Doksanlı yılların ikinci yarısı… Barış Manço programlarının soluksuz izlendiği yıllar. Onun o güzel yapısına bir teşekkür olarak “Sağ Olasın Barış Abi” başlığı ile bir makale yazmış ve gazetemizde yayınlamıştık.
Gazeteler postaya verilirken herkesin ezberinde olan “81300 Moda” adresine de birkaç gazete postaladı çalışan arkadaşlarımız.
İnternet vb. iletişim araçlarının olmadığı yıllarda mektup tek ve en önemli haberleşme aracı idi. Günde bir çuvala yakın mektup alan Barış Manço’nun bu gazeteleri inceleyip de makaleye rastlaması umudumuz pek de yoktu. Bu nedenle pek dikkate almamıştık.
Biz almasak da O almış… Makaleyi okur okumaz aradı. Telefondaki ilk bayan sesi Lale Manço olduğunu ve Barış beyin görüşeceğini söylemesi muhtemel bir şaka ihtimali hissini uyandırdı açıkçası.
Ama onun sesini, konuşma tazını duyduğumuzda açıkçası şok yaşadık.
Teşekkür ve hal hatır konuşmalarında hep hemşerim diye hitap ediyordu. Bu hemşerilik bir Türkiye hemşeriliği değildi elbette. Has bir Karaman hemşeriliği idi… Teşekkür ve hal hatır faslından hemen sonra sorulan ilk soru “Bana biraz Karamanı anlat” olmuştu.
Birkaç kez tekrarlanan bu telefon konuşmaları İstanbul’da birkaç saatlik de olsa yüz yüze görüşme ile hasretimizi gidermişti…
Ama o hasretini çektiği Karamanı doya doya gezemeden Baki Alemin kapısından geçti.
Bugün 35-40 yaş aralığının unutulmaz ismi hemşerimiz Barış Manço çok yönlü kişiliğinin yanı sıra değerlerimize çok bağlılığı ile topluma çok ama çok şey katmıştır.
Vefasız bir toplumuz. Onun aziz hatıralarını çok da yaşatamadık. Hatta onun cıstak haçlı müziğine alternatif olan tarzı bile gerilerde kaldı.
Ama adları Barış olmasa da hala değerlerimize sahip çıkabilen değerli insanlarımız var.
KMÜ de sık sık bir topluluk ismi duyarız. Gençler kendi aralarında bir şeyler yapmaya gayret ederler.
O toplulklardan birisi Barış Manço vefasızlığını kendilerine dert etmişler ki tüm Türkiye’de örgütlenmeye başlayan bir grubun Karaman ayağını harekete geçirmişler: İZManço…
İlk etkinliklerini de gerçekleştirdiler. Sonuç, program sonunda her kesimden kişilerden görüştüklerimizden ortak cevap: Çok güzel ve özlenen bir şeydi oldu.
KMÜ Türkçe Topluluğu daha önce de verimli etkinlikler yapmıştı. Bu defa da Doç. Dr. Gülşah Yalçın Hocalarının etrafında bir güç oluşturup, Tiyatro ve Müzik topluluğundan da destek alarak güzel bir gece düzenlediler.
Gecenin belki de en dikkat çekici bölümü Gülşah Hocanın Barış Manço hakkında yapmış olduğu analiz idi. Rahmetlinin bilinmeyen o kadar çok yönü varmış ki… Üstelik analizin detayları Sevgili Barış Abinin her türlü takdirin üzerinde olduğunu apaçık ortaya koyuyordu.
Rahmetlinin bu günün gençlerine örnek olacak yaşamı, felsefesi ve sanatçı yönü kesinlikle Milli Eğitim müfredatına girmelidir. Öz be öz bu vatanın evladı ve aşığı, geçmişin tavizsiz savunucusu ve aynası, protest yapının hangi değerlere karşı ortaya konulacağının çok belirgin bir örneği olarak haçlı kültürüne karşı demirden, çelikten bir kaledir Barış Manço…
Etkinliğin ilk olduğunu ve devamının geleceğini duymak mutlu etti bizi.
Diliyoruz ki tüm kesimlerden bu etkinliklere gereken destek verilir. Karaman İZManço Grubu tüm Türkiye’ye örnek proje ve programlarla ön plana çıkar.
Fikrin sahibi Değerli Doç Dr. Gülşah Yalçın başta olmak üzere KMÜ Türkçe Topluluğuna, Tiyatro ve Müzik topluluklarına, geceye katılan tüm katılımcılara, güzele olan takdirlerini ortaya koyanlara teşekkür ederiz.
Güzel işlere imza atanlara alkışlar…