yapılmış açıklamaları var.
Başta Türk Eğitim Sen olmak üzere, bu yanlış kararın düzeltilmesi için çeşitli kişi ve kurumlar mahkemelere başvuruyorlar.
Yapılan açıklamalara bakılırsa, bu üç yıl üyelerin değişmesi ve hükûmet lehine bir yapının oluşmadı beklenmiş.
Lafa gelince, yargı bağımsızlığı,hukuk, adalet, adalet reformu öyle mi?
Andımızı 1933 yılında zamanın Millî Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip yazmış. 1972 ve 1997'de üzerinde bazı değişiklikler yapılmış. Yasaklandığı zaman, ilköğretim öğrencilerinin sabah derse girmeden önce okudukları metni şu idi:
ANDIMIZ
Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türk'üm diyene!
"Andımız" Türk çocuklarına millî ülkü ve millî kimlik vermek amacıyla yazılmıştır. Böyle bir metin hiç bir çocuğumuza olumsuz bir duygu yüklemez. Bunu her gün okuyan çocuklarımız ancak vatansever ve yüksek ahlâklı bireyler olarak yetişir.
Şimdi sormak lâzım, bu metnin neresinden, niçin rahatsız olundu? Kimler rahatsız oldular?
Eğri oturup doğru konuşmak gerekir. Sözü uzatmanın da hiç gereği yoktur.
Bölücü örgüt mensuplarının ve yandaşlarının rahatsızlıklarını biliyoruz. Hükümet niye rahatsız oldu? Andımızda devrin siyasi iktidarını, başbakan, bakanlar ve parti mensuplarını rahatsız eden ibareler kanaatimce şunlardır:"Türküm, Ey Büyük Atatürk, varlığım Türk varlığına armağan olsun, Ne mutlu Türküm diyene.
Bu ifadelerden kimler rahatsız olur? Türklükle sorunu olanlar ve ondan rahatsız olanlar ile Atatürk'le sorunu olanlar ve onu sevmeyenler.
Onlar istemeseler de Türk Milleti sonsuza kadar yaşayacaktır. Türklüğün tarih boyu yetiştirdiği en büyük liderlerden birisi olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün adı da unutulmayacak, sonsuza kadar yaşayacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: