Geçen cuma günü (11.08.2023.) Karaman Kent Otelde bir toplantıya davetliydik. Karaman basınının tamamı ve şehrimizin edebiyat ve kültür hayatında adları ve eseriyle yer tutmuş kişiler vardı.
1989-1999 yılları arasında (iki dönem) Karaman Belediye Başkanlığı yapmış Yaşar Evcen'in davetlisiydik. Kendisini (hayatını ve belediye başkanlığını) anlatan "Memleket Sevdası" adlı kitabın tanıtımı vardı. Öğretmen yazar Gündoğdu Yıldırım da kitabı hazırlayan kişi olarak oradaydı.
Kahvaltılı tanıtım toplantısı konuşmalar ve sohbetlerle iyice tatlandı. Bendeniz de kısa bir konuşma yaptım. Karaman'ın hayatında iz bırakmış önemli kişileri anlatan kitapların sayısı artmalıdır. Bu bakımdan bu kitap ve toplantı iyi bir örnek oldu.
Yaşar Evcen on yıllık belediye başkanlığı döneminde elbette kaldırım, yol, park ve ağaçlandırma gibi konularda güzel hizmetler yaptı. Ancak benim için onu unutulmaz yapan bunların hiç birisi değildir. Onu unutulmaz Belediye Başkanı (Karaman ve Türkiye için) yapan 1994 yılının güz aylarında aldırttığı ve Türkiye'ye örnek olan bir karardır. O Türkiye'de ilk olarak, belediye başkanı sıfatıyla belediye encümenine " Yabancı tabelaları, dükkân ve mağaza adlarını yasaklayan" bir kararar aldırtmıştır. Fikri öncülüğünü yapmakla gurur duyduğum bu karar o günlerde ülke basınında büyük bir yankı uyandırmıştır. Türk Dil Kurumu'nun da örnek alıp, diğer belediyelere de örnek gösterdiği bu karar ülkemiz için bir ilkti. Daha sonra, Karaman Belediyesini örnek alan altmışa yakın il ve ilçe belediyesi de aynı yönde kararlar almışlardır. TDK resmi internet sayfasında bu belediyelerin ve başkanlarının adları yıllarca yayında durmuştur. Bu süreçte Üniversitelerde" Dil Toplulukları" artmış, "Türkçe Gönüllüleri" vb. oluşumların sayısı da artmıştır. Aynı dönemde TBMM'ne Türkçeyi korumaya yönelik kanun tasarıları sunulmuştur. Bunlardan birisi o zamanın devlet bakanı İşılay Saygın'ın yaptığı çalışmadır. Bütün bu gelişmelerin yolunu açan ise yukarda anlattığım örnek karardır. Bu karardan sonra Karaman'ın ülke gündemine oturması, Karamanlıların moralini çok yükseltmiştir. Bundan sonra "Türk Dilinin Başkenti Karaman" söylemi ortaya çıkmış ve giderek yaygınlaşmıştır. Bütün bunları o dönemi yaşamış ve yakından takip etmiş birisi olarak yazıyorum.
Bu ülkede her şey günübirlik düşünüldüğü ve siyasi iktidarın dışında hiç bir kişi ve kurum hesaba katılmadığı için Yaşar Başkan Karaman'daki Dil Bayramına bile davet edilmez. Keza ben ve benim gibi Türk Diline ve Türk Dil Bayramına katkı sağlamış kimse davet edilmez. Hatta görmezden gelinir.
İşte benim için Eski Karaman Belediye Başkanı Yaşar Evcen'i değerli kılan birinci sebep, dilimizle ilgili olarak aldırtmış olduğu bu tarihi karardır. O dönemde böyle bir işi yapmak cesaret isterdi, Yaşar Bey bu cesareti göstermiş yiğit bir insandır. Onun varlığını ve dostluğunu hissetmek beni mutlu ediyor.
Önümüzdeki seçimlerde Karaman'a Türkçe duyarlılığı yüksek bir başkan seçmek, bu şehri seven herkesin görevidir.
Not: Kitabı bugün bitirebildiğim için toplantı ile ilgili yazım gecikti.