Valiliğimiz tarafından yeni yapılan Millet Bahçesi bünyesinde bir kütüphane açılması kararlaştırılmış.
Doğru düşünülmüş. Böyle bir karara sevindim. Vali Beye teşekkür ederim.
Kütüphanenin, bebek ve çocuk kütüphanesi statüsünde olması ise bizi bir kat daha fazla mutlu etti.
Vali Bey ve Kültür Müdürlüğümüzün bu çabasına destek veriyor ve kutluyorum. Elimizden gelen ne varsa yapmayı dileriz.
Bu kütüphaneye ilk olarak Kayserilioğlu Kütüphanesinin dökümünde bulunan kitapların sevk edilmesi uygun görülmüş. Muhtemelen onlarla yetinilmeyecektir. Son yıllarda özellikle çocuk ve bebek yayınlarında o kadar büyük gelişimler oldu ki, yeni kitaplıkta onların da bulunması için elbette çalışmalar yapılacaktır.
Ayrıca, kâğıt ve kitap fiyatlarındaki normal olmayan artışların sonucunda çok pahalı hale gelen bu kitaplara ulaşım zorluğu çeken vatandaşlarımız için harika bir hizmet kapısı olur.
Fakat kafamıza takılan bir soruya da cevap aradık.
O da, “kütüphane binasının geleceği ne olacak?” sorusuydu.
Biraz araştırınca, binanın Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredilmesinin kararlaştırıldığını ve bu konuda da hayli yol alındığını öğrendik.
Bu binanın Karaman’ ın çok acil ihtiyaçlarından birisi için kullanılması gerektiğini düşündüm ve heyecanlandım. Örneğin; Sanat ve sergi salonu, Türkçe Müzesi veya Yunus Emre Müzesi gibi temel ihtiyaçlarımızdan birisini karşılamak için tahsis etmek harika olur.
“Biz Vakıflara devredelim, onlar ne yaparlarsa yapsınlar” demek edilgen bir tutum olur. Çünkü Konya’ da oturan adamlar Karaman’ ın ihtiyaçlarını ne bilsinler ki? Bu durum bize yakışmaz. Vakıflara devir konusu aslında iki kere düşünülmeli ama, binanın Karaman’ ın ihtiyaçları için kullanılması konusundaki bir mutabakat oluşturmak, durumu sorun olmaktan çıkarır.
Dibi görünmez bir kuyuya taş atmak anlamına gelen şeyler yapmayınız.
Kafamızı karıştıran bir geçmiş olay da var.
Sözkonusu binanın boşaltılarak mescide dönüştürülmesi konusunda önceden yapılan girişimler var. Elbette gerekli ise mescit olmasında bir sakınca yoktur. Lâkin sözünü ettiğim toplumsal ihtiyaçlar için uygun olacak bir binayı, her tarafı ibadethane olan şehrin merkezinde, atıl hale getirmek anlamına gelen bir duruma “aman sen de!” diyerek el sallayıp geçemeyiz.
Bu konuda, ardımızdan söylenen birçok sözü duyar gibi oluyorum. Belki de alenen yaygara başlayacak.
Biz iftira ve karalamalara alıştık. Onları Allaha havale ettik. Konuyu bühtandan arınmış bir zeminde ve ihtiyaçlar eksenli konuşacak ciddi insanlar için kaleme aldım.
Kamuoyundan saygı ile duyarlılık bekliyoruz.
Osman Hocam elinize kaleminize gönlünüze sağlık ne güzel ifade etmişsiniz