Mestan KARABACAK
Bu ülkenin adı Türkiye’dir. Yani Türklerin yurdu! Bu milletin adı Türk Milleti’dir. Yani Kaşgarlı Mahmut’un Divanu Lügat-it Türk’te adını Tanrı koydu dediği millet. Bu milletin dilinin adı Türk Dili’dir, yani Türkçe. Bu milletin milli kültürüne “Türk Kültürü” denir ve görmeyen gözler, işitmeyen kulaklar için yine söylüyorum; Bu milletin tarihine de “Türk Tarihi” denir.
Ey bu ülkenin yönetimini yıllardır elinde tutanlar! Bu ülkeyi babasının çiftliği gibi görenler! Milletin kaynaklarını hoyratça, hovardaca çarçur edenler! Milli ekonomiyi yandaşlarına ve yakınlarına adeta peşkeş çekenler! Hukuku yok sayanlar! İsraf saltanatı kuranlar! Size sesleniyorum! Bütün bunlara rağmen hâlâ milletimizin adını söylemeyecek misiniz? Hâlâ Türk Kültürü, Türk Tarihi dememek de direnecek misiniz? Biraz izan, biraz insaf, biraz vicdan gerekmez mi insana?
Tutturdunuz bir “milletimiz, milletimiz” ya da “bu millet” adı nedir bu milletin? Gayri bütün milletlerin adını rahatlıkla söylüyorsunuz da Türk Milleti’nin adını niye söyleyemiyorsunuz? Bari bir dakika dürüst olun ve bunun sebebini söyleyin, bunu öğrenmek hakkımız değil mi?
Pek çok şehrimizde var olan “Atatürk” statlarını yıkıp, yenilerini yapınca neden hiç birisine “Atatürk” adını koymadınız? Bunu öğrenmek bu halkın hakkı değil mi?
Dört milyon Suriyeliyi Ensar ve Muhacir’in hikâyelerini kılıf yaparak; ölçüsüz, kontrolsüz niye bu ülkeye doldurdunuz?
Türkiye’nin orta ve uzun vadede milli varlığını tehdit eden bu adamları hâlâ niye Türkiye’de tutuyorsunuz? Her bayram ülkelerine giden bu insanlar niye kabul ediliyor? Dünya da böyle bir mültecilik nerede görülmüş?
Belediye bütçelerinden yandaş vakıf ve derneklere yaptığınız milyonlarca lira tutarında ki bu yardımların (!) hesabını oyuyla iktidara geldiğiniz bu insanlara vermeyi niye düşünmüyorsunuz?
Tarımını üretemez hale getirdiniz. Hayvancılığını bitirdiniz. Eğitim sistemini çökerttiniz. Ahlâkını dibe vurdurdunuz. Dindarlığı yaraladınız, dinciliği hortlattınız. Dış politikayı çıkmaza soktunuz. Ekonomiyi krize soktunuz. Bütün bunların müsebbibi sizsiniz. Hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Görmüyor musunuz mızrak çuvala sığmıyor? Minareyi de kılıfa sokamazsınız. Artık çok geç…
Yeter artık!
Rahmetli Dedem söyler di...bizlere dönerek sorardı acaba söylediklerini anlamışmıyız diye. Bizde tıkkkk yookkkk... Ve dinlediniz ama tıııınnn.. Bir kulagınızdan girdi....diğer kulaktan çıkıp gitttiiii...diyerek bizlere bu böyle olmaz der ve...çıkın dışarı.....kovardı..... Yetti dilimde tüy bitti .diyerek arkamızdan söylenirdi... YETTİ ARTIK.......YETTİARTIK...