Onunla tanışmamız 1985 yılının ilkbahar aylarına rastlar. Soruşturmalar sonucunda Suruç Lisesinden Siverek End. Mes.Lis.ne sürgün edilmiştim. Çok öfkeliydim, haklı olduğum bir konuda tayin edilmiş olmam psikolojimi de bozmuştu.
Bir gün bir kararname çıktı geldi. Siverek Kız Mes. Lis.ne tayinimin çıktığı yazıyordu.
Kendimizden önce adımız gitmiş."Yok efendim bekarmışım, militanmışım, burası kız okuluymuş, tayin iptal edilmeliymiş." Bunları okul müdiresi Şanlıurfa Milli Eğitim Müdürüne telefonda söylüyor.
Neyse, gittik bir hışımla göreve başladık. Burnumdan kıl aldırmıyorum, çatacak yer arıyorum. Yanıma yaklaşılmıyor. Okuldaki otuz dolayındaki öğretmenden belki yarısı "hoş geldin" bile demiyorlar. Günler ilerledikçe yavaş yavaş tansiyon düşüyor. Onlar benim adam yemediğimi, ben de onların meslektaşlarım olduklarını anlıyorum.
İşte o günlerde onu gerçek kimliğiyle tanımaya başladım.Ateş parçası gibi. Mert, açık sözlü, cesur. Kendisi ufak tefek sayılır ama kocaman bir yüreği var. Belki benden bir iki yaş büyük ancak hayat tecrübesi ve görgüsü benden bir hayli ilerde. Emin değilim ama belki de bir gönül yarası oralara savurmuş onu. Erkek gibi kadın derler ya işte öyle birisi.
Bazı teneffüslerde öğretmenler odasına hışımla dalar... Ben hemen başlarım: Bir hışımla geldi geçti peh peh peh./ Kizir kızı Aynur Hanım peh peh peh...
Kendisi aynı zamanda bir kaç ay sonra anlaşıp evlenmeye karar vereceğim, şu anki eşim Ülkü Hanımın ev arkadaşı. Dünya görüşlerimiz, ideolojik anlayışlarının farklı fakat mizacımız uygun olduğundan mı nedir, iyi anlaşıyoruz.
İlk defa karşı cinsten birisiyle gönül ilişkisi olmadan dost olunabileceğini bana öğreten insan o.
Telafisi zor sonuçlar doğurabilecek bir kaç olayda beni kurtaran koca yürekli dostum benim.
Bazı şeyler unutulmuyor. Olaylardan birisi şu: Siverek Lisesindeki bakanlık müfettişleri bir hafta sonra bizim okulu denetleyeceklermiş; haber geldi, bizim okul öğretmenlernin haftalık programlarını aldılar. Çoğunluğu kadın olan öğretmen arkadaşlar harıl harıl "günlük plan(o zamanlar mecburdu) hazırlığına başladılar. Öğretmenler odasında, ben plan hazırlamayacağım dedim. İnanamadır. Aynur Hanım: Bana bak,zaten başın beladan kurtulmuyor, müfettişlerin ilk soracakları şey günlük plandır, dedi. Benim ilk teftişimdi bu. O planı yapacaksın dedi biraz da zorlayarak beni ikna etti. Sonraki hafta boyunca teftiş devam etti. Teftiş sonu toplantı düzenlendi. Bütün öğretmenler ve müfettişler orada. Başmüfettiş Muhsin Şener orada benim planımı ve anlattığım derdi örnek göstermesin mi.
İkinci olay şu: Siverek'te meşhur Bucak aşireti var. O zamanki reisleri Hakkı Bucak'ın kız kardeşi vardı. Başka bir aşirete gelin gitmiş, kocası ölmüş. Hanımağa derlerdi. Yıldız Bucak. Belinde tabanca ve iki silahlı korumayla gezerdi. Dersine girdiğim sınıfların birisinde kızı varmış. Ödev yapmadığı için diğer öğrencilerle birlikte cezalandırmışım. Bana hesap sormak için korumalarıyla okula geldi. Ziyaretçi masasında tartışma büyüdü. O sırada oradan geçmekte olan Aynur Hanım da geldi. Ölsem geri adım atmam mümkün değil. Zaten deli dolu zamanlarımdı. Aynur Hanım sözü aldı: Yıldız Hanım size yakışıyor mu, siz kültürlü, görgülü bir kadınsınız, arkadaşımız çocuğunuzun iyiliği için yapmıştır, diye söze başladı ve devam etti. Sözü bitirince işin rengi değişti. Hanımağa, Hocahanım siz yanlış anladınız, ben kızımın bir terbiyesizliği mi oldu diye geldim, hocamızdan hesap sormak ne demek diye sözü bitirdi. İş tatlıya bağlandı. İsteseler adamlarına bir gecede beni yok ettirebilirlerdi.
Bugün bunları niye hatırladım? 1987 yılının 1 Mayıs günü büyük kızım Ceren doğdu. Eşim doğum için Çorum'daydı. Öğleden sonra telefon geldi, doğum gerçekleşmiş. Öğretmenler odasına girip, Aynur Hanıma, "gözünüz aydın, arkadaşınız kurtulmuş, kızımız olmuş" dedim. Coşkuyla ayağa fırladı, beni kutladı. Şu sakinliğe bak, sen ne biçimsin bir adamsın yahu diye bir de fırça attı.
Aynı yılın Temmuz ayında bizim tayinimiz çıktı, Karaman'a geldik. O da bir süre sonra Ankara'ya geldi. Uzun süre Keçiören'deki baba evinde yaşadı. Emekli oldu, önceki yıl kardeşinin yaşadığı İzmir'e taşındı. Dedim tam topuklu efe oldun. Telefonla görüşüyoruz. Eşimin ve benim uzaktaki dostumuz, hep güzel haberlerini alalım. Sevgi ve selamlar gönderiyoruz
Ceren'imin de doğum gününü kutluyorum. İlkgözağrım , canım kızım, sağlık ve mutluluk hep seninle olsun.
01.05.2023
Mestan Karabacak
Fotoğraflar o yıllardan. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nda Kız Meslek Lisesi öğretmenleri ve öğrencileriyle( Birinci sıradaki ben, dördüncü sıradaki Aynur Hanım.) Diğeri, bir piknikte ikimizin resmi.
güzel yazı yani teşekkürler.