MAKAM...

Veya mevki.
Veya unvan.
Veya titr.
Veya ani bir zenginlik.
Veya hepsi birden, ne derseniz deyin.
İnsanoğlunu, bozar denir.
Doğru yanlış bilemem.
Çünkü kendimde denemişliğim yok.
Ama kanaatim şu.
Herkese mahsus olmasa gerek.
O birazda asalet meselesi diye düşünüyorum.
Kurbanlık koyunu, kolay yüzebilmek için topuğundan şişirirler ya.
İşte bu unvanlar, bazılarını öyle şişkin gösterirmiş.
Etrafımızda öyle şişkinler bolca vardır.
Olsun biraz uzaktan geçin gidin.
Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulur:
"Velâ temşi fil'ardı meraha"
İsrâ. 37.
Yeryüzünde böbürlenerek yürüme.
Dolu başakların boynu bükük olur denir.
Tam tersi, içi boş başağında başı havada olur denmiştir.
İnsanoğlunun ulaşabileceği en yüce makam; Allah'a kulluk makamıdır denir.
İşte bunun doğruluğuna yemin edebilirim.
İnsan yaradana kul olunca, 
bütün kulluklardan kurtulur diye inanıyorum çünkü.
"Bütün kullukların" altını istediğiniz gibi doldurabilirsiniz.
Size hakkı söyletmeyen korkudan, korkun.
Bu cümleyi üç defa, beş defa veya usanıncaya kadar okumak lazım diye düşünüyorum.
Ona kul olmaya engel her mania, tehlikelidir sakının.
Allah'ımız yalnızca, Rabbu-l müslimiyn değildir.
O yüce yaratıcı Rabbu-l âlemiyndir malûm.
Ve biz bütün insanlığa, 
İslam’ı sevdirme makamındayız.
Dilimizi, hâlimiz onaylamıyorsa bizde bir arıza var demektir.
Yapacağınız bir işi içiniz rahatça onaylamıyorsa, 
o günahtır biliniz.
Velev ki müftü fetva vermiş bile olsa.
Rabbim bizleri istikamet üzere olanlardan eylesin.
Kendine kul, habibine ümmet olma cehdi versin bizlere.
Dünyadan herhangi bir şeyi veya birini sevelim.
Fakat ona tapınmayalım.
Ara sıra kendimizi test edelim.
Çünkü Allah insanı, 
kendine kulluktan engelleyenle cezalandırır denmiştir.
Mutlu, sağlıklı, yaşam diliyorum herkese.