HOŞGELDİN YENİ YIL HOŞÇA KAL ESKİ YIL

Bir yılı daha geride bıraktık.  Acı, tatlı, iyi, kötü, güzel, çirkin… Kimisine göre “ağır” kimisine göre “ne çabuk geçti” diyebileceğimiz bir yıl. Eski yılı uğurlarken yeni yıl bize neler getirecek neler götürecek bilemeyiz. Ama ben her yeni yılda geçmiş yılın muhasebesini yapmak taraftarıyım. Neler yaşadık, neler kazandık ve neleri kaybettik?
Her yıl Aralık ayına girer girmez gündem yeni yıl kutlamaları üzerine kritik yapılarak geçer. Yeni yıl kutlamak günah mıdır? Veya değil midir? TV’lerde açık oturumlar yapılır. Herkesin kendine göre bilgisi vardır. Tartışmalar uzarda uzar. Bir türlü nokta konulamaz…
Bizim kültürümüzde yer almamasına karşın batının “14 Şubat’ını, Anneler gününü, bebek partilerini, yiyecek, içecek, teknoloji vb.” şeylerin hepsini alır kullanırız. Bunlarla günaha girilmez. Ama iş yeni yıla gelince günah kavramı kaplar ortalığı.
Batı’nın İsa’nın doğum gününü dini açıdan kutladığı Noel 25 Aralık’tır. O konu bizi değil Hıristiyanları ilgilendirir. Bizim için yeni yıl tüm insanlığın ortak sevincidir. Elma ile armut nasıl ki farklı yiyeceklerse sap ile samanı da birbirine karıştırmamak gerekir.
Yeni yılda ister dua edelim. İster çay içip Kuran-ı Kerim okuyalım, istersek sokaklarda gezelim kutlama yapalım. Hiç fark etmez. 31 Aralık kutsal bir gece değil yılın son günüdür.
İnsanların dilek ve isteklerde bulunduğu bir gece. Kimisi para, kimisi şans, kimi başarı, kimisi iyi bir eş ister. İstekler kişiden kişiye değişir…
Eski İslam coğrafyasında bayramlarımız aynı yeni yıl gibiydi. Keşke bizlerde Kurban ve Ramazan bayramlarımızda tatillere gitmek ve kaçmak yerine akrabalarımızla toplanıp aynı sofrada yemek yiyebilseydik..! Kendi özümüzü unutup ta batıya imrenmeseydik.
Yeni yıla girerken temennim önce sağlık olsun. Sevdikleriniz yanında olsun. Kazancınız bol ve yolunuz açık olsun. Acısız, elemsiz güzel bir dünya bizlerin olsun. Allah nice güzel yeni yıllara eriştirsin.