Milli maçtır neticede...
Yıkarsınız, yıkılırsınız lakin...
Ben; din, siyaset, tarikat, cemaat, deist, ateist, başı örtük, başı açık, dövmeli, küpeli, ocu, bucu ayrılıkları olmadan, bütün unsurlarıyla birlikte tek bir yumruk gibi birlik olmuş Türk milletinin nasıl bir gücü olduğunu gördüm ve gurur duydum.
Karadeniz'de horon teptik, Ege'de Zeybek oynadık...
İzmir'de "Ankara'nın bağları" türküsüyle coştuk, Trabzon’da "Kolbastı"...
Kırşehir'den Karaman'a...
Erzurum'dan Elazığ'a, Erzincan'a... herkes sokaklara döküldü.
İstanbul'daki konvoylara Amsterdam dan karşılık geldi, Azerbaycan coştu.
Kırgızlar, Kazaklar, Türkmenler, Özbekler “Biz hep birlikte Türk'üz” dediler.
Ülkemin dört bir yanında, her köşesinde sevinç ve coşku vardı.
Yıllarca Türk milletinin farklılıklarını kaşıyan, ayrıştırmak, bölmek için uğraşan kimi siyasetçilere, o proje sahiplerine, taşeronlarına, oyuncularına kapak olsun bu!
Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın söylediği o “damarlardaki asil kan” dediği budur işte!
Düğmeye bastığınızda ayağa kalkar.
Düşmanın korkusu da budur!
Çünkü Türk budur!
TÜRKÜM NE MUTLU BANA
İzmir benim, Van benim,
Şeref benim, şan benim
Kars, Erzurum, Erzincan,
Konya, Ardahan benim
Seneler kutlu bana
Aylar umutlu bana
Her an haykırıyorum
Türküm ne mutlu bana
Cesaretim candadır
Şöhretim dört yandadır
Benim bütün cevherim
Damarımdaki kandadır