Yusuf YILDIRIM
İki ay
kadar önce bir internet araştırması yaparken karşıma çıkıverdi, bu faaliyet
raporu. İlk tepkim, Karaman’da bir Türk Ocağı mı var imiş o zamanlar, oldu. O
kadar sözlü ve yazılı kaynağa rağmen 1920’lerde Karaman’da bir Türk Ocağının
varlığına dair ne bir kayda ne de bilgiye rastlanılmıştı.
Ama
Türk Ocakları’nın tarihi seyrine bakınca mutlaka Karaman’da bir Türk Ocağı
olmalıydı. 1911 yılında kurulan Türk Ocağı’nın sonraki yıllarda şubeleşmeye
gittiği Kurtuluş Savaşı boyunca da ocağın faaliyetlerinin ve örgütlenmesinin
kesintiye uğradı biliniyordu. 1922 yılından itibaren Türk Ocağı tekrardan ve hızlıca
şubeleşmeye giderek 1928 yılına kadar 140’ı aşkın şube kurmuştu. Niğde
örneğinde olduğu gibi çok faal ve tanınmış şubelere rastlanırken Karaman’da bir
Türk Ocağı olduğundan haberimiz bile yoktu.
Ulaştığım
dosya, “Karaman Türk Ocağı Faaliyet Raporu” başlıklı bir yazı idi. Raporun
yayınlandığı yer ise tabi ki Türk Yurdu, Cilt 3 Sayı 15 s.348, Kanûn-ı Sâni
(Şubat) 1925. Kanûn-ı Sânî rumi takvimde yılın son ayı olduğu için tüm
şubelerden yıllık rapor istendiği anlaşılıyor.
Sayfalar
dolusu beklediğim rapor, yarım sayfada beş maddelik bir yazı idi. Yorumlarla bu
beş madde şöyledir:
1- Ocak
müsamereler tertip etmekte ve müsamere sonunda ocakların maksatları dahilinde
konferanslar verdirmektedir. Bu cümleden olarak Karaman Tayyare Cemiyeti
menfaatine de bir müsamere tertip edilmiştir.
Müsamere,
eğlenceli gösteri anlamında kısaca. Anlaşıldığına göre de Karaman Türk Ocağında
o zamanlar, şiir ve piyeslerden oluşan akşam gösterileri düzenlemekte;
sonrasında memleket hallerine ait halkı bilinçlendirmeye yönelik konuşmalar
yapılmaktadır.
Bu
maddeden anlaşıldığına göre Karaman’da bir de Karaman Tayyare Cemiyeti (Karaman
Uçak Derneği) vardır.
2-
Ereğli Türk Ocağı ile yakından tanışmak emeliyle temsil heyeti Ereğli’ye
giderek bir piyes temsil etmiştir.
İlginç
maddelerden biri de budur. Türk Ocağı şubeleri kendi aralarında sıkı bir
iletişim kurmaktadır. Ereğli Türk Ocağı da Karaman’a gelmiş olmalıdır.
3-
Metrûk emvâlden olan ocak binası müzayedesine iştirak edilmiş ve bin yüz lira
da ocakta kalmıştır.
Metrûk
emvâl ya da emvâl-i metrûke; tehcîr ve göç sonrasında azınlıkların yanlarında
götüremedikleri taşınmazları tanımlar. Buna göre de Karaman Türk Ocağı,
Karaman’daki azınlıklardan kalan bir binanın alımı için müzâyedeye girmiş ve
ucuz yolluca bir binayı alarak ocağa 1100 Lira tasarruf sağlamıştır.
4- Kız
ve erkek mektebi talebelerinden altmış çocuğa kitap almış, beş kişiye elbise
yaptırmıştır.
Buradaki
sayı önemlidir. 60 çocuk tahminen okuldaki öğrencilerin üçte biridir.
5-
Köylere muntazaman irşad heyetleri göndermektedir. Bu heyetler köylüye
inkılâbımızı ve millî mefkuremizi telkin etmektedir.
Keşke
kaç köye nasıl gidildiği yazılsaydı. İrşad faaliyetleriyle; yeni devletin
politikalarının ve inkilaplarının ocak görevlilerince köylülere anlatıldığı
anlaşılmaktadır. Ve Türk Ocağı üyeleri, kendilerine Ankara’dan verilen kitapçık
vb. belge üzerinden köylülere okuma yapmış olmalıdır.
Raporun
getirdiği iki soru da Karaman Türk Ocağı’nın ne kadar süre faaliyette bulunduğu
ve yetkili ve görevlilerinin kimler olduğudur. Rapor 1924 yılını kapsadığından
ve 1922’den önce kurumun varlığına dair bir kayıta rastlanılmadığından ocağın
kuruluşunu en erken 1923 yılında aramak gerekir. Ocağın ne zaman
sonlandırıldığı ya da faaliyetlerinin durdurulmasına dair diğer soruların
cevaplarını da Türk Ocakları Genel Merkezi kayıtları arasında olması
olasılıktır.
Sayın Yıldırım, verdiğiniz bilgi için teşekkür eder, çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
Sevgili Yusuf hocam... Araştırmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Yunus Turan Türk Ocağı Karaman Şube Başkanı