Cemalettin TAŞKIRAN
Biz Milliyetçiler, ortak düşünceleri, idealleri olanlardan çok birbirine güvenen bir
camia idik. Hala da öyle bir camiayız. Ahenk içinde bir hedefe yönelmiş bağımsız
insanlarız. Bağımsızız çünkü cemaat değiliz. Hepimizin farklı düşünceleri ama ortak idealleri var. İyi bir yönetim bizi “güç” eder. Ama kötü bir yönetim de bizi “hiç” eder.
“Güç” yada “hiç” olmak bizim elimizde.
Maalesef ayrımcı, eleştirilere tahammül etmeyen, etrafına güven duymayan.
otoriter davranan, ilkeler yerine keyfiliği tercih edip sürekli tek başına karar veren bir anlayış bizleri birbirimize düşürmek üzere.
Oysa zaman birlik olma zamanı. Zaman düne kadar yan yana olduğumuz görmesek
de gönülden selamlaştığımız, görünce hal hatır sorduğumuz dostlarımızla, arkadaşlarımızla,
gönüldaşlarımızla birlik olma zamanı.
Sebebi açık. Ülkemizde yaşananları analiz
edebilen herkes durumun vahametini görüyor ve anlıyor.
Projeler ülkemizde kontrolü kolay olduğu düşünülen 2’li bir yeni yönetim sistemi dayatıyor bize. Eski tabirle bir “sağ” oluşum, bir de “sol” oluşum. Bunları da kimin temsil ettiği belli. Sistem onlarla dönsün isteniyor.
Zaman zaman biri, zaman zaman da diğeri. Gerisi ya çekilip yok olmalı, ya eriyip
yok olmalı.
Türkiye’de on yıllarca iktidarı belirleyen “Merkez Sağ” bugün nerede?
Etkin olarak var mı? Bence yok. Bir partide erimiş durumda desek yanlış olur mu?
Galiba şimdi de sıra Milliyetçilerde. Dikkat ederseniz Milliyetçiler de adeta bugün bölünmüş gibi. En kötüsü de bunun farkında olmadan birbirlerine “şucu” veya “bucu” gibi
anlamsız suçlamalarla küfretmeleri .
Milliyetçiler eriyor. Geçmişin iyi ve kötü
gününde beraber olanlar bugün kavga ediyor. Hatta birbirine saldırıyor.
Oysa siyasi projelere alet olmamak lazım. Asla birbirimize karşı kavga, küfür
hakaret olmamalı. Bugün daha güçlü ve daha akıllı olmak zorundayız. Bugün
birbirimize daha sıkı sarılıp daha çok sahip çıkmalıyız. Sanal ortamda birbirimize küfür etmek, tehdit, hakaret etmek siyaset yapmak
değildir.
Bu defalık siyasi tercihlerimiz sandıkta farklı olabilecektir. İş bu noktaya gelmemeliydi, ama geldi maalesef. Yanlış bir tutum işleri bu hale getirdi. İçimize sindiremesek de tercihlere saygılı olmalıyız.
Ancak hiç unutmayalım bizim öncelikle birbirimize ihtiyacımız var, birlik olmaya
ihtiyacımız var. Çünkü Türkiye’nin, Türk dünyasının ve İslam dünyasının bizden
bekledikleri var. Bayrağı, düştüğü yerden, er ya da geç, biz kaldıracağız.
Biz birbirimize saygı duymazsak kim bize saygı duyar?
Su akar yolunu bulur. Birbirimizin yüzüne bakamayacak hale asla düşmemek
gerekir.
Asıl şimdi birlik olma zamanıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: