YUNUS EMRE VE TÜRKÇE -3-
Bundan 700 yıl önce yaşamış. Türk diline, şiirine, din ve tasavvuf hayatına büyük etki ve katkıları olmuş bir öncü şahsiyet.
Büyük Türk milletinin gönlünde sarsılmaz bir yer edinmiş, milletimizin tercümanı olmuş bir şair, mutasavvıf.
Nerelidir, nerede yaşamıştır, mezarı nerededir? Elbette bunlar merak ediliyor.
Tabii ki, öncelikli olan husus; Yunus Emre gibi bir büyük şahsiyetin bizim milletimizin bağrından çıkmasıdır. Yedi asırdır unutulmaması, şöhretinin artarak sürmesidir. Böyle dev bir ismin Türk milletine mal olmasıdır.
Ancak, öte yandan bu insanın doğduğu, yaşadığı ve mezarının bulunduğu bir yerin olduğu gerçeği de görmezden gelinemez.
Fakat bu noktada karşımıza çıkan tablo şudur: Bugün ülkemizde 15'i aşkın yerde Yunus Emre'nin kabir ya da türbeleri olduğu iddia edilmektedir.
Bursa, Erzurum, Ünye, Sandıklı, Afyonkarahisar (Düğer), Aksaray, Keçiborlu, Uluborlu, Kırşehir, Sıvas, Tire, Bolu, Kula, Eskişehir ve Karaman... Bu şehir ve kasabalarda Yunus Emre'nin mezar ve türbeleri olduğu dile getirilmektedir.
Yunus Emre'nin ancak bir yerde gerçek mezarının olabileceğini düşünürsek, diğerlerinin ona duyulan sevgi ve saygının sonucu oluşturulmuş makamlar olduğunu kabul etmek gerekir.
Bu saydığımız yerlerden özellikle ikisi ön sıraya çıkmaktadır. Karaman ve Eskişehir.
Eskişehir ile ilgili bilgi ve iddiaların güvenilirlikten ne kadar uzak olduğunu açıklamak bu yazının sınırlarını aşacağı için onu başka bir yazıya bırakalım.
Ancak, Yunus Emre'nin mezarının Karaman' da olduğuna dair 43 adet belge olduğunu da bilmek lazım. Bunlar; İl Yazıcı defterleri, Evkaf ( vakıflar) defterleri, Emirnâme, Maliye defteri, Dilekçe, Padişah beratı, Kadı defteri, İl yıllığı (salnâme), seyahatnâmeler gibi belgelerdir.
Yalnız bence en az bu arşiv belgeleri kadar önemli olan bir husus da şudur: Yunus Emre'nin yaşadığı dönemi (13.yy. ikinci yarısı, 14.yy. ilk yarısı) göz önüne aldığımızda durum şudur. Bu dönemin tarihî, kültürel, sosyal ve siyasî şartlarını göz önüne aldığımızda Yunus Emre'nin yaşaması en muhtemel yer Karaman'ındır. Doğrusunu söylemek gerekirse, ben bugüne kadar meseleye bu açıdan bakan bir kaynak görmedim.
Oysa Anadolu Selçuklu Devleti'nin son döneminde , Anadolu Türk birliğini sağlayacak en büyük siyasî güç olarak Karamanoğulları Devleti (Beyliği) görülüyordu. Selçuklu sonrasının cazibe merkezi olarak görülen ülke Diyar- ı Karaman ve şehir de Karaman'dı. Evliyaların, ulemaların, âlimlerin toplandığı ve merkez Karaman'dı. Sültan'ül Ulema Bahaeddin Veled (Mevlânâ'nın babası) den Molla Fenâri'ye, Pirî Reis'ten Dursun Fakı'ya, Ümmü Kemal'den Şeyh Edebalı'ya varıncaya kadar elit tabakanın Karaman'da toplanması bizim için önemli bir ölçüdür. Bu seçkin insanların bir kısmı sonradan Osmanlı ülkesi cazibe merkezi olunca oraya gitmişlerdir bu çerçevede Yunus Emre'nin atası İsmail Hacı (Hacı İsmail) nın da İklim- i Karaman'a gelip yerleşmesi gayet mantıklı ve normaldir.
İşte bütün bu sebeplerden dolayı 13-14.yy. Anadolu şartlarını göz önüne aldığımızda Yunus Emre'nin Karaman'da yaşaması ve mezarının yine orada olması en mantıklı ve inandırıcı gerçeklik olarak ortada durmaktadır.
Bu duygu ve düşüncelerle ebedî âleme göçüşünün 700.yılında Yunus Emre hazretlerini rahmetle ve minnetle anıyorum.
Mestan hocam sade bir dille net bir şekilde Yunus Emre'yi bize anlattığınız için çok teşekkürler
Yüreğine, sağlık; bilgine teşekkürler sevgili hocam...