Devir, Asr-ı Saadetti.
Yer Medine-i Münevvere.
Peygamber efendimiz (sav) sağdı.
Ve elbette devlet başkanıydı.
Lüzum üzerine duyuru yapıldı.
Herkesten imkânı ölçüsünde yardım istendi.
Asker teçhizatı için diye geçiyor eserlerde.
Çoğunlukla da hurma geliyordu.
Efendimiz kenarda gelenleri izliyordu.
Derken bir ÇUVAL hurmayla biri geldi.
Aslında hurma bahçesi de yoktu.
Efendimiz de bunu biliyordu.
Ve sordular.
Senin hurma bahçende yok.
Nasıl temin ettin bunu.
Dedi ki; bir ÇUVAL hurmanın sahibi.
Ya Rasûlellah doğrudur bahçem yok.
Ancak ilânı duyunca, katkım olsun istedim.
Bir arkadaşın bahçesinin sulama işine gittim.
Sabah'a kadar çalışma karşılığında bu hurmayı aldım onu getirdim.
Efendimiz çok duygulandı.
Buyurdular ki;
Bu bir çuval hurmayı, şu hurma harmanının her tarafına serpin.
Öyle de yaptılar.
Bereketlendirsin umuduyla.
Denir ki;
En makbul TASADDUK kendin muhtaçken yapılandır.
Bunu niye anlattım.
İki ay kadar önce, üç arkadaş bir cami ziyaretinde bulunduk.
Allah evi yani.
Yüzde doksanı bitmiş vaziyetteydi.
On gün kadar önce dernek başkanı duyuru yaptı.
Ramazan'a açmayı hedefliyoruz.
Bitmiş halini hayal ettim.
Işıl ışıl bir ibadethane gözümün önüne geldi.
Bu yazıyı yazmak konusunda on gündür düşünüyorum.
Boş ver başkaları çırpınsın.
Yüzün yeteri kadar eskidi zaten dedim kendi kendime.
Bu sabah içim sızladı ve işte yazıyorum.
Şehitler ve gaziler camii adı.
İBANI isteyip yardımda bulunabilirsiniz.
Bin TL de olsa KÜÇÜMSEMEYİN.
Allah’ım kabul buyursun.
Mizanda elinizden tutsun.
Sağlıkla kalın.
Yorumlar
Kalan Karakter: