Alaya yeni atanan albay, gönderdiği postaların zarfları üzerine hep “acil ve çok gizlidir” mührü vururmuş.
Önceleri bu yazıyı okuyan posta erleri, mührün gereği gibi hareket ederlermiş. Postaya, hızlı ve güvenli postalama işlemi yapılırmış.
Fakat bakmışlar ki her postanın üzerinde aynı kırmızı mühür.
“Acil ve çok gizli.”
Artık albaydan gelen her posta adi posta işlemi görmeye başlamış.
Bunu fark eden albaya bir gün daha alt birliklere dağıtılmak üzere gerçekten çok acele ve gizli bir işlem gelmiş. Albay “acil ve çok gizli” yazsa adi posta işlemi göreceğini bildiği için, postanın üzerine “vallahi, billahi, acil ve çok gizlidir” diye yazmak zorunda kalmış.
Posta erleri mesajı alarak gereğini yerine getirmişler.
Ben uzun süredir Karaman’ın ve bölgenin geleceği için çok ciddi bir tehdit haline gelen su sorununu yazmaktan bıktım.
Galiba, benim su hakkında yazdıklarım artık milletin pek dikkatine mazhar olmuyor.
Bizim yazılar albayın sıradan postalarına döndü. Ama benim işim belki okuyanı bulur diye hep yazmak.
***
Karaman çölleşiyor.
Bu sene çanlar daha yüksek sesle çaldılar.
Karadağ çevresinde su sorunu krize dönüştü.
İlimize birkaç gündür güya kar yağıyor. Kar dediğimiz, yağıp yağmama konusunda tereddütlü üç beş santimlik içi kuru bir kepek yığını.
Bu yağışlar beni ürpertiyor.
Arz ve talep dengesi bu yağışlarla kapanmak bir yana dev adımlarla açılıyor.
Tarım Bakanlığımızın hangi verilere dayalı olarak başlattığını bilemediğim dört yılda bir dönüşümlü olarak ekimi planlanan mısır politikası bu işin üstesinden gelemez.
Bu sorun İç Anadolu’yu bir havza politikası bünyesinde bütünleştirerek toplu bir çözüm üretmekle belki krize dönüşmeden halledilebilir.
İç Anadolu’nun suyu kıt illerini yüksek sübvansiyonlarla desteklenen bir hububat havzası haline dönüştürmeliyiz.
Çok su isteyen zayıf hibrit tohumlar yerine, az su isteyen yerli tohumlarımızı hızla dolaşıma sokmalıyız.
Açık kanal sistemi ile bir türlü buraya taşınamayan Göksu- Adakale hattını, kapalı taşıma sistem ile vakit geçirilmeden tamamlamalıyız.
Bir dönüm yere dahi olsa açık salma kanalları ile su taşınmasına izin verilmemelidir. Hatta yağmurlama sistemleri bile süratle damlama sistemlerine dönüştürülmelidir.
Devlet bu dönüşümlere ciddi finansal destekler sağlamalıdır.
Ovalarımız çölleştikten sonra akıtacağımız hiç bir kaynak onları yaşama döndürmeye yetmeyecektir. Onun için hiçbir mali hesap yok oluştan pahalı olamaz.
Yüzey nemleri tükenmiş bir topraktan atmosfer ile yağış açısından olumlu ilişkiler kurmasını beklemek bilime aykırıdır.
Bu işleri çok acil kodu ile yapmaya başlamalıyız.
Vallahi, billahi çok acil…
Bu zamana kadar neyin kıymeti bilindi ki suyun bilinsin.!