11 Can 11 Ocak...

Vicdanı olan herkes için zordur ölüm haberine kayıtsız kalmak. Hele ki alınan bir şehit haberiyse çok daha fazla duyarlı olmamız gerekir. İnsan olmak bunu gerektirir çünkü.

Ben bir gazeteciyim. Bu benim mesleğim. Ama bunca yıldır şehit haberi yapmaya da duymaya da alışamadım. Alışmak da istemiyorum. Ne zaman şehitlerle ilgili bir haber alsam yüreğim sıkışır, canım yanar. Dünde öyle oldu. Akşam saatlerinde son dakika yazılarıyla ekranlara düşen haberle yandı yüreğim. Ailemden birini kaybetmiş kadar dağıldım.

Bingöl'den Bitlis'e gitmek için havalanan askeri helikopterin kırıma uğrayarak Tatvan yakınlarında düştüğü haberiyle ülke olarak yasa büründük. İlk açıklamalara göre 9 askeri personelin şehit, 4'ünün ise yaralı olduğu duyuruldu. İlerleyen saatlerde ise ne yazık ki bu sayı 11'e yükseldi. 11 can, 11 ocak yandı kül oldu.

Sınır bölgelerinde, sınır ötesinde, doğuda ve ülkemizin her yerinde vatan savunmasında görev alan kahraman Mehmetçiğimizin canı uğruna ne zor koşullarda mücadele verdiğini hepimiz biliyoruz. En azından ben ailemdeki, çevremdeki asker, polis tanıdıklarımın yaşadıklarından, gözlemlediklerimden çok azını biliyorum. Zaman zaman televizyon ekranlarında da onların hikayelerine tanık oluyoruz. Biz sıcacık evlerimizde, yataklarımızda uyurken, Mehmetçiğimiz yüzlerce metre yüksek tepelerde karda, yağmurda, ayazda vatanını düşmana karşı koruyor. Çoğu aylarca, belki de yıllarca ailelerinden, sevdiklerinden uzak bir ömür geçiriyor. Askerin bir evi yada düzeni olmuyor. Nerede görevlendirilirse orada hizmet vermek için eğitiliyor. Birçoğu sevdiklerine hasret, hainlerle girdikleri çatışmada şehit düşüyor. Memleketine al bayrağa sarılı tabutlarla geliyor. Velhasıl asker olmak bu ülkede en zor mesleklerdendir. Hep şehit cenazesine şahit olursun, gün gelir aynı törende şehit sen olursun.

Yozgat, Kahramanmaraş, Kars, Gümüşhane, Samsun, Ordu, Kırıkkale, Amasya, Trabzon, Afyonkarahisar, Kayseri yurdumun bu güzel memleketlerine 11 kahramanın acısı düştü. 11 Vatan evladı yarım kalan hayalleriyle birer birer memleketlerinde son yolculuklarına uğurlanacak. Dün o helikoptere binerken belki de hepsinin aklında aileleri vardı. Görev aşkıyla zor hava koşullarına karşın askerinin yanında olmak isteyen 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş ve 10 silah arkadaşı nereden bilebilirlerdi ki bindikleri o eski püskü helikopterin kendilerine mezar olacağını. Kazanın neden ve nasıl meydana geldiği kaza kırım ekibinin hazırlayacağı rapora göre belli olacak. Neden, nasıl, niçin demek o 11 canı geri getirmeyecek ama.

Türkiye'de son 20 yılda birçok helikopter kazası yaşandı. Bu kazalarda aralarında üst düzey rütbeli askerlerinde bulunduğu şehitler verdik. Peki niye bu kadar çok kaza yaşanıyor onu sorgulamamız gerekmez mi? Can taşıyan, önemli operasyonlarda kullanılan bu helikopterlerin bakımı nasıl yapılıyor.? Neden iki yılda bir yenilenmiyorlar? Onlar için ne kadar bütçe ayrılıyor? Bence bu soruların yanıtları verilmeli. Bakanların, Valilerin, Kaymakamların, Daire Müdürlerinin her yıl yenilenen makam araçlarının yerine askeri araçların yenilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ülkesi için gerektiğinde gözünü kırpmadan can veren askerimin, polisimin en azından bu kadarını hak ettiğine inanıyorum.

Bitlis'teki helikopter kazası da tarih sayfalarına yine kara bir gün olarak geçecek. Kazada şehit olan kahraman askerlerimiz Korgeneral Osman ERBAŞ, Topçu Kd.Çvş. Nazmi YILMAZ, Alb.Şentürk AYDINYER, Bnb.Alptekin KÖPRÜLÜ, Bkm.Yzb.Salih SARIOĞLU, Asb. Mehmet DEMİR, Asb. Ömer UMULU, Plt.Yzb.Tayfun KUREŞ, Plt.Yzb.Gökhan UYSAL, Kd.Çvş.Şükrü KARADİREK ve Uzm.Çvş.Tolga DEMİRCİ'nin isimleri de birkaç gün belki de daha kısa süre ekranlarda, gazetelerde yerini alacak. Sonra da tüm şehitlerimize yapıldığı gibi isimleri, rütbeleri unutulup gidecek. Onları bir tek aileleri unutmayacak

11 evin ışığı söndü bugün. Başınız sağolsun demek bize kolay, size kolay, dile kolay. Ateş düşen ocağa zor. Işığı yanıp, acısı sonsuza kadar sönmeyecek evler var bu memlekette. Yoksulun evine lüks araçlar yanaşmasın artık. Bitlis şehitleri ruhunuz şad, mekanınız cennet olsun.