Bu yazıda Sapancalı Hasan Hüsnü’nün 1922 yılında yayınladığı Karaman kitabı ikinci nüshasında Karaman Âsâr-ı Atîkası ana başlığı altında yer alan Emir Mûsâ Medresesi’ne ait bilgilerin çevirisi, analizi ve değerlendirmesi bu yapılacaktır.
Özgün metin (Sapancalı Hasan Hüsnü, Karaman, 1922)
Hisâr Mahallesi’ndeki meşhûr kal’anın 200 metr civârında nîm enkâz hâlde târîhi bir binadır târîh-i inşasına dâ’ir bir kitâbe yokdur her hâlde Karaman’ın en eski câmi’lerindendir 650 târîhinde yapıldıgı söyleniyor. Bir rivâyetde Vâlid-i Cenâb-ı Mevlânâ’nın Karaman’a muvasalatlarında memleketin emîri olan Mûsâ Beg tarafından Vâlid-i Mevlânâ Hazretleri nâmına inşâ idilmişdir o hâlde târîhinin daha eski olması lâzim [takrîben 619-624] Mü’mine Hatun (Mâder-i Cenâb-ı Hatun ) dahi 624 vefât itmişdi.
Uzakdan evvelâ musanni’ bir minâresi görünürken me’âbid-i İslâmiye arasında emsâline az tesâdüf idilir bir tarzı vardır cehâhını teşkil iden sathî İmâret minâresi gibi müdevverdir şerefesinden tahminen üç dört metru yukarıdan altı dâne mermer sütûn dikilerek üstleri müdevver olarak kaplanmışdır o sütunların araları uzakdan pencere gibi görünür ki dikkat idilirse resimde de anlaşılıyor şerefesinin garb ciheti yıkılmş üst kısmı da inhinâ peydâ itmiş Allah gecinden virsün bu emsâlsiz minârede göçükdür
Medresenin kapusından içeri girmek içün dört basamak taş merdivenin aşağı iner ondan sonra geçebilirsiniz. Vaktiyle sath-ı arzdan bir metru aşağıda bina idildi yoksa sonradan etrafına toprak yığıldı mı anlaşılmıyor (Sapancalı dipnotu: İlm-i tabakât âlimlerinin nazariyatınca bin senede bir metru fark ider). Kapunın üstinde kûfî yazısıyla İhlâs-ı Şerîf nakş idilmişdir ki yalnız bu yazı bile Emîr Mûsâ’yı ihyâ idiyor içeri girince ortada hammâmlardaki dibek taşı gibi otuz arşın murabba’ yüksekce bir taşlık görünür her hâlde yazlık mescid diye buraya diniyor. Bu taşlık dört tarafına on dâne mermer sütunlar dikilerek kubbe ve kemerler birinin üzerinden tesbît idilmişdir Kâmûsu’l-a’lâm sütunlardan birinin başlığı Larende puthanelerinden kalma diyor ki, hakîkaten diğerlerinden farklı olan bu sütun bi’l-hâssa fotograf ile alınmışdır binâsnın esâs kubbesi kemerlerinden i’tibâren tamamen göçmüş şimdi taşları bile yokdur
Yazlık mescid telef itdigimiz mahalle kırık idilen geniş mermer taşlarının dört beş parçası üzerleri nakşlı ve girift çizgili taşlardır ki, her hâlde bunlarda eski ma’bedler yâdgârıdır kışlık mescid de binânın garb köşesindeki büyük kemerin altındadır mihrâb yerleri ve dîvâr kenârları harâbdır sag ve solda on kâdâr penceresine karanlık odaları vardır ki ihtimâl medrese bunlardan ibâretdir. Bu binânın şimâl tarafında bir havlı vardır ki kubbe altı kâdâr kerpiçden yapılmış medrese biçimi odaları vardır belki vaktiyle esâs medrese mahalli orası idi ve bu havlıya kârgîr kapu deliginden girilir
Türbeleri:
Kışlık mescidin kıble tarafına bitişik odada belli başlı iki kubbe vardır bir de bir çok taş yıgını mevcûddur Emîr Mûsâ’ya ‘â’id bir kitâbe yokdur ihtimâl var idi de telef oldı sag tarafdaki kabrin baş tarafında sökülmüş açıkda deverân bir mezâr taşı vardır öni ve arkası kâmilen yazılı olub netîcede [Dürhând Hatun binti Bedreddîn] nâm hatuna ‘âid oldıgı anlaşılıyor bu kabrin dört tarafı mermer taşlarıyla bir lahid hâline konmuş ve etrâfında gayet açık yazı ile (Âyete’l-Kürsî) muharrerdir bir az evvel arz itdigim Dürhând Hatun’a ‘â’id mezâr taşında bunlar yazılıdır:
tuviffiyet min dari’l-gurûri il dâri’l-surûri el-merhûmetu el-magfûretu el-sa’îdetu el-şehîdetu el-refî’atu el-sunnetu seyyidetu’l-muhadderâtu fahru’l-nisâ’u ve’l-havâtînu Dürhând Hatun binti el-emîru’l-merhûmu Bedreddîn Bey nuru kabruhumâ dunyâ sarâyu menzilu dâru karâr nîst bi-kes nîm lezzet ev (der) pâyidâr nîst allahumme’gfirlenâ ve’rhamnâ tarîhahuhâ yevmu’l-cum’atu sânî aşera min şehri cemâziye’l-ûlâ senete selâse aşera ve semânu mietun
Bedreddîn kerîmesi oldıgına nazaran ihtimâl Karamanzâde Mahmûd Bedreddîn Beg’in kerîmesidir. (Sapancalı, 1922: 38-40)
Emîr Mûsâ Medresesi dilici çeviri
Hisar Mahallesi’nde meşhur kalenin 200 metre civarında yarı enkaz durumda bir tarihi eserdir. İnşa tarihine dair bir kitabe yoktur. Herhalde Karaman’ın en eski camilerindendir. Hicri 650 (1252) tarihinde yapıldığı söyleniyor. Bir rivayete göre Cenâb-ı Mevlana’nın babasının Karaman’a ulaşmaları üzerine şehrin emiri olan Emir Musa tarafından Mevlana’nın babası adına inşa edilmiştir. O halde tarihinin daha eski olmas gerekir. Yaklaşık 1222-1227 tarihleri daha uygundur. Mümine Hatun da 1227 tarihinde vefat etmişti.
Uzaktan önce sanatlı bir minaresi görünürken İslam anıtları arasında örneğine az denk gelinir bir tarzı vardır. Kanadını oluşturan yüzeyi İmaret minaresi gibi yuvarlaktır. Şerefesinden yaklaşık üç dört metre yükseklikte dikilen altı adet mermer sütunların (petek) üstü de yuvarlak (küresel) kaplanmıştır. O sütunların arası uzaktan pencere gibi görünür ki dikkatli bakıldığında kitaba konulan fotoğrafta da görülmektedir. Şerefesinin batısı yıkılmış, minarenin üst kısmı (külah) açılmış.
Medresenin kapısından içeri dört basamak taş merdivenle indikten sonra içeri girilir. Zamanında yüzeyden bir metre aşağı mı inşa edildi ya da sonradan çevresine toprak mı yığıldı anlaşılmıyor. Kapının üstündeki (kitabeye) kufi yazıyla İhlas sûresi sanatlı biçimde kazınmıştır ki yalnızca bu yazı bile Emir Musa’yı ihya eder. İçeri girince, hamamlardaki dibek taşı gibi otuz arşın murabba (1 arşın karesi: 0,574 m2) yüksekçe bir taşlık alan (harim) bulunur herhalde yazlık mescit buraya deniliyordu. Bu taşlık çevresine on adet mermer sütun dikilerek üstünde kemer ve kubbe sabitlenmiştir (revak yapılmıştır). Kâmusu’l-A’lâm, sütunlardan birinin başlığının Larende puthanelerinden kalma diyor ki, gerçekten de diğerlerinden farklı olan bu sütun özellikle fotoğraflanmıştır. (Sapancalı fotoğraf altı not: İşâretli başının Larende Puthanelerinden kalma oldıgı ravîdir)
Emir Musa Medresesinin kubbesi, kemer düzeyinden başlayarak tamamen çökmüş taşları bile ortalıkta yoktur.
Yazlık mescit telef edilen geniş mermer taşların dört beş parçası, nakışlı ve girift çizgilidir. Bunlar da eski mabet hatıraları olmalıdır. Kışlık mescit de (ana eyvan) binanın batı köşesindeki büyük kemerin altındadır. Mihrap yeri ve duvarları haraptır. Sağ ve solda (avlu) on kadar penceresiz karanlık oda vardır ki, medrese bunlardan ibarettir. Binanın kuzey tarafında kubbe yüksekliğine kadar duvarları kerpiçten yapılmış medrese biçimi odaları olan bir avlu vardır. Belki zamanında asıl medrese orası idi. Bu avluya kargir kapı deliğinden girilir.
Emir Musa Medresesindeki Türbeleri
Kışlık mescidin (ana eyvanın) kuzey tarafına bitişik odada belli başlı iki kubbe vardır. Bir de taş yığını vardır. Emir Musa’ya aid bir kitabe yoktur. Var ise de telef olmuştur. Sağ taraftaki kabrin baş tarafında yerinden çıkarılmış ve devrilmiş bir mezar taşı vardır. Mezar taşının her iki yüzü de yazılı olup sonuçta Dürhând binti Bedreddîn’e (Bedreddin kızı Dürhand) adlı hatuna ait olduğu anlaşılıyor. Bu kabrin dört tarafı da mermer ile lahid haline getirilmiş ve açık bir yazı ile yüzeyine Âyete’l-kursî yazılmıştır. Dürhand Hatun’a ait mezar taşında şu kitabe vardır:
tuviffiyet min dari’l-gurûri il dâri’l-surûri el-merhûmetu el-magfûretu el-sa’îdetu el-şehîdetu el-refî’atu el-sunnetu seyyidetu’l-muhadderâtu fahru’l-nisâ’u ve’l-havâtînu Dürhând Hatun binti el-emîru’l-merhûmu Bedreddîn Bey nuru kabruhumâ dunyâ sarâyu menzilu dâru karâr nîst bi-kes nîm lezzet ev (der) pâyidâr nîst allahumme’gfirlenâ ve’rhamnâ tarîhahuhâ yevmu’l-cum’atu sânî aşera min şehri cemâziye’l-ûlâ senete selâse aşera ve semânu mietun
Kitabe metnine göre bu mezarda yatan kişi, Karamanoğlu Mahmud Bedreddin’in kızıdır.
Emir Musa Medresesi metin çözümlemesi
Sapancalı, Emir Musa Medresesini, konum bilgisi, mimari yapısı ve sanatsal özellikleri, kitabeleri ele alarak anlatmıştır. 1927’de tamamen yıkılan medresenin son tanığı olması sebebiyle oluşturduğu kayıt bugün için birincil kaynaktır.
Konum bilgisi
Hisâr Mahallesi’ndeki meşhûr kal’anın 200 metr(e) civârında nîm enkâz hâlde târîhi bir binadır
Mimari ve sanat tarihsel anlatımı
Emir Musa Medresesi’nin genel görünümü: Uzakdan evvelâ musanni’ bir minâresi görünürken me’âbid-i İslâmiye arasında emsâline az tesâdüf idilir bir tarzı vardır cehâhını teşkil iden sathî İmâret minâresi gibi müdevverdir şerefesinden tahminen üç dört metru yukarıdan altı dâne mermer sütûn dikilerek üstleri müdevver olarak kaplanmışdır o sütunların araları uzakdan pencere gibi görünür ki dikkat idilirse resimde de anlaşılıyor şerefesinin garb ciheti yıkılmş üst kısmı da inhinâ peydâ itmiş Allah gecinden virsün bir emsâlsiz minârede göçükdür
Emir Musa Medresesi iç görünümü: Medresenin kapusından içeri girmek içün dört basamak taş merdivenin aşağı iner ondan sonra geçebilirsiniz. Vaktiyle sath-ı arzdan bir metru aşağıda bina idildi yoksa sonradan etrafına toprak yığıldı mı anlaşılmıyor (Sapancalı dipnotu: İlm-i tabakât âlimlerinin nazariyatınca bin senede bir metru fark ider). Kapunın üstinde kûfî yazısıyla İhlâs-ı Şerîf nakş idilmişdir ki yalnız bu yazı bile Emîr Mûsâ’yı ihyâ idiyor içeri girince ortada hammâmlardaki dibek taşı gibi otuz arşın murabba’ yüksekce bir taşlık görünür her hâlde yazlık mescid diye buraya diniyor. Bu taşlık dört tarafına on dâne mermer sütunlar dikilerek kubbe ve kemerler birinin üzerinden tesbît idilmişdir Kâmûsu’l-a’lâm sütunlardan birinin başlığı Larende puthanelerinden kalma diyor ki, hakîkaten diğerlerinden farklı olan bu sütun bi’l-hâssa fotograf ile alınmışdır binâsnın esâs kubbesi kemerlerinden i’tibâren tamamen göçmüş şimdi taşları bile yokdur
Emir Musa Medresesi avlu (harim): Yazlık mescid telef itdigimiz mahalle kırık idilen geniş mermer taşlarının dört beş parçası üzerleri nakşlı ve girift çizgili taşlardır ki, her hâlde bunlarda eski ma’bedler yâdgârıdır
(…) sag ve solda on kâdâr penceresine karanlık odaları vardır ki ihtimâl medrese bunlardan ibâretdir. Bu binânın şimâl tarafında bir havlı vardır ki kubbe altı kâdâr kerpiçden yapılmış medrese biçimi odaları vardır belki vaktiyle esâs medrese mahalli orası idi ve bu havlıya kârgîr kapu deliginden girilir
Emir Musa Medresesi ana eyvan: kışlık mescid de binânın garb köşesindeki büyük kemerin altındadır mihrâb yerleri ve dîvâr kenârları harâbdır
Emir Musa Medresesi türbeleri: Kışlık mescidin kıble tarafına bitişik odada belli başlı iki kubbe vardır bir de bir çok taş yıgını mevcûddur Emîr Mûsâ’ya ‘â’id bir kitâbe yokdur ihtimâl var idi de telef oldı sag tarafdaki kabrin baş tarafında sökülmüş açıkda deverân bir mezâr taşı vardır öni ve arkası kâmilen yazılı olub neticede [Dürhând Hatun binti Bedreddîn] nâm hatuna ‘âid oldıgı anlaşılıyor bu kabrin dört tarafı mermer taşlarıyla bir lahid hâline konmuş ve etrâfında gayet açık yazı ile (Âyete’l-Kürsî) muharrerdir bir az evvel arz itdigim Dürhând Hatun’a ‘â’id mezâr taşında bunlar yazılıdır
Kitabe bilgisi
târîh-i inşasına dâ’ir bir kitâbe yokdur
Dürrhand Hatun sanduka kitabesi
Âyete’l-kursî’li kitabe
İhlâs-ı Şerîf
Kitabe okuma ve kayıt yanlışları
Dürrhând Hatun mezar taşı kitabesi:
“ev” (yanlış)
“der” (doğru)
Halk kültürü ve inancına ait bilgiler
Allah gecinden virsün
Özel adlar
Bedreddîn, Dürhând Hatun binti Bedreddîn, Hisâr Mahallesi, Karaman, Karamanzâde Mahmûd Bedreddîn Beg, Mâder-i Cenâb-ı Hatun, Mûsâ Beg, Mü’mine Hatun, Vâlid-i Cenâb-ı Mevlânâ, Vâlid-i Mevlânâ Hazretleri,
Terimler, terim yerine ifadeler
arşın, câmi’, dîvâr kenâr, deverân, dört basamak taş merdiven, eski ma’bed, garb ciheti, garb köşesi, girift çizgili taşlar, hammâm, havlı, inhinâ peydâ itmiş, inşâ idilmiş, kal’a, kapu, karanlık odaları, kârgîr kapu, kemerler, kerpiç, kışlık mescid, kitâbe, kubbe, Larende puthaneleri, me’âbid-i İslâmiye, medrese, mermer sütûn, mezâr taşı, mihrâb, minâre, murabba’, musanni’, müdevver, nakş, nazariyat, nîm enkâz, pencere, sath-ı arz, şerefe, şimâl taraf, târîh-i inşası, taşlık, yazlık mescid, Yazlık mescid,
Tamlamalar, söz öbekleri, az kullanılan kelimeler
İlm-i tabakât âlimleri
Vâlid-i Cenâb-ı Mevlânâ
Vâlid-i Mevlânâ Hazretleri
Mâder-i Cenâb-ı Hatun
Sapancalı’nın Emir Musa Medresesi hakkında aktardığı, belirttiği yanlış bilgiler
her hâlde Karaman’ın en eski câmi’lerindendir 650 târîhinde yapıldıgı söyleniyor. Bir rivâyetde Vâlid-i Cenâb-ı Mevlânâ’nın Karaman’a muvasalatlarında memleketin emîri olan Mûsâ Beg tarafından Vâlid-i Mevlânâ Hazretleri nâmına inşâ idilmişdir o hâlde târîhinin daha eski olması lâzim [takrîben 619-624] Mü’mine Hatun (Mâder-i Cenâb-ı Hatun ) dahi 624 vefât itmişdi.
Emîr Mûsâ Medresesi değerlendirme
Sapancalı, 1927’de yıkılan Emir Musa Medresesinin son tanığıdır.
Anlattıkları, söyledikleri bu tarihi eser için birincil kaynak durumundadır.
Eser, 1922’de yarı enkaz durumundadır.
Medrese, Orta Kale kapısının yaklaşık 200 metre güneyindedir.
Medreseden günümüze bir türbe odası ve içinde üç dört mezar taşı gelebilmiştir.
Sapancalı, Emir Musa Medresesinin dıştan ve içten görünümü, minaresini, harimi, eyvanı, hücreleri ve türbe odaları ile içindeki sanduka ve mezar taşlarını kapsayacak biçimde anlatmıştır.
Sapacanlı, ana eyvan için kışlık mescit, harim için yazlık mescit adlarını kullanmıştır.
Sapancalı’nın bilgilerine göre ana eyvan yanındaki iki hücre türbe odalarıdır. Birinde Emir Musa Bey’in Dürhand Hatun’un mezar taşı vardır.
Dürhand Hatun’un mezar taşını sanduka gibi çevreleyen ve âyete’l-kursî yazılı bir taş kitabe daha vardır.
Sapancalı’nın tespit ettiği âyete’l-kursî yazılı taş kitabe halen Emir Musa Medresesinden kalan türbe içinde durmaktadır.
Sapancalı, Emir Musa Medresesinin inşa tarihi için yanlış olan bir duyumu, 650 (1252) tarihini aktarmıştır.
Bu bilgiden hareketle de Emir Musa Medresesi’nin Mevlana’nın Karaman’da olduğu bir dönemde 1220’lerde yapılmış olabileceği biçiminde yanlış bir yoruma gitmmiştir.
Sapancalı, Emir Musa Medresesi’nin içten ve dıştan fotoğraflarını çekerek eseri görseliyle de tespit etmiştir.
Sonuç
Günümüze birkaç mezar ve bir türbe kalıntısı kalan Emir Musa Medresesi hakkında çektiği fotoğraflar eşliğinde son bilgileri Sapancalı Hasan Hüsnü vererek geleceğe eşsiz bilgiler bırakmıştır.
Karamanoğulları’nın en önemli kültürel miraslarından olan Emir Musa Medresesi yeniden yapılarak canlandırılabilir mi bunun tartışması da yapılmalıdır.