Kurtarıcı ve yok olmuş bir vatanın yeniden kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün vefatının yıl dönümünde yapılan törene katıldık.
Kurumlar çelenkler koyarak, İstiklâl Marşı söyleyerek önderlerini andılar.
Bizler de katılım sağlayarak ona karşı olan minnetimizi ve sevgilerimizi ifade ettik.
Elbette bir ölüm yıldönümü olduğu için de gözyaşlarını tutamayanlarımız oldu.
Kulluktan vatandaşlığa geçmenin gururunu yaşadık, buna sebep olan Gazi’ ye de dua ettik.
Eminim törenlere katılanların kahir çoğunluğu aynı duyguları hissettiler. Samimi olmayan ve belli hesaplar nedeniyle katılanlar varsa da bir elin parmak sayısından öte değildir.
Fakat bu duygusal ortamda üzüntülerimizi birkaç kez artıran olayı da anlatmadan geçemeyeceğim.
Atatürk’ ün aziz hatırası için çelenk koyan tek siyasi parti CHP idi.
AK Parti’nin yıllardır tavrını biliyoruz ve kınıyoruz. Alışmıyoruz, alışmak da istemiyoruz. İktidar partisi olarak bu alanda en hassas tutumu onlardan beklerken ne protokolde partilerini temsil ettiler ne de çelenk koydular.
Ak Parti’nin tabanının baskın çoğunluğu Atatürk ve Cumhuriyete bağlıdır. İl örgütlerinin bu tutumlarına neden tavır göstermezler bilemiyorum.
Fakat Atatürk ve Cumhuriyet konusunda olumlu hassasiyetlerinin olduğunu bildiğimiz diğer siyasi partilerin duyarsız tutumlarını da eleştiriyorum.
MHP İl Başkanının alanda olduğunu söylemezsem olmaz. Ama çelenk sunulmadı.
Ya STK’lar… (ADD- ÇYDD- TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ hariç. Onlara teşekkür ederim.)
Varlıklarına neden olan değerlere sahip çıkmak çok mu zor?
Gün gelir, korkularınız sizi var eden setlerin yıkılmasına sebep olur.
O zaman akşam çoktan olmuştur.
Ebediyete akıp giden zamanlarda umarım Cumhuriyet ve Demokrasinin dayanakları olan tüm örgütlü kurumlar, asli görevlerinin farkına varırlar.