Nihayetinde bir seçim hengâmesi bitti...
Ülkenin hiç bir yerinde bir olumsuzluk yaşanmadı. Oy çalma, oy kaçırma gibi bir şaibe olmadı. Dünyaya örnek bir seçim oldu ne güzel...
Öncelikle geçmiş seçimlere göre seçime katılım oranının hayli düşük olduğunu gördük. Ümidini tamamen yitirmiş, arada kalmış insanların, sandığa gitmenin bir çare olmayacağı düşüncesiyle sandığa gitmediklerini sanıyorum...
Ama genel olarak seçmenler ülkede bir değişimin olması gerektiğini gördü ve iktidara, Cumhur ittifakına ders verdi.
Bu değişim isteği "yerelden çok genele" bir ders verme amacını taşıyordu aslında...
Yani neticede Belediye başkanını değiştirmekle ülke genelinde yakıt fiyatı değişmeyecek, enflasyon düşmeyecek, mutfak yangını yanmaya devam edecek... Bunu bilen, yıllarca ülkeyi yönetmenin sonucunda geldiği yeri gören seçmen yereldeki tercihleri ile genele bir mesaj verdi; "Ey yönetenler, sizin ülkeyi düzeltebileceğinize inanmıyoruz, bizi fakirleştirdin, paylaşımı adil yapmadın, bu seçim bir uyarı değil, cezanı çek, bırak git..." mesajı verdi.
Çok ilginçti... İstanbul'da bütün Bakanlarla birlikte CB bile partisi için oy istedi. Devletin gücü, devletin neredeyse bütün taraflı yöneticileri dört bir koldan çalıştılar ve hep birlikte kaybettiler...
Açlıktan nefesi kokan insanlar, hain, terörist, Fetöcü söylemlere, dini kullanmalara itibar etmedi.
Belli bir kesim devletin fakire, dar gelirliye "bayram parası" diye verdiği yardıma sahiplenen adaylara inanarak belki oy verdi ama bunun doğru olmadığını, o dağıtılan paranın devletin parası olduğunu gören büyük kitle de tepkisini sandıkta koydu.
Çirkef ve hırçın siyaseti istemedi insanlar. Korkutma, sindirme, aşağılama, ayrıştırma, bölme kaybetti, devlet gücünü kullananlar kaybetti, kazanmak için para saçanlar kaybetti... Milleti gerginleştiren, bölen ve fakirleştirenlere, devlet gücü ile tehdit edenlere ders verdi Türk insanı!
Ya o medya kuruluşları, televizyonlar, şerefli basının, para karşılığında ilkelerinden vaz geçerek sahiplerinin davulunu çalan, satılmış şerefsiz temsilcileri?
Aslında bu seçim bir şeyi daha ortaya koydu; iyi ile kötü, doğru ile yanlış döküldü orta yere...
İnsanlar pis ve kirli haberlerle siyaset yapan ahlaksızların kendilerini yönlendirmelerine ve yalanlarına inanmadı, itibar etmedi, saldırıları hep geri tepti.
Görevinin gereği objektif ve tarafsız haber yapan basın mensupları, eğri ve yanlış meslektaşlarına tepki gösterdi, yazılar yazdılar ahlaklı ve erdemli duruşlarını, diğerleri ile olan farklarını gösterdiler. Bu da önemliydi...
Genel itibarıyla Cumhur ittifakı kaybetti, milliyetçi taban tercihini, kendi parti yöneticilerine ders vermek üzere yaptı.
İyi Parti en çok kaybeden kesim olurken MHP'nin genel itibariyle kazandığı illerde tepeden inme adaylar değil, doğru ve tabanın istediği adayların konulmasının etkili olduğu görüldü. Bu anlamda artık şapkasını önüne koyması gerekiyor. Farklı partilerde ülkeyi kurtarma derdinde olan, yürekleri aslında aynı çarpan bütün Türk milliyetçilerinin birleşmesinin gerektiği dersi de verildi nitekim...
Meral Akşener'in yanlış seçim stratejisi CHP'nin işine yaradı. MHP liderinin başka bir partinin liderini son yüzyılın kurtarıcısı ilanı, seçmeni bir başka yöne itti.
CHP'nin bütün ülkede ve özellikle üç büyük ildeki başarısının genel başkan değişikliği nedeniyle olduğunu da düşünmüyorum. Bıçağın kemiğe dayandığı noktada insanların çıkış yolu olarak CHP'yi bir çare olarak gördüklerinden diye düşünüyorum.
İstanbul'da Murat Kurum yetersiz kaldı, yapmayı vadettiklerini Bakan iken neden yapmadığını sorguladı İstanbul seçmeni. Ankara'da Mansur Yavaş her durumda alacaktı ancak aradaki farkın açılmasının sebebi Turgut Altınok'un "mal varlığı" ile oldu.
Oyunu en çok artıran da Yeniden Refah Partisi oldu. Tek söylemle yani sadece İsrail, Filistin ve hükümetin tavrını meydanlarda anlatmasıyla oyunu hayli yükseltti.
Filistin katliamında hükümetin Filistin halkına destek konuşmaları yaparken diğer taraftan Sisi ile anlaşma yapması, İsrail'e gönderdiği gemileri, yaptığı ticareti Yeniden Refah partisi "ikiyüzlülük" olarak değerlendirdi. Bu da Milli görüşçüler üzerinde etkili oldu. Bir yandan yıllarca "Yahudiler ve Siyonizm" söylemlerini dillendiren, İsrail mallarını protesto eden, yürüyüşler yapan insanlar, Filistinlilere katliam yapılırken hükümetin İsrail ile olan ilişkilerini görünce arada kaldılar ve bu hususu konuşan Fatih Erbakan'a oy verdiler diye düşünüyorum.
Bu seçimde muhtar adaylarının sayısında çok artış olduğunu da gördük. Onun da ülkenin ekonomik gidişatından kaynaklandığını düşünüyorum.
Ayrıca anketler yine yanıldı. Aslında yanılmadı, yönlendirme anketlerle insanlar manipüle edilmeye çalışıldı. Başarılı olamadı.
Bir de haritaya baktığın zaman, istisnalar olmakla birlikte sanki Sevr anlaşması ile kıstırılmış, bir savaş görmemiş yerlerdeki insanların tercihleri ile geçmişte savaş yaşamış şehirlerin tercihlerinin farklı olduğunu düşünüyorum. Yanlış da olabilir ama bence bu da düşünülmesi gereken bir husus...
Asıl darbeyi dar gelirliler, sabit gelirliler, emekliler vurdu. Tavırlarını, tercihlerini uzun süredir bekledikleri sandıkta gösterdi. Bu tercihleri önceki yaptıkları yanlış tercihin neticesini değiştirmeyecek ama bir ders verme anlamında "Paylaşımı adaletli yapmayana biz destek vermeyiz" dediğini ispat etti.
* * *
Netice olarak genel itibarıyla halk, hükümetin üzerindeki desteğini çekmiş görünüyor.
İstifa erdemdir. Halkı fakirleştiren, vaatlerini yerine getirmeyen, treni raydan çıkaran bu erdemi göstermelidir. Artık 20 küsür yıl sonra tren rayından çıkmış da kendi başına gidiyorsa, aynı hükümetin seçime kalan 4 yıl içinde yeniden raylarına oturtması da zor görünüyor. Hatta sonrasında yeni gelecek bir siyasi partinin bile yapılan tahribatı, olan enkazı kısa zamanda kaldırması çok kolay gibi görünmüyor...
Bu yazdıklarım tamamen tarafsız bir gözle yaptığım tespitlerdir.
Seçim süresince görevleri dışında yalan ve yönlendirmeye yönelik haber yapan, kin güderek belden aşağı haber yapan basıncıları kınıyorum, objektif habercilik yapan basın mensuplarını, gazeteleri ve internet sayfalarını da kutluyorum.
Seçilen adaylara başarılar diliyorum, vatana millete sonuçların hayırlı olmasını temenni ediyorum. Daha güzel günler olacaktır inşallah. Çünkü Türk milleti her şeyin en güzeline layıktır.