İnsan ara sıra da olsa bir boy aynasına bakmalı değil mi efendim?
"Ben ne haldeyim, ne yapıyorum?" diye kendini gözden geçirmeli.
Yapılmamalı dediği neleri yapıyor, yapılmalı dediği neleri yapmıyor? Şöyle bir bakmalı.
Esnaf, işçi, doktor, avukat, öğretmen, şair, yazar, aydın..."İşimi ne kadar doğru yapıyorum, iyi yapıyor muyum?" diye sormalı kendine.
Elbette eleştiri, sorgulama, yanlışa karşı çıkma güzeldir. Ancak sürekli eleştşirmek, sürekli itiraz etmek yeterli mi?
Bir şeyler yapmak, pratiğe yönelmek, uygulamaya geçmek gerekmez mi?
Sorunlara karşı ilgisizlik, duyarsızlık tabii ki kabul edilemez. Hele aydınım diyen insanların kayıtsızlığı kabul edilemez. Toplumu, ülkeyi ilgilendiren hayati konularda, sorunlarda sessiz kalmak, tarafsız kalmak hakkınız var mı? Bu bir vebal gerektirmez mi?
Ayrıca eleştiriyi zaman zaman öz eleştiriye çevirmemiz gerekmez mi? Kendi yanlışlarımızla yüzleşmek, onlardan dönmek, dönebilmek ne kadar güzeldir. Bunu özgüveni yüksek, medeni cesareti yüksek insanlar yapabilir ancak diyenlere de katılırım. Fakat herkes kendi donanımı, bilgisi, bilinci ve cesareti oranında bunu yapmalı değil mi?
Rahatına, konforuna düşkün insanların çetin mücadelelere girmeye niyetlerinin olmadığını biliriz. Menfaatine düşkün, bencil insanların toplumsal sorunlarla ilgili hiç bir şey yapmadıklarını da biliriz.
Mücadele ve fedekârlık ilkeli, ülkülü, sorumluluk duygusu yüksek kişilere düşer. Bu yolda huzurları kaçar, sağlıkları bozulur belki ama onlar "bana ne?" diyemezler. Bu tür insanların sayısını artırmanın yolu da eğitim ve kültür düzeyini yükseltmeden geçiyor sanırım. Kısa sürede bir çözüm bu konuda da gözükmüyor. Ama "bana ne" demek, bozulma ve kokuşmuşluğa teslim olmak yakışmaz kendisini ülkesine, milletine adayan insanlara.
Ne demiştik?
Ara sıra da olsa boy aynasına bakmak... Neyi ne kadar yapabiliyoruz ya da yapamıyoruz, gözden geçirmeliyiz. Eskilerin "nefis muhasebesi" dedikleri şeyi yapmalıyız. Bunu yaparken çuvaldızı başkasına batırıyorsak, iğneyi de kendimize batırabilmeliyiz. Eğer böyle yapmazsak; "elin gözündeki çöpü görür de kendi gözündeki merteği görmez" demezler mi adama?
Doğrusunu söylemek gerekirse, boy aynasına bakmak her insan için bir ihtiyaçtır. Ancak bunu dürüstçe, açık yüreklilikle yapmak gerekir. Aynaya bakarken hissi davranmak, objektif olabilmek bize yararlı bir sonuç getirebilir.
Heyhat! Kendisini "dev aynasında gören" insanlar için bu söylediklerimizin bir anlamı, yararı olabilir mi? Bence olmaz. Onlar bildiklerini yapmaya devam edeceklerdir. Ama ben de şu gerçeği hatırlatarak bu yazıyı sonlandırmak isterim.
"Mezarlıklar, kendisini vazgeçilmez zanneden insanlarla doludur."