"Gazi" denince benim aklıma Ali İhsan Sabis Paşa'nın yaveri olan 12 sene askerlik yapmış, daha doğrusu savaşmış, sonra Yunana esir düşmüş, kaçmış, Mut'un Malya, şimdiki adıyla Geçimli köyünden kahraman Gazi dedem "Gaffar Koca" aklıma gelir ama daha önce de Gazi Mustafa Kemal Paşa gelir.
"Gazi Mustafa Kemal İlkokulu" olarak bilinen, çok eski de olmasa da "tarihi" denilebilecek bir binanın üzerindeki "Mustafa Kemal" adının silinip yerine yalnızca "Gazi" adının konması Karaman'da gündem oluşturdu.
Açıkçası buraya yalnızca "Gazi" denmesinin iki nedeni olabilir; Ya Mustafa Kemal adından rahatsız oldukları için Türkiye Cumhuriyetinin kurucusunun adını bilerek ve kasıtlı olarak silmiş olabilirler yahut da "Gazi" adından aslında zaten "Gazi Mustafa Kemal" adının anlaşılacağı için iyi niyetle yazmamış olabilirler.
* * *
Hani Pavlov'un köpekleri üzerinde yaptığı araştırmasında; köpeklere zil çalıyor sonra yalını veriyor, bunu sürekli yapınca köpekler zil sesine şartlanıyor. Her zil çaldığında sahibi yalını versin diye çanağın yanına gelip kuyruğunu sallıyor. Psikolojide "şartlı tepki" deniyor buna.
Günümüzde milli mücadele karşıtlarını görüyoruz. Atatürk, Mustafa Kemal, Cumhuriyet, demokrasi, Türk-Türklük, milli mücadele deyince, zil çalınmış gibi şartlanmış olarak birden tepkilerini ortaya koyuyorlar.
"Saltanat kaldırmamalıydı, bak İngiltere'ye..." diyorlar...
"Hilafet niye kaldırıldı?
Kaldırılmasaydı bugün İslam dünyasını Halife toparlardı..." diyorlar...
İstiklal Harbi yapılmadı, hepsi bir yalan ve kandırmaca..." bile diyebiliyorlar...
"Cumhuriyet geldi camiler ahırlara dönüştürüldü, kapatıldı, İslam alfabesini değiştirdiler tarihle bağımızı kopardılar, Ezan Türkçeye çevrildi, İskilipli Atıf Hocamızı ve bütün dindarlarımızı astılar, kutsal kitaplarımızı yaktılar, İslam takvimi kaldırıldı, faiz kurumu bankalar açıldı, her şehre genel evi açtılar, tekke zaviyeler kapatıldı, padişahımız halifemiz ülkeden kovuldu, Atatürk bir dinsizdir, laiklik dinsizliktir..." gibi daha bir sürü şey söylüyorlar. Zihinlerinde bunun kinini taşıyorlar...
Bunlarla uğraşıyoruz. Bunlara yıllardır bütün iyi niyetimizle ve sabırla Cumhuriyetin kazanımlarını anlatmaya çalışıyoruz. Şeytan taşlamaktan da işimizi yapmaya vakit bulamıyoruz.
Özellikle yurt dışı kaynaklı kimi tarikatlar, cemaatler, saltanat ve hilafet yanlıları alenen konuşmaktan çekinmediler. Bunlardan biri Avrupa'da Atatürk'ün kuklasını yapıp yaktı.
Atatürk'e "Put" diyenler, "Beton Kemal" diyenler, Atatürk heykellerini kast ederek Atatürk'ü sevenlere "Puta tapıyorlar" diyenler...
Atatürk'ün gözünün biri koyungözü imiş, o yüzden yan bakarmış, Deccal in de gözünün biri kör olacakmış, Atatürk bir Deccal imiş... Bunu bile dediler vallahi... Bugünün teknolojisi ile bile bir koyunun gözü insana nakledilemiyor ama böyle kandırdılar milleti.
80'li yıllardı. Kenan Evren'in ağzından Atatürk kelimesi eksik olmuyordu. Sürekli Mustafa Kemal ve Devrimleri diyerek insanlarda Amerika'nın yaptığı darbe sonrası "bizim çocuklar" ifadesi için oluşan algıyı Atatürk'e yönlendirerek, kendinden çok Atatürk için insanlarda bir antipati oluşturmaya çalışıyordu.
O tarihlerde Karaman'da Atatürk Parkında yaklaşık 5 metrelik bir kaidesi olan Atatürk büstüne gece yarısı bir kaç kişi, ellerinde merdivenle gelip bu büste merdiven dayayarak Atatürk'ün alnına kırmızı yağlı boya ile "Deccal" yazdılar. Bir gözünü de boyayarak kör yaptılardı...
Aynı yıllar Atatürk büstleri tahrip ediliyordu, çalınıyordu... Bunları unutmadık!
Kimdi bunlar?
Bunların kimlerden aldıkları destek ile ve ne cesaretle böyle konuştuklarını bilmiyorum ama İstiklal Harbinin yaşandığı o günlerde de vardı bunlar, bugün de varlar.
Mustafa Kemal Paşa'ya, sevgili annesine, eşine ve babasına olmadık hakaretler edenlerin var olduğunu ve bunu da korkmadan konuştuklarını görüyoruz.
Atatürk'e ölüm fetvası veren son şeyhülislam Mustafa Sabri dahil Türk-Atatürk-Cumhuriyet karşıtı bu tiplerin isimlerinin yollara, sokaklara, okullara verildiğini gördük...
Neticede o gün varlardı, bugün de varlar. Ve bu mücadele verilecek. O gün dedelerimiz savaştı Türkiye'yi bir Suriye, Irak, Libya, Fas, Tunus, Filistin... gibi müstemleke bir ülke olmasına izin vermedi, bugün de kimse bunu yapamayacak...
* * *
Bu konunu siyasetle, particilikle bir ilgisi filan da yok! Kimse bundan bir pay çıkarmaya siyasete alet edip çıkar sağlamaya çalışmasın.
Çünkü Atatürk ve Cumhuriyet sevgisinin ne kadar yüksek olduğunu, siyasi partisi, dünya görüşü ne olursa olsun, o coşkulu insanların coşkusunu, Cumhuriyetin 2. Yüzyılına girerken gördük ve yaşadık. Olması gereken de budur.
Sonuç olarak; buraya yalnızca "Gazi" denmesinde bir kasıt olmasa dahi böylesi hassas bir dönemde olduğumuz için Mustafa Kemal adının olmaması, insanlarda Mustafa Kemal adının silindiği ve bunun da kasıtlı olarak yapıldığı algısını oluşturuyor.
Böyle bir kasti durumları yok ise durum zaten düzeltilecektir. Konunun muhataplarının Türk, Atatürk, Cumhuriyet ve demokrasi karşıtı olmadıklarını, içinde bunulduğumuz dönemi iyi tahlil ederek doğru bir karar vereceklerini, yanlışın ilgililerce görüşülerek düzeltileceğini düşünüyorum.
Kasıt var ise de diyecek bir şey yok. Düzeltilmezse de düzeltilmez. O vakit bu akıllarda kalır, tarihe geçer. İnsanlar her gördüğünde bunu hatırlar ve ifade ettiğim gibi kasıtları olmasa dahi bunu böyle yapan kişilere karşı kanaatler oluşur insanlarda.
Konu ulusal medyalara düşer ise bu da Karaman adına ayrı bir sıkıntı, bir leke oluşturur. Zaten önceden oluşan bir yargı var, bu da üstüne tuz biber olur.
Sen Mustafa Kemal adını kasıtlı olarak silersen bir dönem değişir Mustafa Kemal adı yeniden konur, bugün konulan isimler de silinir gider...
Mustafa Kemal adı hep yaşar ama kalanı tarihe gömülür gider. Durduk yere böylesi bir karşıtlığa, huzursuzluğa gerek olmadığını düşünüyorum ve Gazi adının altına Mustafa Kemal'in eklenmesinin bir sakıncası olmayacağını, yerinde bir karar olacağını düşünüyorum.