Atalarımız"bir insan yedisinde neyse yetmişinde de odur" demişler. Bizim Yörükler bunu, "delice oğlan, delice herif"diye ifade ederler. Buna yakın anlamda bir de" can çıkmadan huy çıkmaz" ata sözümüz var. Bu sözler, insanın mizacının, suyunun suyunun, alışkanlıklarının kolay kolay değişmeyeceğini anlatır.
Bir de odun gibi gelip odun gibi gidenler var. Yıllar yılları kovalıyor, 20,30,40,50 yaşı bulan bazı kişiler var; nerdeyse hiç bir şey öğrenmiyorlar. Tamam herkes düzenli eğitim alamayabilir. Okuma alışkanlığı kazanmamış, okumayı sevmiyor olabilir. İyi de görerek, gözleyerek, televizyon seyrederek, cep telefonundan internete bağlanarak, başka insanları dinleyerek de yeni şeyler öğrenebilir insan. Bilgi olarak, görgü olarak, davranış olarak kazanacağı bir şeyler yok mudur insanın?
Kendisini akıntıya bırakan, iradesini başkasına teslim etmiş insanlardan kendisine hayır gelmez ki başkasına gelsin.
Liderim, şıhım, mirim, pirim, üstadım ne diyorsa doğrudur diyen, beyni sürekli nadasta olan zavallılar ne kadar çok. Ancak unutmamak gerekir ki, onların tercihleri sadece kendi geleceklerini değil, ülkenin geleceğini de etkiliyor .
Kimlik yok, kişilik yok, bilinç yok, dürüstlük yok, nezaket yok. Ama cehalet var, kabalık var, çok bilmişlik var, kurnazlık var, menfaatçılık var, küfür var.
Normalde ne olması gerekir? Bu tür kişilerin sayısı azalması gerekmez mi? Hayır, bizim ülkede bunların sayısı sürekli artıyor. Kabul edelim ki bu tip insanlar için mümbit bir iklim var ülkede. "hem kel hem fodul" tiplere katlanmak o kadar zor ki... İnsana bunlarla aynı ortamda yaşamak ceza olarak yeter. Öyle değil mi?