1966 yılı, ilkokula başladım, sınıftaki arkadaşlarımdan bir yaş küçük olarak. Sınıfta elli kişiyi aşkın öğrenci var. Aşağıdaki fotoğrafta görülüyor.
Öğretmenimiz köyümüze ilk atama olarak Van'dan gelen Cemil Altürk. Mesleğini ve öğrencilerini çok seven örnek bir öğretmen.
Onu "Öğretmen Cemil" adlı hikâyemde anlattım. Orada köyümüzün o yıllardaki fotoğrafını da çekmeye çalıştım. Bu fotoğraf siyah-beyaz bir fotoğraftı. O yıllarda önlüklerimiz ve yakalarımız gibi her şey siyah-beyazdı.
Benim öğrenci numaram 1(bir) di. Abdurrahman Çoğman 4(dört), Keziban Haşimler 11(on bir), Güllü Akgül 27( yirmi yedi), Emine Buksur 35 (otuz beş), Elif Civcir 45 (kırk beş), Nebi Karabatak 92 ( doksan iki) vb.
Başka kimler vardı sınıfımızda? Önce rahmetli olanları sayalım; İsmail Akkuş, Veli Keskin, Mehmet Buksur, Mehmet Aydın, Hasan Karabacak.
Hayatta olanlardan Halil Büyükşahin (tertibim), Gülbeyaz Karabacak, Mehmet Dedeoğlu, Alim Korkmaz, Hatice Abul, Ökkeş Atlı, Nasuh Yanar, Emine Güneş, Beyazıt Macar'ı hatırlıyorum.
Sınıf, koridor, bahçe cıvıl cıvıl öğrenci sesiyle çınlardı. Yumruk kadar lastik topla futbol oynadık. Yağ Satarım Bal Satarım, Tavşana Kaç Tazıya Tut, Çizgi vb. oyunları hatırlıyorum.
Şöyle bir hesap ettim de tam 58 yıl olmuş. Biz artık hayallerimizle değil, hatıralarımızla yaşıyoruz. Anılar başka anıları çağrıştırıyor. Evlerde üçer beşer toplanıp ödevlerimizi yaptığımızı, atlas üzerinde il ve ilçelerin yerlerini elliye kadar sayana dek bulma oyunumuzu hatırlıyorum.
Maddi ve fiziki imkânların bugüne göre kıt ancak sevgi, saygı ve dostluğun çok kuvvetli olduğu zamanlardı. Köyde dayanışma ve komşuluk ilişkilerinin son derece güçlü olduğu günlerdi.
Cemil öğretmenimizi ve sonsuzluğa uğurladığımız sevgili arkadaşlarımı rahmetle anıyorum. Hayatta olan sevgili arkadaşlarıma da sağlık ve esenlikler diliyorum.