Türkiye’de kurumlar yeterince yaşlı değillerdir. Bunun toplumsal ve bilimsel değerlendirmeleri vardır. Ben oraya girmeyeceğim.
Kurumlar, belli bir süreyi yaşamayınca ve toplumun maşeri vicdanında yanmayınca kendi kurumsal tavırları oluşmuyor. Kurumsal tavır ve standartlar yeterince gelişmemiş ise o kurumun bir marka değeri olmuyor.
Siz ne kadar çabalarsanız çabalayınız, hangi çapta yatırım yaparsanız yapınız bir mayalanma veya demlenme süresine hep ihtiyaç vardır.
Elde edeceğiniz verim veya lezzet ancak bu demlenme sonucunda ulaşabileceğiniz bir kazanımdır.
Her gün akşam eşinizin size ikram ettiği kahvenin o muhteşem tadını ve kokusunun nasıl bir süreç sonucunda oluştuğunu düşündünüz mü hiç? Markete gittiğinizde onlarca çeşit kahvenin içinde sadece bir tanesinin sizi mutlu etmesinin arkasındaki serüvene kaç kişi durup kafa yormuştur ki?
İşte o kahvenin marka değeri sizin çok da fazla ilgilenmediğiniz meşakkatli ve uzun bir serüvenin toplamından meydana gelen son aşama ve ulaştığı standarttır. Onu terekten alırken bilirsiniz ki dün akşam içtiğiniz kahvenin tadıdır aldığınız.
Karaman’da Uyanış Gazetesi de bir markadır.
Tıpkı kahvenin serüveni gibi bir serüveni vardır.
Yarım asırın üzerinde, içinde yaşadığı toplumun tüm değerlerine sahip çıkarak,
İnsanlığın hayrına olan yeni değerlere kapılarını sonuna dek açarak,
Tek derdi milletin derdine bir nebze de olsa çare olmayı amaçlayarak,
Mesleğini insani standartlara adayarak ve kendisine bu çizgide bir yaşam alanı açarak marka değeri oluşturmuş bir kurum. Bunun bedeli çok ağır olsa da gözünü kırpmadan o bedeli ödeyerek gelen bir kurum.
Karaman’da UYANIŞ bu gün 53 yaşına giriyor.
Başlıkta kullandığım ve sadece bir beş ve arkasından gelen üç rakamlarının soyutluğundan ibaret kuru bir sıralamadan ibaret olmayan bir başlık olsun istedim.
Bu iki rakamın bir birini öyle takip etmesi yarım asırdan fazla bir yaşamı ifade eder ve ülkemizde bunca zorluklara rağmen bu yılları deviren fazla bir kurumun olmadığını da düşündüğümüz zaman 53 ün anlamı biraz daha yerli yerine oturur gibi geliyor bana.
UYANIŞ için çok şeyler yazılır ve söylenir. Muhalif veya muvafık. Ama artık yeterince demlenmiş olduğu için, reflekslerinin halkın çıkarlarının karşısında olduğunu söylemek mümkün olmaz.
O tek kelime ile Türk Milletidir ve onun Karaman’dan dünyaya haykıran sesidir.
İdealler ölmedikçe sorunlar yaşamı tüketemez. Türk Milletinin idealleri yaşadıkça da Uyanış hep uyanık kalacaktır.
Sahibi ve kardeşim Ahmet Küçükcicibıyık, onu markalaştırmış kişi olarak tarihin vicdanındaki seçkin yerini çoktan almıştır.
Nice yıllara...
Tebrik eder topluma karşı sorumlu ve duyarlı yayın hayatından dolayı teşekkürlerimi sunar Hizmetlerinin başarı ile devamını dilerim
Daha nice ışıklı yılları olsun
Nice yillara