Osman Nuri Koçak
Nüfus cüzdanları biraz eskimiş olanlar, Karaman’ ın çevresinden “kan eksen can biter” dediğimiz evsafta ne kadar toprağı beton ve çeliğe kurban ettiğimizi çok iyi bilirler. Karaman’ın büyüme ve genişleme planları yapılırken bazı kalemler bu yanlışlara karşı feryat ettiler ama dinleyen olmadı.
Çünkü domates, biber, buğday, elma her yerde bulunuyordu. Bulunmayan paraydı. Para da rantta…
Uyanıklar talep yaratıyor, paraya aç toprak sahipleri de üç kuruşa tarlalarını üçkâğıtçı taifesine devrediyorlar, devredilen yerlerde kısa sürede demir ve beton karışımı ücubeler yükseliyordu.
Ne oldu?
Dönüp geriye bir bakınız, ne oldu?
Artık sofranızdaki yiyecekler sebil değil. Pazara gittiğiniz zaman cebiniz alev alevyanarak gelebiliyorsunuz evinize. Üretimin merkezlerinde bu böyle… Ürettiklerimiz geçiş garantisi verilen köprülerden geçerek millete ulaşıyorsa tüketiciye yansıyan fiatları düşürmenin hiçbir çaresi kalmıyor.
Hâlâ göremiyorsak bizim çok ciddi bir sorunumuz var demektir.
Ülkemizin en kaliteli toprakları arasındadır Karalgazi, Mesudiye, Mecidiye, Demiryurt köylerimizin arazileri. Sorun gene aynı.
Bu defa, satın dahi almadan arazilerin yavaş yavaş öldürülmesi süreci başladı bu canım toprakların kalbinde. Bu sefer, kirleterek yok edecekler toprakları. Ha beton ve çelik ile tüketmişiz ha ürettiğimiz kirleri yedi yirmi dört topraklarımızın üzerine boca ederek. Tozlar, partiküller ve gürültü…
Ne fark eder?
Devletimizin asli görevi tükenmez zenginliklerimizi tükenir hale getirmeden gelecek nesillere devredilmesini sağlamaktır. Bunların başında milyonlarca yılda oluşmuş verimli tarım arazileri gelir. Tarım arazileri için bir Milli Misak oluşturamayan devlet, milli ve bilinçli bir devlet olur mu?
Olur! diyorsak sorunumuz ciddiden ciddi ve daha da derinlerde demektir.
Bu gün Karalgazi, Mesudiye çevresi, yarın termik santral diyerek Akçaşehir ve Ambar çevresi, öbür gün başka yerler…
Devlet millet el ele bu garabete bir son verelim artık.
Vatan dediğimiz adına şarkılar söylenen soyut bir imge değil ki. Vatan o topraklar… Şimdi o topraklar için, “talan ettirmeyeceğiz, öldürtmeyeceğiz” diye marşlar söyleme zamanı… Başta da devletin başındakiler olmalı.
Sadece bizim torunlarımız değil, bu işleri engellemek için, şu anda ellerinde olan gücü kullanmayanların çocukları ve torunları da gün gelecek mermeri ve kömürü yiyemeyecekler. O zaman gittikleri yerden onlara ülkemizin halini gösterenler olur mu ki? Çok geç olsa da…
Siz mermer üretimini ne kadar biliyorsunuz, oysa mermer ocakları çevreye duyarlı ve tarıma hiç zararı olmayan, taşlık yerlerde üretimi olan bir madendir.O zaman siz evinizde mermer kullanmayın.İsterseniz sizi bir mermer ocağına götürelim, görün.
Sanıyorum siz de tarımı bilmiyorsunuz kardeşim
Karaman nın değerli Vekilleri hadi iş başına bakalım.... Öyle özel günlerde hep mesaj yayınlamakla millet vekili olunmuyor Umarım çok geç olmadan bir çaba sarfedersiniz diyecem ama Dağlar tepeler parsellenirken hiç mi haberiniz olmadı? Yoksa verebileceği zararlardan haberdar değilmisiniz? Türkiye’nin en verimli 1. Sınıf killi toprakları ve üzerinde yetişecek bitkiler zarar görmesin lütfen...Geleceğimiz için
O mermeri madencinin kafasinda kirmazsa .gun gelir kafasini döger..koyler bizim icin Mut ile beraber bir nimettir..