Türk Edebiyatının 20.yüzyıldaki en önemli şairlerinden olan Bekir Sıtkı Erdoğan'ı kaybedişimizin 10.yılındayız. Hancı ve Kışlada Bahar gibi şiirleri topluma mal olmuş dillere pelesenk olmuş, defalarca bestelenmiş, Cumhuriyet’in kuruluşunun 50.yılında yazdığı 50.yıl Marşı birinci seçilmiş, Karaman ile ilgili dillerden düşmeyen nice şiirler yazmış bir güzel şairdi O. Karaman'ın yetiştirdiği en asil ve en seçkin evlatlarından olan Bekir Sıtkı Bey'i tanıma, hatta hakkında konuşup, yazma fırsatı bulmuş bahtiyar kullardanım.
60. Sanat yılı dolayısıyla Yunus Emre salonunda düzenlenen toplantıda kendisi hakkında (huzurunda) yaptığım konuşma ve yapılan diğer konuşmaları hatırlıyorum.2000 yılında Ticaret Odası salonundaki kendisi için düzenlediğimiz şiir gecesinde (görüntüleri Karaman televizyonlarında kalsın diye rahmetli Dr. Armutlu Beyle düzenlediğimiz bu programın şimdi görüntülerini bulamıyorum) yaptığımız konuşmaları dün gibi hatırlıyorum. Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre'yi Anma Törenleri dolayısıyla Karaman'a geldiği zamanlar yaptığımız sohbetleri hatırlıyorum. Hepsinin üzerinden yıllar geçmiş, ölümü üzerinden de on yıl geçmiş...
Hem hece hem aruz hem de serbest tarzda şiirler yazan Bekir Sıtkı başarılı bir öğretmen ve aynı zamanda asker şairlerimizdendi. Hat sanatın da anlayan Bekir Sıtkı Erdoğan’ın iddiasız olmakla birlikte Neyzenliği de vardı. O, Yunus Emre'nin ona en layık torunlarındandı. Hoş sohbet, mütevazı bir büyüğümüzdü.
İlk şiir kitabı bir Yağmur Başladı, 1949 yılında basıldı. İkinci şiir kitabı Dostlar Başına 1965 yılında basıldı.1970'te Kışlada Bahar, 1975'te Bin birinci Gece kitapları basıldı. Sonraki yıllarda bu kitapların yeni baskıları yapıldı. Edebiyat tarihi eserlerinde ve antolojilerde yer aldı.
Peki, Karaman O'na hak ettiği değeri verebildi mi? O'nu layıkıyla anabiliyor mu? Bugünkü gençlere O'nu yeterince tanıtabiliyor muyuz? Maalesef hayır... İşte asıl bunlar üzerinde düşünmeliyiz. Affet bizi değerli büyüğümüz. Ruhun şad, mekânın Cennet olsun. Ruhuna Fatihalar gönderiyoruz.