Canasan Höyüğü kazıları 55 yıl aradan sonra yeniden başladı. Çalışmalar Doç. Dr. Adnan Baysal başkanlığında 12 kişilik bir ekiple yapılmakta. Bu yıl ki çalışmalar Eylül’ün 15’ine kadar sürecek.
O kadar höyük dururken yine Canasan Höyüğünü kazmak nedendir?
Neden Canasan?
Daha eski olan ve Karaman’da bulunan Süleymanhacılar’daki 16.000 yıllık Pınarbaşı höyüğü varken neden hep Canasan önde? Karadağ ve çevresinde 400 kadar höyük var. Bunların en ünlüsü Çatalhöyük. Karaman şehir merkezinde “Höyük, kale, Akyokuş (şehir garajı) olmak üzere üç adet höyük bulunmakta.
Canhasan ilginç bir yerleşim, birbirinden farklı uzaklıklarda konumlanmış üç höyükten oluşan Canhasan Höyükleri, çanak çömleksiz Neolitik dönem olarak tanımlanmış, daha sonraki aşamada Neolitik-Kalkolitik olarak tanımlanan ve en son olarak da geç dönemlerin görüldüğü höyüklerden oluşmaktadır. Bu höyüklerin her biri kendi dönemi için son derece önemli arkeolojik verilere sahip olmakla birlikte, Yakındoğu’dan Balkanlara kadar uzanan kültürel etkileşime ait izlerin gözlenebildiği Anadolu’nun tarih öncesine ait ender yerleşmelerden birisidir. Canhasan sadece arkeolojik ve kültürel etkileşim açısından uluslararası bilimsel değeri ve önemi açısından değil, aynı zamanda Karaman ilinin de kültürel gelişim ve etkileşiminde geçmişe ait izlerine sahiptir. Karaman’ın günümüzde ulaştığı ekonomik ve kültürel boyutunun temelleri Canhasan höyüklerindedir. Karaman için geçmiş ile geleceğin buluştuğu yerdir.
Ama Canasan hepsinden ayrı bir öneme sahip.
Öncelikle yerleşim yerinin özgün adı Osmanlı’dan gelişle “Canasun”dur. Osmanlı Arşiv belgelerindeki yazımı “C-N-A-S-V-N”dir. Halk arasında çoğunlukla “Canasan” adı kullanılırken literatüre “Canhasan” biçiminde girmiş. 1960’lardaki yer adlarının değiştirilmesiyle Canasan’ın adı Alaçatı’ya çevrilmiş. Bu yazıda literatürde olduğu gibi höyük adları Canhasan biçiminde kullanılacaktır.
Canhasan’ın kamuoyuyla tanışması 1958 yılına rastlar. James Mellaart, Alan Hall ve David French 1958 yılındaki bölge yüzey araştırmaları sırasında Canhasan höyüklerini de incelerler. David French, 1961-1967 yılları arasında Canhasan 1 höyüğünü, 1969-1970 yıllarında da Canhasan 3 höyüğünü kazar.
Doç. Dr. Adnan Baysal da hocası David French’ten bayrağı teslim alarak şimdi Canhasan 1 Höyüğünü kazıyor. Baysal Hoca’nın çalışmaları 2021’de başladı. Karaman’da başta valilik, belediye gibi birçok kurum, kuruluş ve şirkete gitti. Onlara projesini, Canhasan Höyüklerinin önemini anlattı. Onlardan destek istedi.
Ve bu yıl o çabalar ve girişimler mevyesini verdi. Karaman Belediyesi, İl Özel İdare, İhsan Duru, Nazlı Babaoğlu ve Vakıflar desteklerini esirgemediler. Öncelikle kazı ekibinin barınma ihtiyacı hızlıca çözüldü. Konteynirler getirildi. İvedilikle beyaz eşya ihtiyacı giderildi. Yine kazı ekibinin birincil ihtiyacı olan beslenme sorunu da Karaman Belediyesi ile Duru Bulgur tarafından çözüldü.
Bu noktada Canhasan Höyüğü 3 kazısı Temmuz 20 gibi başladı, Eylül 15 gibi bitecek. Çalışmalar başlar başlamaz da Adnan Baysal Hoca’ya ve ekibi yoğun ziyaretçi trafiğine sahip oldu. Hocanın ziyaretçileri arasında Duru Bulgur Onursal Başkanı İhsan Duru, KAREV Başkanı Veli Bozkır, Cumhurbaşkanlığı Kabine Sekreterliği Daire Başkanı Osman Sağlam, Emekli Savcı Şehabettin Yavuzaslan, Remzi Tartan, Celal Yıldırım, KGRT Medeni Yavuzaslan, ANI Bisküvi Yöneticisi Nazım Boynukalın öne çıkmaktadır.
Jandarma ise görevinin üzerinde kazıları sahiplenmekte günübirlik bölgeyi ziyaret etmektedir.
Ekip 15 Eylül’e kadar Canhasan’da kazı yapacak!
Ekipte 12 kişi var. Kazı Başkanı Doç. Dr. Adnan Baysal, Kazı başkan yardımcıları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı adına temsilci olarak görevlendirilen yetkili ve öğrencilerden oluşan ekipte tamamı Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğrencilerinden oluşan bir grupta bulunmaktadır.
Kazı ekibi planlandığı üzere çalışmalarını devam ettiriyor. Bu yıl iki aylık bir takvime bağlı olarak çalışmalarını yürütecek olan ekip, olasılıkla gelecek yıl tam yıl içine yayılan bir çalışma programına geçeceklerini düşünmektedir. Bu durum ekibin daha uzun süre ve daha büyük bir ekiple çalışmasına imkan verecektir. Çalışmaların hızlanması ve büyümesi yine projenin alacağı destek ile orantılı olacağı görülmektedir. Böyle bir durum, Canhasan gibi önemi sıklıkla dile getirilen bu arkeolojik sit alanının gün ışığına çıkarılmasında son derece önemli bir rol oynayacaktır.
O zaman bu Canhasan’ı önemli kılan nedir? Neden gözler onun üstünde?
Pınarbaşı Höyüğü kronolojik olarak daha eski olabilir ama orada sürekli bir yerleşim olmadı. Avcı-toplayıcı bir ekonomiye sahip Pınarbaşı Höyüğü’nün sakinleri konar göçerlerdi. Avlanma mevsiminde gelip giderlerdi. Dolayısıyla kendilerinden sonraya kalıcı mimari gibi önemli bir şey bırakmadılar. Bir kamp yerleşmesi olarak literatüre giren Pınarbaşı’nın da belki Canhasan 3 ile ilişkileri olduğu ortaya çıkacaktır.
Çatalhöyük, döneminde bölgenin megakenti idi. Ama Çatalhöyük’ten daha erkene tarihlenen Canhasan Konya Ovasının sürekli iskan gösteren ve erken döneme tarihlenen bölgenin en erken yerleşim yerlerinden birsisidir. Canhasan’da yapılacak kazı çalışmaları bölgenin erken dönem höyüklerinin ilişkilerini daha iyi ve anlaşılır bir şekilde ortaya koyacağından, bu anlamda da Canhasan höyükleri son derece büyük bir önem arz etmektedir. Böylece bölgedeki insan hareketlerinin ve ilişkilerinin tarihsel haritasını çıkarmak mümkün olacaktır.
Bir ihtimal daha var ki Landa’yı Larende’yi, bugünkü Karaman’ı kuranlar da Canhasanlılardı. Canhasan’da büyük bir medeniyet var.
Canhasan 1 Höyüğü tam kazıldığında ortaya çıkacak eserler hem tarihte yeni bir çığır açacak hem de Karaman’ı turizm açısından da önemli bir merkeze dönüştürecektir. Hangi yönden bakarsak bakalım, Canhasan höyüklerindeki bilimsel araştırmalar eğitim, öğretim, turizm ve ekonomik alanlardaki değişim ve gelişmelerde önemli rol oynayacağı açıktır. Bu anlamda, özellikle 1960’lı yıllarda Çanhasan I üzerine inşa edilmiş kerpiç evin tamir bakım ve onarımı yapılarak modern bir ziyaretçi merkezine dönüştürülmesiyle, Canhasan projesi şehrimizin bir dinamosu haline gelecektir.