Mersin Güney Gazetesi, “Orman Katliamı” başlığı altında binlerce ardıç ağacının, Karaman’daki bir enerji santraline yakıt sağlamak amacıyla kesilmesi haberini yapmış.
Ardıç ağaçlarının korunmasının kanunların güvencesinde olduğunu biliyorduk. Meğer 2017 de bir yasa çıkararak bu güvenceyi kaldırmışlar.
Fakat şu anda kesilen kırk bin dolaylarındaki ardıcın, bu yasa ve o doğrultuda yayınlanan genelgeye de uymadığını yazıyorlar.
On yaşından bin yaşına kadar her ağacın traşlandığı ifade ediliyor.
Biyokütle santrallere karşı olmamızın dört ana gerekçesinden birisi neydi? “Ormansızlaştırma” idi.
Şimdiden yüzlerce kilometre uzaklıktaki anıt olması gereken ağaçları keserek yakıt yapmaya başlayanlar, ileride odun sıkıntısı gerekçesi ile Ambar-Akçaşehir bölgesindeki kötü linyite güveniyor olmasınlar.
“Olmaz” diyenlere, olmayacak şeylerin nasıl olduğunu anlatmak zaman kaybı gibi.
Orman tabanı temizliğinden oluşan artıklar diye yutturmaya çalıştıkları şey resmen açık alanlardaki ardıçların kıyımı. Bölgedeki arkadaşlar fotoğraflarını atmışlar bana. Katliam tam tanımı.
Karaman bölgesi orman varlıklarını hem artıran hem de koruyabilen bir alan. Erdemli ağaç katliamını kör göze değnek yapabilen bir güç, bu bölgede aynı şeyleri yapamaz mı?
Biz ormanı yeni yeni seven ve nasıl korunacağını öğrenen bir kuşağız. Bu duruma büyük emekler ve mücadeleler sonucunda geldik. Fakat, bu sevgiyi para ile kısa sürede yok ederler.
Su sorunu
Hava kirliliği sorunu
Atık depolama sorunu ve ormansızlaştırma sorunu. Astarı yüzünden pahalı bu işletmelere bir de destek var. Mısır ekimine verilen destek gibi.
Benim aklım almıyor ve yazıyorum. Ülkenin geleceğini düşünen herkesi de düşünmeye çağırıyorum.
Elimden gelen bu...
Başkanım duyarlılığınız sizi kutlar ve Tebrik ederim