MESELÂ; SPOR 2?
Osman Nuri Koçak
Ali Can Hoca’ yı tanıyor musunuz?
Peki ya Barış Ünlü Hoca’ yı?
Ya, Coşkun Hoca’ yı?
Ya da, Devrim Hoca’yı?
Veya Hasan Şimşek’ i, namı diğer postçu Hasan’ ı?
Çoğunuza bu isimler hiçbir şey ifade etmeyecektir. Bu kişilerin, yaptıklarına ve başardıklarına paralel bir tanınma durumları yok.
Çünkü onları tanıtan yok.
Galatasaray’ ın, bilmem ne hangi Afrika ülkesinden alıp geldiği bir oyuncusunun ağzında kaç dişi olduğunu, sevgililerini ve tercihlerini biliriz ama yukarıda adlarını saydığım insanlardan ve öğrencilerinden haberimiz dahi olmaz.
Çünkü sistem için onlar önemsizdirler.
Onlar, uyanık yatırımcıların önüne sınırsız getirim kapıları açan sözde sporlarla değil, başka işlerle meşguller.
Meselâ;
Karaman’ da bir Tekvando kulübü yıllardır başarıdan başarıya koşuyor, Balkan ve Avrupa şampiyonları yetiştiriyor. Bu kulübün hocası da Ali Can... Bilenimiz kaç kişi?
Zorunlu olarak veya keyfi, işi bıraksın, ne bu kulüp var ortada, ne de Avrupa şampiyonu sporcuları…
Meselâ;
Karaman’ da üç adet bisiklet sporcusu milli takıma girmiştir. Onları hazırlayan hoca da Barış Ünlü’ dür. Bilenimiz var mı?
Barış Hoca, yaşı gereği veya iradesiyle için bu işi bitirse, Karaman’ da bu spor yaşar mı?
Hayır!
Meselâ;
Coşkun Hoca’ da basketbol için canını dişine takmış uğraşıyor, bilen ve takdir eden var mı?
Yok…
Meselâ;
Devrim Hoca, atıcılık sporunda, Skeet dalında Karaman’ ın (her ne kadar Adana adına yarışıyorsa da) adını onurlandırıyor. Bilen ve kendisine destek olan var mı?
Hak getire…
Hasan Şimşek, ilerleyen yaşına rağmen atıcılık sporunda her yıl başarı sağlamaya ve Karaman’ı sevindirmeye devam ediyor. Bilen var mı?
Allah korusun…
Yaşam boyu sağlık için spor konusunda kör, sağır ve dilsiz olan devlet, sanki bireysel ve amatör takım sporları konusunda farklı mı?
Olmadığını ifade etmek için bu örnekleri verdim.
Milyon dolarların döndüğü alanları spor diye teşvik eden devlet, acaba Ali Can’ ın bir evi var mı biliyor mu? Bu çark nasıl dönüyor haberi var mı? Onu teşvik edecek, performansını artıracak şeyler yapıyor mu?
Bu saptama diğerleri için de geçerli.
Marifet iltifata tabidir.
İltifat ise marifetin hem derecesini hem de kalitesini artırır.
Devlet, hem halkın spor bilincini artırmada ve spor yapmasını sağlamada, hem de mafyalaşmamış sporların gelişmesi için en küçük olanakları değerlendirmede hareket halinde olmalıdır.
Ama kapitalizm her şeyi çürüttüğü gibi, yaşamın en temel olmazsa olmazlarından olan sporu da çürüttü.
Halk olarak bu gidişata engel olamazsak, engel olmak birilerinin de pek derdi değil.
“Onca önemli gündemin arasında iki gündür bu spor da nereden çıktı?” derseniz, sağlık için spor ve adam gibi spor konularının önemini anlatamamışım demektir.
Anlatmaya çalıştığım şeyler, tek tek kişiler ve mahalli birimler ile ilgili değildir. Onları da aşan çok boyutlu ve uluslar arası bir mafyalaşma ve onun dayattığı spor politikalarıyla ile ilgilidir.
Aynı sorun il müdürleri ile de ilgilidir. Bu konulara duyarlı birisi gelir ivme biraz artar, gider gene eski tas eski hamam. Önemli olan, gelen veya gidene göre şekillenmeyen kalıcı kurumlaşmalar ve kazanımlardır.
Not: Eğitim, sağlık, çevre, yol, su, imar vb. gibi her konuda “Meselâ” diyeceğiz. Yaşam ile ilgili her konuda dağarcığını bölüşmek isteyenlere talibiz.