(ARAMAK, BULMAK)
“Ölümden ne korkarsın,
Korkma ebedi varsın.”
Dizeleriyle ölümün bir son olmadığını, ebedi hayatın başlangıcı olduğunu ifade eder Yunus Emre. Dünya hayatının gelip geçici olduğunu vurgular. Birçok şiirinde de bu anlayışı aktarmaya çalışır. Çünkü bu bakış açısı onun yaşama şeklinin tam anlamıyla ifadesidir. Bu dünyayı boş vermiş, ebedi hayat için çalışan Yunus Emre aradığı şeyin dünyadaki çeşitli nimetlerde, güzelliklerde değil, bütün güzelliklerin kaynağında olduğunu anlamış ve ömrünü O’nu bulmaya adamıştır.
Hakkı ararken malından mülkünden, kendinden vazgeçmiş ve kendini aşk divanına atmıştır. Kendisini bir dükkân sahibi gibi tasavvur eden Yunus, Allah’ı bulduktan sonra kârdan zarardan hatta dükkânın tamamından vazgeçtiğini ifade eder. Zira asıl ulaşmak istediğine ulaşmıştır.
O dosta ulaştığını anlayınca ve bundan şüphesi kalmayınca her şeyini feda etmiştir. Dostun varlığı diğer bütün varlığa değecek kadar kudretli ve önemlidir. Böylece kendi de dâhil olmak üzere bütün varlığına dosta feda etmekten zevk almaktadır.
Kendini feda edince varlığından vazgeçmiş, yer ve zamandan soyutlanarak mekânsızlığa ulaşmıştır. Onun için artık nerede, ne zamanda ve nasıl yaşadığından çok dostla olmak önem kazanmıştır. Böylece dünya ile olan ilişkisini kesmiştir. Yönünü Haktan tarafa çevirmiş ve ona ulaşmak için çalışmıştır. Zaten gerçek aşkı da orada, Hakk’ın yanında bulmuştur. O’nun yanı o kadar önemli ve değerli bir mevkidir ki dünyadaki bütün mevkileri bu yolda feda etmekte bir an bile tereddüt etmemiştir.
Ulaştığı mevkide üzerine aşk elbisesini giyen ve dert sofrasına oturan Yunus Allah’a ulaşma derdiyle doyurmuştur kalbini, ruhunu. Bu tokluk dünyadakine benzemeyen ayrı bir tokluktur. Yunus’u derman aramaktan vazgeçirmiş ve derdiyle mutlu hâle getirmiştir.
Varlığa ulaşmak için sefere çıkınca o yolda Allah’ın da ona yaklaştığını ve gönlünü ışıkla doldurduğunu bilen Yunus, bu dünyadaki her şeyden bu ışık için vazgeçmiştir. Onun için artık ne maddi kazanç ne mevsimlerin döngüsü ne de bu dünyanın nimeti bir şey ifade etmektedir. O, Hakka yönelerek asıl zenginliğe ulaşmıştır.
Ömrünü Allah yoluna adayan ve bu yolda gördüklerini, yaşadıklarını anlatan Yunus’un her kelamı adeta bal tadındadır. Ama o bu baldan da en değerli balı bulduğu için vazgeçmiş hatta kovanı bile gözden çıkarmıştır.
Yaptığı benzetme ve kıyaslarla inancını, amacını, çabasını bize en güzel şekilde aktarmayı başaran şairimizi okumak, anlamaya çalışmak ve takip etmek boynumuzun borcudur. Yunus Emre’yi anlamak, hakikati anlamak, hayatı anlamak, Hakk’ı anlamaktır.
Saygıdeğer öğretmenim tebrik ediyorum, emeğin ve kalemin var olsun