Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) tarafından bu yıl ilki düzenlenen 1. Uluslararası Sosyal ve Beşeri Bilimler Sempozyumu kapsamında “Basın Gözüyle Karaman” konulu Çalıştaya Anadolu Ajansı eski Genel Müdür Yardımcısı ve Karaman’da bir haber sitesinde yazarlık yapan aynı zamanda kendisi de Karamanlı olan Ahmet Tek de konuşmacı olarak katılmış. Ancak Sayın Tek’in konuşmasında “Karaman’da Gazeteci Yok” diye bir ifade kullanması, yıllardır bu sektöre emek veren bizleri üzmüştür.
Tek, konuşmasının devamında, “Tüm meslektaşlarımdan özür dileyerek söylüyorum. Karaman’da benim gazeteci olarak tanıdığım hiçbir arkadaşım yok. Yani bunu sizi rahatsız etmek adına söylemiyorum. Karaman ölçeğinde Karaman’ın hakkını hukukunu gözeten, Karaman adına özveriyle bu işe koşturan bir arkadaş olmadığını gözlüyorum. 8 yıldır Karaman’da yazıyor ve takip ediyorum” demiş.
Karaman’da yaşamayan, vatandaşlarla birebir iç içe olmayan birinin bizleri gazeteci olarak görmeyip, Karaman’ın hakkını, hukukunu savunmadığımız, özveriyle çalışmadığımız gibi ithamlarda bulunması mesleğimiz adına vahim bir durum olarak ortaya çıkmıştır.
Peki, bende kendisine şöyle sormak istiyorum. Madem bizler Karaman’ın hakkını, hukukunu gözetmiyor, özveriyle çalışmıyoruz.
Siz zamanında yaygın basının en güçlü kurumlarında görev yaptığınız dönemlerde bir Karamanlı olarak Karaman’ın hakkını ve hukukunu savunma adına ne yaptınız? Merak ediyorum.
O dönemlerinizde yapamadıklarınızı şimdi emeklilik döneminde mi yapmak istiyorsunuz?
Bizim size göre yapamadığımız görevi daha Karaman’ın il olduğunu idrak edemeyen yaygın basın mı üstleniyor. Hani Karaman’da gazeteci yokmuş ya…
Meslektaşım aynı zamanda büyüğüm olan Sayın Tek’in bu kırıcı ithamını Karaman’da 30 küsur yıldır basın sektörüne emek veren biri olarak kabul etmem mümkün değil. Kendisi Karaman’da yaşamıyor. Karaman’ın sorunlarını, ihtiyaçlarını kendisine iletilen bilgilerle birleştirerek yazdığı yazılarla dışardan bakan bir göz oluyor. Ancak bizler bu şehirde yaşıyoruz, bu sektörden ekmek yiyoruz. Haberlerimizi yaparken insanlarla birebir muhatap olanda, hakaretlere, tehditlere, ithamlara maruz kalanda biziz. Kimse bizi bu şehir için bir şey yapmamakla itham edemez.
Anadolu’da Gazetecilik yapmak o kadar kolay değil maalesef. Uzak tepelerden bakarak, bir iki gün gelip giderek, ilgilisinden konuyu teyit etmeden maalesef şahsi itibar elde etme adına haber yapmak/yazmak hangi etikle bağdaşır?
Ama biz haber yaparken bu küçük Anadolu kentinde birçok dengeyi gözetmemiz gerektiği bilinci ile hareket ediyoruz. Görev yaptığımız basın kuruluşunun da bir ticari işletme olduğunu, hem çalıştığımız kuruma zarar vermeme adına, hem de tarafların zarar görmemesi, en önemlisi de Karaman’ın zarar görmemesi adına haber yapıyor ve başta Basın Etik Kurulları olmak üzere diğer insani ve ahlaki kurallarına da bağlı/saygılı olmaya çalışıyoruz.
‘Çamur at izi kalsın ama benim de itibarım artsın’ düşüncesinde olmadık ve Karaman basınındaki meslektaşlarımın da çoğunluğunun aynı düşünceyle hareket ettiklerinden de eminiz.
Elbette eksiklerimiz vardır. Ancak bu eksikliklerin kaynağını da gazetecide aramak yerine bürokraside, bürokratlarda aramakta fayda var diye düşünüyorum.
Bugüne kadar Karaman’ın menfaatine olan birçok haber yaptık. Hepsi de yerine ulaştı. Zaman zaman gereken de yapıldı. Karaman’ın sesini duyurmak adına biz yerel basın olarak her taşın altına elimizi değil gövdemizi koyuyoruz. Aylardır 2. Ligde var olma mücadelesi veren Karaman Futbol Kulübü’ne sahip çıkın diye diye dilimizde tüy bitti. Başta Karaman’ın tanıtımı olmak üzere, ekonomisi, kültürü, tarihi yapısının daha üst seviyelere çıkarılması için neler yapılabilir, kimler bu işlerde önemli bir rol oynar gibi birçok haber ve yazı yazdık. Yazarız da. Çünkü bizim yaşayabileceğimiz başka bir Karaman yok. Şehrimizin büyüyüp gelişmesi adına yapılabilecek her projeye haber desteği veririz. Tabi bizleri gazeteci olarak görmeyenlerden de takdir beklemeyiz.
Yerelde gazetecilik yapmak kimsenin küçümseyeceği bir durum değil. Hele ki hiç yerel gazetecilik yapmayanların haddi bile olamaz. Bizler kıt imkânlarla, gece-gündüz demeden mesleğini özveriyle yapan insanlarız. Mesleğimizi yaparken kimseye sırtımızı yaslamadığımız gibi, kimseden de bir menfaat beklemiyoruz. Sadece mesleğimizi yaparak insanların hayatına dokunmaya, şehrimizin sorunlarına parmak basmaya sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.
Kim ne derse desin, bizler Karaman’ın birçok sorununu çekinmeden yazıyoruz yazmaya da devam edeceğiz.
Haa bizi gazeteci olarak görmeyenlerde oturduğu yerden ahkâm kesmeye devam edebilir. Yerel basın olmasa ulusal basın da olmaz bu da böyle biline.
Bazı gazeteleci arkadaşları davet etmeyen KMÜ ve ilginç rektörünü kınıyoruz.
Sultan Hanım, gerçek gazeteci böyle bir ifade kullanmaz ama Karaman’da bazıları var ki gazeteciliği para kazanmak için yapıyorlar.
Ahmet Tek kardeşim yanlış konuşmuş. Telafi edeceğini düşünüyorum. Karaman'da ki yerel basın ve mensupları kıt olanakları ile 40 50 yıldır kente hizmet etmektedirler. Zor o***ı başarmaya çalışıyorlar. Hele ki demokratik standartların tartışmalı olduğu süreçte yerel de gazetecilik cesaret ve özveri işidir. Yereli Ulusal basınla, dünya standartları ile kıyaslamak yanlıştır. Kendi gerçekleri içerisinde değerlendirmek gereklidir. Karaman yerel basınını ve tüm çalışanlarını kutluyor başarılar diliyor sevgiler sunuyorum.