Bâzen bir şiir bin kitap kadar güçlüdür. Çünkü ne demiştik; şiir şuur işidir. Yâni en kısa yoldan farkındalık sağlamaktır şiir.
Bu vesileyle bu hafta kısa tuttum yazımı ve sözü şiirin âhenkli melodisine bıraktım; essin ve gönül semâlarımıza meltem misâli serinlik versin diye...
Kim iyi? Kim kötü? Hep karıştırdım;
Ben ki, küskünleri hep barıştırdım;
İyiliği iyilikle çookk yarıştırdım!..
Bir ân olsun hüznü hiç dilemedim;
Gel gör ki yaşını hiç silemedim!..
Girdim beden denen köhne tabuta;
Hiç tamah etmedim çula çaputa;
Çelme taktım nefis denen o puta!..
Eyyupça sabredip hiç çilemedim;
Hakk murâdı neydi hiç bilemedim!..
Mevti karşılarken daha kapıda;
Koptu aşk kâsemin kulpu, sapı da;
Mesken tuttum yürek denen yapıda;
Sevdâ sarayına hiç gelemedim;
Lâkin gönlü dertle hiç belemedim!
Beyhûde aşklara olmadı ilgim;
Sırrını çözmeye yetmedi bilgim;
Yeniden yaz, çiz, boz; tükendi silgim!..
Kevgirden geçirip hiç elemedim;
Vurup çomakla aşkı çelemedim!..
Gamsızlar hovarda, âşıklar yılgın;
Eğlence adına insanlar çılgın;
Güller boyun bükmüş, karanfil solgun!
Edep perdesini hiç delemedim;
Öfkeye, nizâya hiç gelemedim!..
Gönlüme sis gibi hüzünler çöktü;
Hazan vakti yürek elemler döktü;
Hoyrat yâr kalbimi kökünden söktü!..
Gönlümün dengini hiç bulamadım;
O yârin kabrini ben sulamadım!
İnsan bu sevmekten bile bıkıyor;
Yârim tenhâda karşıma çıkıyor;
Almış eline mavzeri sıkıyor!..
Aşkın Efendisi ben olamadım;
Sızıp yâr gönlüne hiç dolamadım!..
28 Ocak 2025 / Saat: 22.29 / Mersin