Dilimizi yanlış kullanma örnekleri artarak devam ediyor. Türkçenin başını gözünü yararak kullanılması, hor kullanılması çok yaygınlaştı. Daha kötüsü normalmiş gibi karşılanıyor.
Dilimizi en güzel biçimde kullanması gereken radyo ve televizyon sunucuları bile inanılması güç Türkçe hataları yapıyorlar.
Eskiden TRT sunucuları iyi kullanıma örnek gösterilirdi. Şimdi onlar da bir felaket. Hele spor spikerleri katlanılması zor hatalar yapıyorlar."Topu kaybetti"diyecek, "Top kaybı yaptı" diyor. Yenildi, demesi gerekirken "yenilgi aldı" diyor. Yenilginin kilosunu kaça aldı acaba?
Trafik polisi ".......plakalı araç bekleme " diyecek, "bekleme yapma" diyor. Burada yardımcı fiil kullanılmaz ki...
Hele son zamanlarda sosyal medyada bir yanlış kullanım çok yaygınlaştı. "........ toplantıya katıldık" diyecek, "katılım sağladık" diyorlar. Çok saçma.
"Gecikmek" yerine, "gecikme yapmak, "yıkanmak" yerine "banyo almak", "çay içmek/istemek" yerine "çay almak" gibi yanlış kullanımlar çok yaygın. Banyonun kilosunu kaça alıyorlar bilmem.
(Devam edeceğim).
DİKKAT EDELİM...
Doğru Türkçe kullanımı için şunlara da dikkat edelim. Efkâr, beyanat, maruzat gibi kelimeler Arapçanın çokluk kalıbında oldukları için bunları "lar" ekiyle çoğul yapamayız. "Efkâr" fikirler, "beyanat" beyan edilenler/açıklananlar, "maruzat" arz edilenler/sunulanlar demektir
Arapçanın çokluk kalıbında oldukları halde Türkçede tekil anlamda olan talebe, eşkıya, evrak, ukalâ, hademe vb. kelimeler "ler" ekiyle çoğul yapılabilir.
Tabii bu arada eşkıyaları serbest bırakmak için evrak hazırlama telaşında olanlar varsa onların da evrakları kurallara uygun hazırlamaları gerekir...