Yazılarımı takip edenler bilirler, yaklaşık bir yıldır İnce Memed hakkında bir kitap üzerinde çalışıyorum.
İstiyorum ki bir yanlışlık ve eksiklik olmasın. Çok titizleniyorum.
Aslında bu günlerde bitmiş, hatta basılmış olacaktı. Ancak mezarı ile ilgili bir gelişme oldu ve son bir saha araştırması yapmam gerekti. O bölgeye kış aylarında gidemeyeceğim için ilkbahara erteledik. Araya şu an baskı aşamasında olan üç ayrı kitabımın işleri girdi. O da benim elimde olmayan sebeplerle uzadı.
Geçtiğimiz Ağustos ayı sonlarında Göcen'e (Afyonkarahisar, Çay) yaptığım araştırma gezisinde İnce Memed'in yakınlarından şunu öğrendim: 1985 yılında Afyonkarahisar Müze Müdürü Ahmet Topbaş ile Antalya Kültür Müdürlüğünde Şb. Md. olan Musa Seyirci İnce Memed'in oğlu Ramazan ( İsa Kamacı) ile mülakat yapmaya geliyorlar. Bu görüşme 1985 tarihinde Folklor ve Etnografya Araştırmaları(dergisinde) yayımlanıyor. O ziyaret sırasında oğlu Ramazan İnce Memed'in kılıcını, kamasını, kamçısını(sapı kırık) ve bir de fotoğrafını müzeye bağışlıyor(müdüre veriyor). İki yıl önce kızı ve bir kaç akrabası müzedeki bu eşyaları görmek üzere Afyonkarahisar'a gidiyorlar. Müze görevlileri, o eşyalar depoda, yeni müze bitmek üzere bittiğinde gelin görün, orada sergilenecek diyorlar.
Bu bilgilerden sonra, bir kaç ay önce telefonla bir müze yetkilisine ulaştım ve kitap hazırlıyorum, bunların fotoğraflarını da oraya koymak istiyorum, şeklinde talebimi ilettim. Araştıralım, bakalım bulursak döneriz dendi. Bu görüşme o günlerde bir kaç defa tekrarlandı. Sonuç alamayınca değerli arkadaşım, Konya Mevlana Müzesi müdürü Naci Bakırcı aracılığı ile Afyonkarahisar'da on beş yıl müze müdürlüğü yapmış Mevlüt Bey'e ulaştım. Kendisi, evet öyle bir kılıç konusu vardı, dedi.
En sonunda şu anki müze müdür vekili olan Mehmet Bey'e telefonla ulaşıp durumu anlattım. Bağışlanan eşyaları ve oğlu Ramazan'ın bağışladığını anlattım. ‘Baktırayım, sonuç alırsam dönerim’ dedi. Sanırım kendisiyle bir görüşme daha yaptım. Düne kadar bir dönüş olmayınca, son bir girişimde bulunup, “Kasap Osman Destanı ve İnce Memed Gerçeği” adlı kitabı yazan Afyonkarahisarlı eğitimci, yazar- gazeteci Lokman Özkul'u aradım. Sağ olsun, “yarın müze ile görüşüp size dönerim hocam” dedi. Akşam döndü, müze yetkililerinin söz konusu eşyaların olmadığını söylediklerini bildirdi.
Anlayacağınız değerli dostlar İnce Memed'in kılıcı, kaması, kamçısı ve fotoğrafı ortada yok. Adeta buharlaştı, uçtu.
Bu konuyu kitaba da yazacağım ama peşini de bırakmayacağım.
Geçtiğimiz günlerde, hazırladığım kitaba koymak istediğim bir belgeyi gerekçe göstermeden, Karaman Kültür ve Turizm Müdürü olan zatın vermediğini yazmıştım. Yahu ben de bu devletin kurumlarında idarecilik yaptım, böyle rezaletler görmedim ve yaşamadım. Resmi kurumlar ne hale geldi böyle? Ciddiyet, düzen, denetim yok olmuş. İnsan üzülüyor, yazık çok yazık.