Pandemi nedeniyle iki yıldır kutlayamadığımız Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre’yi anma etkinlikleri bu yıl ne yazık ki ikiye bölündü.
Karaman merkezde Valilik, Belediye, KARTAP, Karaman Vakıf ve derneklerinin katkı verdiği programlardan nasıl verim alındığı, ne kadar ilgi gördüğü konusunda herhangi bir yorum yapmam doğru olmaz. Çünkü bu etkinlikleri gözlemleme fırsatım pek olmadı.
Ben etkinliklerin Karaman ayağından ziyade daha çok Ermenek tarafına şahit oldum. Oradaki izlenimlerimi, gözlemlerimi naçizane aktarmak istiyorum.
Karaman’dan Ermenek’e Cuma akşamı ulaştım. İlk günü sadece kendime ve Ermenek’in otantik sokaklarına, evlerine, kedilerine, köpeklerine, doğasına ayırdım. Akşamın geç saatlerine kadar temiz havasını soludum. Ermenek manzarası eşliğinde çayımı yudumladım. Rüstem Paşa Camisiyle minaresinin neden yan yana değil de karşılıklı oluşunun şaşkınlığını yaşadım. Bir başka şaşkınlığı ise, bir peynir sıkmasına 20 lira öderken yaşadım. Ermenek’te gerçekten hayat pahalıymış (!)
Ertesi gün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ilçede yapacağı programları takip etmek için erken kalktık, kahvaltımızı yapıp alana indik. Akşener’de geceyi Ermenek’te geçirdiği için programına belirlenen saatinden önce başladı. İlk olarak ilçe esnafını ziyaret ederek onların sorunlarını, sıkıntılarını, dertlerini, beklentilerini dinledi. Esnafın ortak derdi hayat pahalılığıydı. Akşener’de edindiği izlenimleri danışmanlarına not aldırdı. Daha sonra Belediye tarafından yaptırılan parkın açılışını yapan Akşener’de benim gibi Ermenek’in doğal manzarasına hayran kaldı.
Ermenek Belediyesi’ni ziyareti sırasında Belediye Başkanı Atila Zorlu, Genel Başkanı Akşener’i Ermenek’in ekonomisi, sosyal ve kültürel yönleri konusunda bilgilendirdi. Belediye olarak yaptıkları faaliyetlerden bahsederken çok kısa bir süre önce faaliyete geçirilen ve yüzde 65’i kız öğrenciden oluşan ve toplamda 400’e yakın öğrencinin eğitim aldığı Kişisel Gelişim ve Kariyer Merkezi’nde eğitim veren hocaları davet ederek kurslar hakkında bilgi verdi. Akşener, bu örnek projelerinden dolayı Zorlu ve ekibini kutladı.
Akşener belediye ziyareti sırasında kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyen hiç kimseyi geri çevirmedi ve hepsiyle tek tek hatıra pozu verdi. Belediye Başkanı Atila Zorlu günün anısına şehrin anahtarını ve Fahri hemşerilik beratı ile Karamanoğlu Mehmetbey’in Türkçe fermanını da kendisine takdim etti.
Akşener, Türkçenin doğduğu topraklarda olmaktan, annesinin memleketinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek “Benim hep bir aceleci tarafım vardır. Bugün burada bu huyumu anne tarafımdan aldığım belli oldu” diyerek tez canlılığına dikkat çekti.
Akşener, yine Belediye tarafından yaptırılacak olan kapalı pazar yeri ve kapalı otoparkın temel atma törenine katıldıktan sonra Zeyve Pazarında esnaflarla buluşmak üzere yola çıktı. Programın Zeyve kısmına katılmayarak merkezde kalmayı tercih ettik. Kısa bir kahve molası verdikten sonra Turkuaz Mesire alanına doğru yola koyulduk. Alana giderken Ermenek’in yeşil ve doğal yapısını hayranlıkla izlediğimi de itiraf edeyim. Hele ki alana vardığımızda muhteşem kalabalık ve mis gibi hava çarptı.
745. Türk Dil Bayramı etkinliklerinde Türkiye’nin değişik bölgelerinden motofest yarışlarına katılmak için gelen motorcuların gün boyu dere, tepe, dağ, bayır yaptıkları gösteriler nefes kesiciydi. Küçücük çocukların motor üzerindeki kabiliyetleri ise beni hayli şaşırttı. Ermenek baraj gölünün turkuaz rengi, yeşille birleşince kartpostallık görüntülerde çıkardı ortaya. Ermenek bence Türkiye’nin saklı cennetlerinden birisidir.
Zeyve ziyaretini tamamlayan Akşener, Turkuaz Mesire alanına hızlı bir giriş yaparak motofest yarışlarını başlatarak gösterileri izledi bir süre. Turkuaz gölünde tekne ve su sporları gösterilerini takip ettikten sonra Ermenek’in coğrafi işaret alan yöresel lezzeti “Batırma”nın tadına bakarken, “Diyetteyim ama bunun tadına bakmak isterim. Bir lokma alıp bırakacağım” dedi demesine de batırmanın lezzetine kapılınca hepsini yerken “Hayatımda ilk defa böyle lezzetli bir şeyi tattım. Diyetimi bozduğuma değdi” dedi. Akşener bir süre tesislerde dinlendikten sonra Ermenek’ten ayrıldı.
Akşener’in ayrılmasıyla birlikte asıl amaca dönüldü ve Türk Dil Bayramı etkinlikleri Kültür ve Turizm Bakanlığı Türk Dünyası Topluluğu konseri ile Elif Buse Doğan konseriyle devam etti. Konser öncesinde Belediye Başkanı Atila Zorlu, kamp alanında bulunan motorcuları tek tek ziyaret ederek memnuniyetlerini, şikâyetlerini ve isteklerini dinledi. Daha sonra konser alanına geçildi. Konser alanını günün erken saatlerinden itibaren dolduran Ermenekliler ve dışarıdan gelen konuklar, Türk Dünyası Topluluğu sanatçılarının seslendirdiği Türkistan’dan, Azerbaycan’a, Kırgızistan’dan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine kadar Türkçemizin var olduğu toprakların ezgilerine eşlik ettiler. Daha sonra Elif Buse Doğan sahne aldı sempatik ve cana yakın tavırlarıyla halkın gönlüne girdi. Söylediği türkülerle de konser alanında 7’sinden 70’ine kadar herkesi coşturdu. Doğan’da Ermenek’e ikinci gelişinin olduğunu ve kendisini bu kadar sıcak ve ilgiyle karşılayan herkese teşekkür etti. Bu konserlerle birlikte insanların salonlarda yapılan bilimsel toplantılardan ziyade eğlenmeye ne kadar fazla ihtiyaçları olduğu da bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
Konser alanında, ne özel, ne de kolluk kuvvetlerinden bir kişi dahi olmaması gözümden kaçmadı. Bu eksikliğe karşın konser hiçbir taşkınlık yaşanmadan, kimsenin kalbi kırılmadan, kötü bir olay yaşanmadan tamamlandı. Bunda tabi ki Belediye Başkanı Atila Zorlu ile belediye çalışanlarının emeği çok büyük. Çünkü törenler için gece gündüz çok yoğun şekilde çalışıldığı belliydi. Başkan Zorlu’nun konser boyunca asayiş için teyakkuzda olduğu da gözlerden kaçmadı.
Muhalif bir partinin Belediyesi olması hesabiyle Ermenek’teki etkinliklere ilçe Kaymakamı da dâhil, kamu kurum ve kuruluşlarından kimsenin katılmaması da bir başka dikkatimi çeken konuydu. Karaman Valisi Mehmet Alpaslan Işık, eğer bir gün önce görevden alınmamış olsaydı törenlere elbette katılırdı. Bunun yanında İYİ Parti İl yönetimi de ne yazık ki kendi partisinin belediye başkanını etkinliklerde yalnız bıraktı. Akşener’le geldiler ve geldikleri gibi de geri gittiler. Ermenek yine kendi halkıyla ve dışarıdan gelen konuklarıyla baş başa kaldı.
Çok kısa bir sürede, kısıtlı imkânlar dâhilinde, hatta yapılan engellemelere karşın hazırlanan program bana göre on numaraydı. Ha eksikleri yok muydu elbette ki vardı. Ancak devlet desteği olmadan da Türk Dil Bayramının bir festival havasında kutlanabileceğini Ermenek bir kez daha göstermiş oldu. Ben öncelikle bu etkinliklerin gerçekleşmesinde çok büyük emek veren Belediye Başkanı Atila Zorlu olmak üzere katkıda bulunan herkesi kutluyorum.
Keşke hepimizin ortak paydası olan Türkçemizin devlet dili ilan edilişinin yıldönümü ilde ayrı ilçede ayrı kutlanmak yerine bir bütün olarak hazırlanan planlı programlı ve daha geniş kapsamlı yapılabilseydi. Umarım bundan sonraki yıllarda bu iki başlılık yaşanmaz ve Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre’yi anma etkinlikleri adına ve şanına yakışır şekilde kutlanır.
Ermenek izlenimlerimde dikkatimi çeken ve belki de en önemli konu ise işyerlerinin isimleriydi. Karaman merkezde bulunan mağazaların tabelaları neredeyse büyük çoğunluğu yabancı ve anlamsız cümlelerle görüntü kirliliği oluştururken, bunun aksine Ermenek, geleneklerine bağlı kalmış ve Anadolu insanı tabiriyle esnaf dükkânlarına daha çok Türkçe isimler vermeyi tercih etmiş nadir bölgelerden biri olarak hatırımda kalacak.
Keşke her sözümüzde övünerek, ağzımız dolu dolu bahsettiğimiz “Türkçenin Başkentiyiz” ibaresine sadık kalabilseydik ve Türkiye’ye örnek bir kent olabilseydik. Karaman Belediyesi’nin işyerlerine Türkçe isim verilecek kararına uyabilseydik de işyerlerimizin isimleri Türkçe ve anlamlı olabilseydi de Türkçemizle övündüğümüz şehrimizde kendimizi yabancı gibi hissetmeseydik.
Karaman merkezde Valilik, Belediye, KARTAP, Karaman Vakıf ve derneklerinin katkı verdiği programlardan nasıl verim alındığı, ne kadar ilgi gördüğü konusunda herhangi bir yorum yapmam doğru olmaz. Çünkü bu etkinlikleri gözlemleme fırsatım pek olmadı.
Ben etkinliklerin Karaman ayağından ziyade daha çok Ermenek tarafına şahit oldum. Oradaki izlenimlerimi, gözlemlerimi naçizane aktarmak istiyorum.
Karaman’dan Ermenek’e Cuma akşamı ulaştım. İlk günü sadece kendime ve Ermenek’in otantik sokaklarına, evlerine, kedilerine, köpeklerine, doğasına ayırdım. Akşamın geç saatlerine kadar temiz havasını soludum. Ermenek manzarası eşliğinde çayımı yudumladım. Rüstem Paşa Camisiyle minaresinin neden yan yana değil de karşılıklı oluşunun şaşkınlığını yaşadım. Bir başka şaşkınlığı ise, bir peynir sıkmasına 20 lira öderken yaşadım. Ermenek’te gerçekten hayat pahalıymış (!)
Ertesi gün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ilçede yapacağı programları takip etmek için erken kalktık, kahvaltımızı yapıp alana indik. Akşener’de geceyi Ermenek’te geçirdiği için programına belirlenen saatinden önce başladı. İlk olarak ilçe esnafını ziyaret ederek onların sorunlarını, sıkıntılarını, dertlerini, beklentilerini dinledi. Esnafın ortak derdi hayat pahalılığıydı. Akşener’de edindiği izlenimleri danışmanlarına not aldırdı. Daha sonra Belediye tarafından yaptırılan parkın açılışını yapan Akşener’de benim gibi Ermenek’in doğal manzarasına hayran kaldı.
Ermenek Belediyesi’ni ziyareti sırasında Belediye Başkanı Atila Zorlu, Genel Başkanı Akşener’i Ermenek’in ekonomisi, sosyal ve kültürel yönleri konusunda bilgilendirdi. Belediye olarak yaptıkları faaliyetlerden bahsederken çok kısa bir süre önce faaliyete geçirilen ve yüzde 65’i kız öğrenciden oluşan ve toplamda 400’e yakın öğrencinin eğitim aldığı Kişisel Gelişim ve Kariyer Merkezi’nde eğitim veren hocaları davet ederek kurslar hakkında bilgi verdi. Akşener, bu örnek projelerinden dolayı Zorlu ve ekibini kutladı.
Akşener belediye ziyareti sırasında kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyen hiç kimseyi geri çevirmedi ve hepsiyle tek tek hatıra pozu verdi. Belediye Başkanı Atila Zorlu günün anısına şehrin anahtarını ve Fahri hemşerilik beratı ile Karamanoğlu Mehmetbey’in Türkçe fermanını da kendisine takdim etti.
Akşener, Türkçenin doğduğu topraklarda olmaktan, annesinin memleketinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek “Benim hep bir aceleci tarafım vardır. Bugün burada bu huyumu anne tarafımdan aldığım belli oldu” diyerek tez canlılığına dikkat çekti.
Akşener, yine Belediye tarafından yaptırılacak olan kapalı pazar yeri ve kapalı otoparkın temel atma törenine katıldıktan sonra Zeyve Pazarında esnaflarla buluşmak üzere yola çıktı. Programın Zeyve kısmına katılmayarak merkezde kalmayı tercih ettik. Kısa bir kahve molası verdikten sonra Turkuaz Mesire alanına doğru yola koyulduk. Alana giderken Ermenek’in yeşil ve doğal yapısını hayranlıkla izlediğimi de itiraf edeyim. Hele ki alana vardığımızda muhteşem kalabalık ve mis gibi hava çarptı.
745. Türk Dil Bayramı etkinliklerinde Türkiye’nin değişik bölgelerinden motofest yarışlarına katılmak için gelen motorcuların gün boyu dere, tepe, dağ, bayır yaptıkları gösteriler nefes kesiciydi. Küçücük çocukların motor üzerindeki kabiliyetleri ise beni hayli şaşırttı. Ermenek baraj gölünün turkuaz rengi, yeşille birleşince kartpostallık görüntülerde çıkardı ortaya. Ermenek bence Türkiye’nin saklı cennetlerinden birisidir.
Zeyve ziyaretini tamamlayan Akşener, Turkuaz Mesire alanına hızlı bir giriş yaparak motofest yarışlarını başlatarak gösterileri izledi bir süre. Turkuaz gölünde tekne ve su sporları gösterilerini takip ettikten sonra Ermenek’in coğrafi işaret alan yöresel lezzeti “Batırma”nın tadına bakarken, “Diyetteyim ama bunun tadına bakmak isterim. Bir lokma alıp bırakacağım” dedi demesine de batırmanın lezzetine kapılınca hepsini yerken “Hayatımda ilk defa böyle lezzetli bir şeyi tattım. Diyetimi bozduğuma değdi” dedi. Akşener bir süre tesislerde dinlendikten sonra Ermenek’ten ayrıldı.
Akşener’in ayrılmasıyla birlikte asıl amaca dönüldü ve Türk Dil Bayramı etkinlikleri Kültür ve Turizm Bakanlığı Türk Dünyası Topluluğu konseri ile Elif Buse Doğan konseriyle devam etti. Konser öncesinde Belediye Başkanı Atila Zorlu, kamp alanında bulunan motorcuları tek tek ziyaret ederek memnuniyetlerini, şikâyetlerini ve isteklerini dinledi. Daha sonra konser alanına geçildi. Konser alanını günün erken saatlerinden itibaren dolduran Ermenekliler ve dışarıdan gelen konuklar, Türk Dünyası Topluluğu sanatçılarının seslendirdiği Türkistan’dan, Azerbaycan’a, Kırgızistan’dan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine kadar Türkçemizin var olduğu toprakların ezgilerine eşlik ettiler. Daha sonra Elif Buse Doğan sahne aldı sempatik ve cana yakın tavırlarıyla halkın gönlüne girdi. Söylediği türkülerle de konser alanında 7’sinden 70’ine kadar herkesi coşturdu. Doğan’da Ermenek’e ikinci gelişinin olduğunu ve kendisini bu kadar sıcak ve ilgiyle karşılayan herkese teşekkür etti. Bu konserlerle birlikte insanların salonlarda yapılan bilimsel toplantılardan ziyade eğlenmeye ne kadar fazla ihtiyaçları olduğu da bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
Konser alanında, ne özel, ne de kolluk kuvvetlerinden bir kişi dahi olmaması gözümden kaçmadı. Bu eksikliğe karşın konser hiçbir taşkınlık yaşanmadan, kimsenin kalbi kırılmadan, kötü bir olay yaşanmadan tamamlandı. Bunda tabi ki Belediye Başkanı Atila Zorlu ile belediye çalışanlarının emeği çok büyük. Çünkü törenler için gece gündüz çok yoğun şekilde çalışıldığı belliydi. Başkan Zorlu’nun konser boyunca asayiş için teyakkuzda olduğu da gözlerden kaçmadı.
Muhalif bir partinin Belediyesi olması hesabiyle Ermenek’teki etkinliklere ilçe Kaymakamı da dâhil, kamu kurum ve kuruluşlarından kimsenin katılmaması da bir başka dikkatimi çeken konuydu. Karaman Valisi Mehmet Alpaslan Işık, eğer bir gün önce görevden alınmamış olsaydı törenlere elbette katılırdı. Bunun yanında İYİ Parti İl yönetimi de ne yazık ki kendi partisinin belediye başkanını etkinliklerde yalnız bıraktı. Akşener’le geldiler ve geldikleri gibi de geri gittiler. Ermenek yine kendi halkıyla ve dışarıdan gelen konuklarıyla baş başa kaldı.
Çok kısa bir sürede, kısıtlı imkânlar dâhilinde, hatta yapılan engellemelere karşın hazırlanan program bana göre on numaraydı. Ha eksikleri yok muydu elbette ki vardı. Ancak devlet desteği olmadan da Türk Dil Bayramının bir festival havasında kutlanabileceğini Ermenek bir kez daha göstermiş oldu. Ben öncelikle bu etkinliklerin gerçekleşmesinde çok büyük emek veren Belediye Başkanı Atila Zorlu olmak üzere katkıda bulunan herkesi kutluyorum.
Keşke hepimizin ortak paydası olan Türkçemizin devlet dili ilan edilişinin yıldönümü ilde ayrı ilçede ayrı kutlanmak yerine bir bütün olarak hazırlanan planlı programlı ve daha geniş kapsamlı yapılabilseydi. Umarım bundan sonraki yıllarda bu iki başlılık yaşanmaz ve Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre’yi anma etkinlikleri adına ve şanına yakışır şekilde kutlanır.
Ermenek izlenimlerimde dikkatimi çeken ve belki de en önemli konu ise işyerlerinin isimleriydi. Karaman merkezde bulunan mağazaların tabelaları neredeyse büyük çoğunluğu yabancı ve anlamsız cümlelerle görüntü kirliliği oluştururken, bunun aksine Ermenek, geleneklerine bağlı kalmış ve Anadolu insanı tabiriyle esnaf dükkânlarına daha çok Türkçe isimler vermeyi tercih etmiş nadir bölgelerden biri olarak hatırımda kalacak.
Keşke her sözümüzde övünerek, ağzımız dolu dolu bahsettiğimiz “Türkçenin Başkentiyiz” ibaresine sadık kalabilseydik ve Türkiye’ye örnek bir kent olabilseydik. Karaman Belediyesi’nin işyerlerine Türkçe isim verilecek kararına uyabilseydik de işyerlerimizin isimleri Türkçe ve anlamlı olabilseydi de Türkçemizle övündüğümüz şehrimizde kendimizi yabancı gibi hissetmeseydik.
Kardeş, eğlenceye ihtiyaç var eyvallah. İnsanlar salgın bir hastalık sürecinden çıktı eğlenmeli eyvallah. Ama " bilimsel top***tılardan daha ziyade eğlenmeye...." diye başlayarak devam ettiğiniz fikrine hiç katılmıyorum. Bakınız eğer 745 yıl önce Şikari kitabında Mehmet Bey tarafından Konya'da Türkçe diline dair böyle bir ifadenin geçtiğini yazmasaydı, o günde de günün hatırına kılıç kalkan oynayıp iki kopuz çalıp , at koşturup tozu dumana katsalar güzelce eğlenselerdi bugün böyle bir dil bayramın olmazdı. Yani bilimsel çalışma şart. Hatta öncelik. Sonra belki eğlence. Ki bundan 500 sonrasına kalacak olanda bu bilimsel kayıtlı yazılı basılı eserler olacak. Çünkü 500 yıl sonra asfalt veya toprak yolda uçan motosikletler olmayacak. Selametle.