İnsanlık yüz yılda bir görülebilecek bir salgınla karşı karşıya bulunuyor. Haliyle ülkemiz de...
Daha şimdiden Çin'de, İran'da, İtalya'da yıkıcı etkiler oluşturan bu virüs salgını yayılmaya devam ediyor.
Ülkemizde de son bir hafta içinde vak'a sayısı artmaya başladı. Ölümler de başladı.
Olağan üstü günlerden geçmekteyiz. Ancak bu hep böyle sürecek değil. Uzmanların söylediklerine göre bir iki ay sonra durum normale dönecek.
Ne yapmalıyız?
Tarih boyu büyük felaketler, savaşlar, salgınlar yaşamış bir milletiz. Çok büyük zorluklara dayanmışız. Fevkalâde günlerde birlik ve dayanışmanın en güzel örneklerini göstermiş bir milletiz.
İşte, tam bu hasletlerimizi göstereceğimiz günlerdeyiz. Endişelenmek, ama korkmamak; önlem almak, ama panik yapmamak zorundayız.
Sadece kendimizi değil, komşularımızı, hemşehrilerimizi, halkımızı ve Türk Milletinin tamamını düşünmek zorundayız. Bencillik yapacak zaman değildir. Millet olarak vakarımızı ve cesaretimizi göstermemiz gereken günlerden geçiyoruz.
Fedakarlık yapacağız ama en çok da maddi gücü ve imkanı iyi olanlar yapacak. İş verenler, büyük esnaflar çalışanlarını hemen işten çıkarmayacak. O işçilerin de geçindirmek zorunda olduğu bir ailesinin olduğunu unutmamak gerekir. Onların da evlerine ekmek, aş götürmesi gerektiğini unutmamak gerekir. Kira, yakıt, elektirik, telefon paralarını ödemeleri gerekiyor. Bunları unutursak, insanlığımızı kaybederiz.
Sağlık çalışanları; doktorlar, hemşireler, hastabakıcılar vs. en büyük riski onlar yaşıyorlar. En zor görev onların ve en büyük fedakarlığı da onlar yapıyorlar. Sözlerimizle, mesajlarımızla, dualarımızla onlara destek olmalıyız. Gönlümüzün onlarla olduğunu bilmeleri onlara güç verecektir.
Başka ne yapmalıyız?
Sağlık Bakanlığı ve devletin diğer yetkililerinin istek ve uyarılarına uymalıyız. Bencil, ferdiyetçi değil; diğerkam ve toplumcu bir anlayışta olduğumuzu millet olarak göstermeliyiz.
Yumruk gibi birleşip, birbirimize sarılalım ki, ne kadar güçlü olduğumuz ortaya çıksın, bunu herkes görsün. Bu durum ileriki yıllarda da bize moral ve güç verecektir.
Ayrıca, bu zor günlerde stokçuluk yapan, karaborsacılık yapan, fırsatçılık yapan, ahlaksızlık yapan parazitleri ve asıl virüsleri de devletin ilgili birimlerine şikayet edelim. Millete ihanet eden alçaklar açığa çıksınlar ve cezalarını çeksinler.
Yine, el, vücut ve çevre temizliğine her zamankinden çok dikkat etmemiz gerektiğini unutmayalım. Sosyal mesafemizi koruyalım. Bilinçsiz, cahil insanımız çok, onları uyaralım. Unutmayalım ki, kendimizi korursak milletimizi de korumuş oluruz.
Bu Coronavirüs'ün hiç şakası yok. Artık bu iyice anlaşıldı. Biz de millet olarak kenetlenelim ve bu sinsi düşmana karşı ciddiyetle mücadele edelim.
Bu de şunu söylemeliyim. Sosyal medyadaki propaganda içeren paylaşımlara bir süre ara verelim. Politik paylaşımları biraz erteleyelim. Sorumlu davranalım. Bu günler herkes için bir sınavdır, bu sınavı başarıyla geçelim.
Meşhur sözdür; "aynı gemideyiz". Gemiyi selametle karaya çıkarmak hepimizin görevidir.
Haydi görev başına...