Yunus Emre Türbesi önündeyim! Bir genç! Bize
yaklaştı! Belli ki konuşmak istiyor! Tahmin etmeme gerek yok, çok bilgili ve
toy biri olduğu gözlerinden okunuyor!Biraz alaylı biraz da burun kıvırarak konuşmaya
atıldı.
- Yunus Emre hem Karamanlı hem uzayda bir şehirde niye olmasın? Hem zaten kimse Karaman’da olduğuna inanmıyor!
-Bu bilimsel olmaktan çok ezikçe bir yaklaşım. Yani “Yunus Emre burada değil ama hadi siz de memnun olun!” der gibi! Bu konu kaynaklar üzerinden konuşulacaksa sap ile saman birbirine karıştırılmamalı.
-Ama hem Vilâyetname’de hem Şakaikü’n-numaniye’de “Yunus Emre, Sakarya Irmağı yakınlarında yatmaktadır!” yazıyor.
-Şimdi, tarih bir bilim dalı mıdır, dedikodu kaynağı mıdır?Dedikodu tarzı açıklamalarla, yazılarla tarihçi olunmaz, tarihi konu yazılmaz.
-Ama bu kaynaklar çok eski ve herkes inanıyor!
-Evliya Çelebi de Yunus Emre’yi kitabına almış. Bakın Evliya Çelebi’nin kayıt altına alışı diğerlerinden çok farklı!
-Nasıl olur?
-Şimdi şunu çok iyi bilelim. Yunus Emre ve mezarından bahseden üç ana kaynak var. Hepsi de ikincil kaynak. Yani Yunus Emre’den yüzyıllarca sonra yazılmış kayıtlar.
-Hımmm! Buradan bir şey çıkmaz ki?
-Şimdi Hacı Bektaş Vilâyetnamesi’ni herkes biliyor zaten. 16. yyda yaşadığı tahmin edilen Uzun Firdevs ya da Firdevs-i Tavlîadlı bir kişi yazmıştır, Vilâyetname’yi. Tarihi kaç, 1605’ler! Yine yakın tarihlerde Taşköprülüzade’nin yazdığı Şakaikü’n-NumaniyeYunus Emre ve mezarından bahseder. Tarih kaç, 1558! Yunus Emre’den söz eden diğer bir kaynak da Evliya Çelebi, Seyahatname’si!
Vilâyetname ile Şakaikü’n-Numaniye hemen hemen aynı biçimde Yunus Emre ve mezarına dair bilgi verirken, Evliya ÇelebiYunus Emre’nin mezarı için doğrudan konum verir!
-Vilâyetname ile Şakaikü’n-Numaniye, Seyahatname’den önce yazılmış. Dolayısıyla oradaki bilgiler esas alınmalı!
-Toy delikanlı ne demiştik? Sap ile saman birbirine karıştırılmamalı! Kaynakları bilmek başka, onları irdeleme ve doğruluğunu sağlama başka şeyler!Vilâyetname ile Şakaikü’n-Numaniye; “Yunus Emre’nin Sakarya Irmağı’nın kenarında yattığını …” bir cümle ile verir geçer!
Evliya Çelebi ise Yunus Emre’yi Karaman’da bulduğunu ve onun mezarına Fatiha okuduğunu söyler.
-Ama nasıl olur, daha eski kayıtlar daha kesin olmalı!
-Mümkün değil! Senin söylediğin kaynaklardaki cümleler, tarihi kayıtlar olabilir ama bilimsel olarak değerleri düşüktür! Şakaikü’n-Numaniye, Vilâyetname’deki Yunus Emre bilgileri, Yunus Emre’nin mezarı görülmeden yazılmış kuru bilgi hatta dedikodu tarzı rivayetlerdir. Bu bilgilerden yola çıkarak Yunus Emre’nin mezarı bulunabiliyor mu? “Şu dağın arkasında bir gemi var!” demek ne kadar doğru ise “Yunus Emre Sakarya Irmağı yakınında demek o kadar doğrudur!
Yani ispata gelince hiçbir karşılığı olmayan sözlerdir!
-Evliya Çelebi’ye de güvenmiyorum!
- Aralarında çok büyük fark var! Taşköprülüzade Şakaikü’n-Numaniye’yi (1558) yazarken kitaba aldığı şair, yazar ve alimlere dair hiçbir alan araştırması yapmamıştır. Yani Yunus Emre, “Sakarya Irmağı’nın yakınlarında!” diyor ama oraya kadar gidip orada bir mezar görüp bunu söylemiyor. O da başka yerlerden duymuştur. Uzun Firdevs de Yunus Emre’nin mezarını görerek bir bilgi vermiyor. Tamamen dedikodu tarzı bir cümleyi kitabına alıyor! Nitekim Şakaikü’n-Numaniye, 1265’te öldüğü tahmin edilen Hacı Bektaş Veli’yi I. Murat ile aynı zamandiliminde gösterir. Şakaikü’n-Numaniye’yi esas alacaksak Hacı Bektaş Veli de I. Murat döneminde yaşamıştır.
- Evliya Çelebi’nin bilgilerinden bir şey anlamadım?..
- Bak toy delikanlı, yoğurdu yumruğunla yiyorsun hala!Evliya Çelebi, üç kıtayı gezdi, karış karış gezdi. Anadolu’yu değişik tarihlerde çaprazlama gezdi. Yolculukları sadece gezi değil, aynı zamanda dedektif anlayışıyla bir araştırmadır. O bir şey aramıyordu, her şeyi arıyordu. Çünkü her şeye meraklı idi. Sadece gördüğünü, duyduğunu değil incelediğini dikkat edin incelediği şeyleri de kayıt altına aldı.
Yunus Emre için diyor ki “Türkçe ve tasavvufane şiirleri ile meşhur Yunus Emre’yi Karaman’da Yunus EmreTürbesi’nde buldum. Onun mezarına yüzümü sürdüm ve bir Fatiha okuyup ondan yardım (manevi) istedim.”!
Dikkat edin, günümüzdeki ifadesiyle “Yunus EmreSakarya Irmağı’nın kenarındadır…”bilgisi; masa başı hazırlanmış yazıdır. Yani oturduğu yerden yazılardır. Ama Evliya Çelebi, Türkiye’nin tamamını geziyor ve sadece bir yerde Yunus Emre’yi buluyor! Orası Karaman!
-Aklımdan çıkaramıyorum,peki birkaç tane Yunus Emreolamaz mı? Karaman’da başka bir Yunus Emre olamaz mı?
-Mümkün değil, genç! Bu ezik, bilimsel olmayan yaklaşımlardan vazgeçelim!
Tarihlerde Yunuslar çok olabilir. Hatta Şair Yunuslar da çok olabilir. Ama Yunus Emre bir adet. Çünkü Emre mahlasını kullanan tek bir Yunus var. O da Yunus Emre!
Günümüzden bakarak geçmiş yorumlanmaz. Geçmişte aynı kültür, aynı giyim, aynı teknoloji var mıydı? Yoktu.
5N1K soruları hangi şehirde yanıt buluyor bir düşün bakalım?Yunus Emre hakkındaki “kim, ne, nerede, niçin ve ne zaman” sorularını hangi şehir yanıtlıyor bir araştır! Doğru yanıtları ve doğru yolu tam göreceksin!