Birkaç yıldır hiç açmayı düşünmediğim "Arşiv" dosyalarımı, bugün açıp karıştırmaya başladım. Öyle ki bu dosyalar içerisinde elli yılı aşkın evraklar, yazılar ve fotoğraflar vardı. Bazı dosyaladığım evrakları okurken kimi zaman çok duygulandım, üzüldüm, kimi zamanda gülüp neşelendim.
Bunlar içerisinde değerli öğrencilerimden İsmet Çağlar, Kadriye Yavuz Çardak ve Esin Aydın yazdıkları mektuplarda beni öğretmenleri olmamın ötesinde bir baba gibi gördüklerini, matematik öğretmenliğimin dışında yaptığım rehberlik ve eğitimle öğrencilerimi hayata hazırladığımı, hayatta karşılaşacakları sorunların çözümünde nasıl bir yol izleyeceklerini, her dersin son on on beş dakikasında ve rehberlik derslerinde onlara anlatarak, onları hayata hazırladığımı, onur verici cümlelerle bana mektup yazarak anlatmışlar.
Mektupları okurken gözlerim doldu, öğrencilerime öğretmenliğimin dışında daha önemli olan Eğitimcilik görevimi layıkıyla yapmış olmanın huzurunu ve gururunu yaşadım.
Bu mektuplar içerisinde biri var ki beni çok duygulandırdı ve ağlattı. Bu öğrencim Ankara tıp fakültesini kazanıp okumaya başladığını okuldaki hayatını ve günlük yaşantısını 4/3/1991 tarihli mektubu ile bana tam arkalı önlü iki sayfa ile anlatarak ne kadar sıkıntılı olduğunu benimle paylaşıp, dertleşmek istediğini, mektubu yeniden okuyunca anladım.
Bir araştırma yaparak bu öğrencimin Ankara Tıp Fakültesinden mezun olmadan hastalanıp okulu bıraktığını öğrenince çok üzüldüm. En yakın arkadaşıyla görüşüp son durumu hakkında bilgi istedim fakat arkadaşı da son yıllarda hiç görüşme imkânı bulamadığını, görüşemediğini bildirince üzüntüm daha fazla arttı. Öğrencilerime sağlık, afiyet ve huzur içerisinde hayırlı ömürler dilerim. Allah’ım tüm sıkıntılarını gidersin, gönüllerinin muradını versin.
Sevgili dostlarım, arkadaşlarım ve öğrencilerim hayırlı, huzurlu ve sağlıklı günler diler, sevgi ve saygılar sunarım
Önümüzdeki günlerde arşivimdeki notlardan ve fotoğraflardan paylaşıma devam edeceğim.
Yorumlar
Kalan Karakter: