İlk işim kalaycı körükçülüğü idi. İlkokulu yeni bitirmiştim. Sanırım 1971 yılı yaz tatili idi. Köyümüz (Saçıkara) büyük bir köydü (350 hane). İlçeden (Kadınhanı) kalaycı gelir, en az bir ay kalırdı.
O zamanlar evlerde bakır kap- kacak çoktu. Bakır sini, tepsi, sahan, kazan, cezve vb. çok bulunurdu. Bunlar sürekli kullanıldığı için bir süre sonra kalaylarının yenilenmesi gerekirdi.
Meşhur Kalaycı (Kara) Ahmet yanındaki adamlarıyla köye gelir, uygun bir dükkân ya da ev kiralar yerleşirdi.
Onlar köylüleri, köylüler de onları iyi tanırlardı. İşte 1971 yılı yazında kalaycının körüğünü ben çektim. Sabah saat 08:00 gibi işe başlar, akşam 18:00- 19:00 dolaylarında boşlardım. Günlüğüm 5 TL. idi. Bir ay, kırk gün dolayında çalıştığımı hatırlıyorum. İlk kazancım bu paradır. Ne mi yaptım? Hiç hatırlamıyorum. Her halde okul harçlığı olarak kullanmışımdır.
İki yıl sonra Konya'da Mevlâna Ortaokulu'nda okurken bir süre otopark biletçiliği yaptım. Konya Atatürk Spor Sitesinde bir hafta Konyaspor'un, bir hafta Konya İdmanyurdu'nun ( ikisi de 2. Ligde idi) maçları olurdu. O maçlara otomobili ile gelen Konyalılara bilet satma işini alan taşeron bizim sınıftan Beyşehirli Süleyman'ı tutmuş. Süleyman da kendisine yardımcı olmamı benden istedi. Ücreti karşılığı kabul ettim. Otoparkın bir tarafında birimiz diğer yarında da birimiz bilet kesiyorduk.
Maçların son 15.dk.’sında stat kapıları açılırdı. Biz de bekleyen yüzlerce insanla birlikte içeri girer son dakikaları ücretsiz seyrederdik.
Şimdi o Atatürk Spor Sitesi'nin yerinde yeller esiyor. Adının cezasını çekiyor. Büyük bir nankörlüğe ve vicdansızlığa uğrayarak yıkıldı. İki-üç çim saha, bir-iki toprak saha, bir büyük spor salonu ve amatör branşların antrenman yaptıkları çeşitli spor alanları yok artık.