Ünver, sosyal medyayı susturmak ve basına sansür getirmek amacıyla çıkarılan yasayla içtüzüğün verdiği tüm imkânları kullanarak ülkeye yayılmak istenen korku iklimine ve sindirme gayretlerine karşı durmalarına rağmen kanunun meclisten geçmesine engel olamadıklarını belirterek, “Bu yasa meclisin yaz tatiline girecek olması nedeniyle geri çekilmişti. Biz o süreçte de söylemiştik. Yasayı geri çektiniz ama bu geri çekişiniz inşallah yasayı geri getirmek adına olmaz demiştik. Meclis açılır açılmaz önümüze getirilen ilk yasa bu oldu. Burada hem basın mensupları açısından hem de sosyal medya kullanıcıları açısından gerçekten çok kısıtlayıcı hükümler içeren özellikle 29. Maddesinde bulunan ifadelerle hapis cezasını öngören bir teklifle karşı karşıyayız. Bu gerçeğin ortaya çıkması noktasında çaba sarf edecek olan siz kıymetli basın mensupları açısından kritik bir öneme sahip. Sosyal medyada düşüncesini açıklayan sivil vatandaşlarımız için kritik bir öneme sahip. Burada yapılmak istenen şudur. Biliyorsunuz bir seçim sürecine giriyoruz. Bunu herkes biliyor ama bizde tarihe not düşmek adına söyleyeyim. Kritik bir seçim sürecine giriyoruz. Bu süreçte en önemli tehlike ortaya konulacak pano grafik bilgiler. Manipülatif yaklaşımlar. Temelde ise bunun devlet eliyle yapılacak olmasıdır. Mesela TUİK enflasyon sonuçları için en son yüzde 83 dedi. Türkiye’de enflasyonun yüzde 83 olduğunu düşünen TUİK’ten başka kişi veya kurum yok. Bu rakamların en az 183 olduğu yönünde Türkiye’deki herkes aşağı yukarı mutabık. Sadece TUİK ve TUİK’in arkasında duran iktidar enflasyonun yüzde 83 olduğunu söylüyor. Mesela bu bir dezerformasyon değil midir? Hemen hemen bütün bilgiler gerçeğe aykırı. Peki, bu dezerformasyon kimin eliyle yapılıyor. İktidar eliyle, kamu kurumları eliyle yapılıyor. Muhalefet elbette iktidarı eleştirecek. Eğer yanlış bilgi veriyorsa, ya da sosyal medya, gazeteler yanlış bilgi veriyorsa devletin kurumları çıkar düzeltir bunu. Bunu hapis cezasıyla, yargılamayla, korkutarak, sindirerek, insanların otokontrolle sosyal medyada yer alması noktasında bir zorlama ihtiyacı var mıdır? Yok. Özellikle seçim sürecine giriyoruz. Bu süreçte iktidar güçlü havuz medyasını kurmuş, havuz medyası her gün muhalefete olur olmadık eleştirilerle Türkiye gerçeklerine aykırı bilgilerle yükleniyor, hem de halka bu bilgileri yayıyor. Türkiye’de her şeyin güllük gülistanlık olduğunu, ekonomik kriz olmadığını, her şeyin iyi olduğunu, tarihin en iyi dönemlerinden birini yaşadığımızı anlatıyor havuz medyası. Şimdi bunlar bir dezerformasyon değil mi? Bundan daha iyi bir tedbir olacağını düşünen var mı yok. Muhalefete baskı uygulayacaklar. Gerçekleri yazma gayretinde olan basına baskı uygulayacaklar. Sosyal medyada düşünce açıklayan sivil vatandaşlara baskı uygulayacaklar. Bunları otokontrolle bu haberleri yapmamasını sağlayacaklar. Evine ekmek götüremeyen, çocuğuna iş bulamayan vatandaş, 5’li çeteye akıtılan paralardan şikâyet etmeyecek mi? Onlara aktarılan kaynakları eleştiremeyecekler mi? Seçim sürecine girerken bunlar olmasın istiyorlar. Bir baskı rejimiyle vatandaşı, muhalefeti, basını susturmak istiyorlar. Biz muhalefet olarak susmayacağız. Basının da gerçeklerin peşinde olarak susmayacağına inanıyoruz. Buradaki kritik madde 29. Madde. Türk Ceza Kanununun 217. Maddesi değiştiriliyor. Bu maddeyi özellikle Anayasa Mahkemesinin iptal edeceğini düşünüyoruz. Parti olarak da Anayasa Mahkemesine müracaat hakkımızı kullanacağız. Gerçekler neyse anlatmaya devam edeceğiz. Susmayacağız” dedi.
Ünver, daha sonra basın mensuplarından gelen soruları yanıtladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: