Rabbimizin güzel isimlerinden biri; Selam.
Dinimizin adı; İslam.
Rabbimizin lütfuyla ahirette gitmek istediğimiz cennetin bir adı da Daru’s-Selam’dır.
Bu dünyada Rabbimizden istediklerimizden biri de selamette olmaktır.
Gidene dua ederlerken “Selametle git, selametle gel” derler.
Yani, Allah seni tehlikelerden, afetlerden, tuzaklardan, hastalıklardan, hainlerden, engellerden… korusun anlamına gelir.
Selam, Müslümanların birbirlerine güvenmesini, ısınmasını, kaynaşmasını sağlar.
Beni Kaynuka Yahudilerinin hahamı olan Husayn isimli zat anlatıyor:
“Peygamber (Allah’ın selamı onun üzerine olsun) Medine’ye gelince insanlar koşarak onu görmeye gittiler.
Koşarak gidenler arasında ben de vardım. Ben onun yüzünü araştırdım. Bildim ki, onun yüzü yalancı yüzü değildi. Ondan ilk duyduğum söz:
“Selamı yayınız,
Yemek yediriniz,
Akrabalık bağlarını kuvvetlendiriniz,
İnsanlar uyurken gece namazı kılınız,
Ve cennete selam/selametle giriniz.”
(Müslim, Sahih, K. Mesacid, bab 27, Tirmizi Sünen, K. Sıfat’ül-Kıyamet ve’r-Rikak bab 42, İbni Mace, Sünen, K. İkamet’üs-Salat, bab 174, K Et’ıme, bab 1, Nesai, Hakim Müstedrek, Ahmed Müsned, Abdullah bin Selam hadisi)
Bu dünyada bizi bütün tehlikelerden koruyabilecek olan yalnız ve yalnız Allah celle celalühtür.
İşte O Allah’ımızın bir adı da Selam’dır.
Ama bu dünyada bize en tehlikeli bela ve musıybet -Allah evlerden ve gönüllerden uzak etsin- şirk, kâfirlik hastalığıdır.
Bizi yaratan, yaşatan, besleyip büyüten, organlarımızı yerli yerine koyan… Allah celle celalühün emir ev yasaklarına uyarak Allah’a kul olmak yerine kendisi gibi insanların emir ve yasaklarına uyarak kula kul olmayı seçenlerin bu dünyada tek ilacı vardır ki; o da İslam’dır.
Dünyanın her türlü kötülüğüne uğrasak bile geçicidir.
Ama kula kul olmak, Allah’ı bırakıp birilerinin kurallarını öne geçirmek mikrobu sonsuz senelerde cehennem ateşinde yanmayı sağlar.
Rahman, Rahim ve Selam Rabbimiz, rahmet ayetleriyle tedavi olmamız, şirkten ve bütün kötülükler uzaklaşmamız için kılavuz kitap olarak Kur’an’ını indirmiş ve Rasülü’nü de önder ve örnek olarak göndermiş, selametin İslam’da olduğunu haber vermiş.
Her gün kıldığımız namazımızın son oturuşunda, namazdan çıkarken sağ tarafımızdakilere selam verirken bize göre sağda kalanların kâfir olanlarının İslam’a girmesi temennisinde bulunurken, Müslümanların selamette olmasını isteyen tek din İslam dini ve ona göre yaşayan Müslümanlardır.
Sol tarafa selam verirken de dünyanın sol tarafımızda kalanları için aynı duayı yapmış oluyoruz.
Selamı verdikten sonra da Sevgili Peygamberimiz’in şu duasını okuyoruz:
(Müslim, Sahih, K. Mesacid, bab 27 İstihbabü’z-zikr. Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace, Ahmed, Müsned’inde aynı şekilde rivayet etmişler. Ancak Beyhaki Sünenü Kübra, K. Hac, bab 127 el-Kavlü ınde ru’yeti’l-beyt de)
Her doğan ölüyor, her yeşeren kuruyor, her yapılan yıkılıyor. Yaratılanların en değerlisi insan doğuyor, büyüyor, ihtiyarlıyor, hastalanıyor, acıkıyor, uyuyor ve ölüyor.
“Selâm” olan Rabbimiz bütün bunlardan salimdir. İslâm dinini indirerek selâmet yurdu olan cennete davet eden, bu dünyada gönüller arasına köprü olan selâmı öğreten, “Bir selâmla selâmlandığınız zaman, ondan daha güzel selâm verin veya aynıyla karşılık verin” (Nisa süresi ayet 4/ 86) diyerek selâm almayı emrederek, nezaket kurallarını öğreten Rabbimiz, mü’minleri cehennem azabından selâmette kılandır.
Müslüman kelimesiyle selâm, İslâm, kelimeleri silm kökündendir.
Efendimiz; “Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların selâmette olduğu/zarar görmediği kişidir” buyurmuş. (Buhari 1/9, Müslim iman bab 4, Ebu Davud Cihad Hadis 2481).
Yorumlar
Kalan Karakter: