Sararmış yapraklar, kurumuş otlarla anımsarız Sonbaharı.
Gelecek olan soğuk günlerin habercisi olarak görür, birazda kuşkuyla bakarız, yine kış gelecek diye
Ve: adını da hüzün mevsimi koyarız, bu günlerin.
Başka bir olay yok mudur Sonbaharı anımsatan, işte geldi hüzün mevsimi dedirten.
Sararmış yapraklar, kurumuş otlardan başka.
Vereceğimiz tek yanıt, Karaman için ise evet.
Havada ki salça kokusu, balkonlarda asılmış kurutmalık biber, patlıcan veya kabaklar, hazırlanıp bir kenara konulmuş turşu bidonları.
Bunların hepsi Sonbaharın habercisi, hüzün mevsiminin telaşeleridir.
Karaman’da sonbahar, nasıl geçeceğini bilmediğimiz kış mevsimine hazırlık günleridir. Kurtulacak olan sebzelerin güneş gören yerlere asıldığı, salça kokularının etrafa yayıldığı, tarhanaların damlara serilip kurutulduğu veya buğdayların bulgur ve un haline dönüştürüldüğü, işli mevsimdir. Çetin geçecek olan kış mevsiminde ne gereksinimimiz var ise öyle hazırlanılıp, güneş görmeyen bir yerde saklandığı tatlı uğraşıların ve yardımlaşma adına kaydedilen yolun güzelliklerini görebildiğimiz bir dönem, bir geçiştir Sonbahar.
Karaman’da sonbahar bir gelenek veya görgüdür. Anne evinde yapılanların hala devam ettirildiği, hatta son günlerde ki doğal yaşam isteğinin daha da körüklediği bu gelenek, geriye dönüş değil, doğruya dönüştür.
Kışlık yoğurtların hazırlanıp soğuk havalara konulduğu, acı sosların yapıldığı, kırmızı pul biberlerin kurutulduğu, tarhanaların hazırlandığı, kışlık bulgur ve unların yapıldığı, tulum peynirlerinin basıldığı, yeşil zeytinlerin kurulduğu, çeşit çeşit turşuların kurulup kavanozlara konulduğu, salçaların kıpkırmızı rengi ile kilerlerdeki yerlerini aldığı, kara mercimeklerin tuzlanıp torbalarla asıldığı mevsimdir sonbahar.
Yaşı ilerlemiş Kaynanaların, gelinlerine “aah aahhh, nerde o eski güz’ler. Şimdiki yapılanlar da neymiş, bir etlik yapardık ki sorma gitsin” diyerek, unutulan etlik geleneğini anımsatan, aynı zamanda da gizlice sataşan, tatlı muhabbetlerin geçtiği mevsimdir sonbahar.
İşte, Karaman’da sonbahar bu, yaşayanlarının dediği gibi “İşli Mevsim”
Bir şeyler yapabilmek adına çalışılır, kıtlık gelecek, kış çok çetin geçecek, dışarılara çıkılamayacak gibi hazırlanılır.
Aileler birleşir, konu komşu bir olur, sohbetler edilir, unutulan olaylar ortaya dökülür, gülünür, eğlenilir.
Ama her yapılan işten sonra söylenilen bir sözcük var ki, bu çalışmaların olmazsa olmazı, tadı, tuzu ve biberidir. Yapılan işe konulan son noktadır.
O sözcük, sonbaharın ta kendisi, işli mevsimin sesidir.
“Allah yedirmeyi nasip etsin.”
"ALLAH YEDİRMEYİ NASİP ETSİN"
Yayınlanma :
04.09.2024 13:51
Güncelleme
: 04.09.2024 13:51


Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: