Yerel denince şehrimizi anlıyorum ben.
Yerel yöneticide;
Vali ve belediye başkanı olur herhalde.
Tamam, gayret ediyorsunuz.
Çalışıp çabalıyorsunuz.
Takdir de ediyor, alkışlıyoruz.
Ancak:
Yapılması gerekip te göremediğiniz bir şey var mı?
Yaptıklarınızı şüphesiz bir plan ve programa göre yapıyorsunuzdur.
Eksik kalan bir şeyi kime soruyorsunuz meselâ.
Ben olsam;
Tamam, benden ne vali olur.
Ne belediye başkanı olur.
İkisi de olmaz, olacak olsa bugüne kadar olurdu zaten.
Yine de ben olsam şöyle bir uygulama yapardım.
Bunları (haddim olmayarak) arz ediyorum.
Otuz kişilik bir heyet kurardım.
Özellikleri olan bir heyet.
Özellikleri kısaca şöyle:
1-Halen memur olmayacak.
2-Hiçbir kurumla bağı bağlantısı olmayacak.
3-Partilerle zinhar ilişkili olmayacak.
4-Devletle, belediye ile ticari bağı olmayacak.
5-Kırk (40) yaşından küçük olmayacak.
6-Bu şehri bilen, tanıyan biri olacak.
7-Devletten, belediyeden ihale mihale kovalayan zaten olmayacak.
8-Dünyadan mümkünse beklentisi kalmamış biri olacak.
9-Tamamen dobra, hatıra konuşmayan biri olacak.
10-Kem küm etmeyen, rahmetli kambur yunus gibi biri olacak.
Bu heyetle iki ayda bir toplantı yapardım ben olsam.
Bu şehir için lüzumlu gördüğünüzü söyleyin derdim.
Herkes, gelecek toplantıya bir öneri ile gelsin derdim.
Veya yanlış gördüğünüz ne varsa onu söyleyin derdim.
E biz meclisimizde görüşüp öneri alıyoruz diyebilirsiniz.
Doğrudur lakin;
Çok özür dileyerek söylüyorum; sakın yanlış anlaşılmasın.
Meclisinize azarlanmaktan korkmayanlar meclisi diyebilir misiniz?
Sizin meclisi biz görmüyoruz belki ama.
Yukarıdaki gördüğümüz meclis bize yeteri kadar fikir veriyor efendim.
Sizin meclis için zan yapmış olmayalım da;
Büyüğünün belli ölçekte küçültülmüşü dersek kızmayın lütfen.
Sözü daha fazla uzatmayayım.
Sizler bir Recep Yazıcıoğlu veya bir Özcan genç gibi anılmak istiyorsanız biraz daha...
Ha gayret diyelim.
Bu arada bendeniz, bir öğrenci olarak şehrime katkı sunmak istedim hepsi bu kadar.
Kalın sağlıcakla.
Yorumlar
Kalan Karakter: