmak istemeyen ve Diyanet hutbelerini okumak zorunda bırakılmış Müslüman din adamları, imamlar ne yapsın! Onların da insanların gözünde güvenirliği kalmamış.
Kur'an ayetlerini insanların anlamadığı dilden Arapça okumak bir şey kazandırmıyor. Daha “Allahüekber” ne demek bilmiyor. Bunu bilmeyene ne kazandıracaksınız!
Vakit ezanlarını Arap makamından okuma çabanızın altında Araba özenti yatmıyor mu? Arap milliyetçiliği yapıp Türk milliyetçilerini ayaklar altına almakla İslam'a hizmet mi ettiğinizi sanıyorsunuz!
Ülkücü şehit Fırat Çakıroğlu'nun gıyabi cenaze namazına imamların katılmamaları mesajı göndermekle sevapmı kazandığınızı zannediyorsunuz? Dine-inancınıza hizmet mi!
İnsanları "geminin altındakiler-üstündekiler" diye ayrıştırıp, bir partiye çıkar sağlamak isterseniz camiden uzaklaştırırsınız!
Cahil imamlarınız yolda sokakta hatta camide siyasi tartışmalar içine girerse, vaazlarda Atatürk düşmanlığı yaparsa, milli günlerde Atatürk adını söylemekten imtina ederseniz size kimse itibar etmez!
14 yaşında, 16 suç kaydı olan bir çocuğa bile çare olamamışınız. Hutbelerde Müslümanlara “Suç işleme hemi” demek yetmiyor.
İnsanlara İslam’ın ruhu böyle geçmiyor!
Ahlaki hassasiyetlerinizi koruyacaksınız. Kendinizi düzelteceksiniz!
Particilik yapmayacaksınız!
Milletini sevenleri her fırsatta ayaklarınızın altına almaya çalışmayacaksınız.
Parti ehli değil, hal ehli olacaksınız!
Allah korkusunu önce siz hissedeceksiniz!
Hedefiniz camilerin boşalması değilse...
İslami-ahlaki hassasiyetleriniz varsa...