Hiçbir şey konuşmak veya yazmak istemiyorum. Ama dayanana aşk olsun.
Ülkemizin şu anda içine düştüğü yönetim bunalımından ağır hasar almadan çıkabilmesi pek mümkün görünmüyor.
Bu sistem demokrasiyi geliştiremez aksine nefes almasını engeller.
Demokrasilerde yürütme, parlamento (yasama)ve yargı ( adalet kurumları) üzerinde olumsuz yönde etkili olamazlar. Ayrıca, basını ve STK’ ları kişiliksizleştiremezler. Böyle şeyleri akıllarına bile getiremezler.
Yani ortalama bir demokraside dahi, bir yargıç, baktığı dava nedeniyle yer değiştirmek zorunda kalamaz. Kalmamalıdır.
Parlamento, yasama ve denetleme yetkilerini tam bir bağımsızlık ortamı içinde gerçekleştirmelidir.
Bizde durum nasıl?
Basit bir gözlem bile çok da hoşnut olamayacağımız bir sonuca götürür bizi.
Ya hu arkadaş!
Ülke demokrasiye sırtını dönmüş gidiyor, buna itiraz etme yetkisi ve gücü elinde olanlar meleklerin cinsiyetini tartışıyorlar.
Sizi buralara kim getirdi Allah aşkına?
Halk değil mi?
Halkı dinleyin yeter.
Hiç biriniz suret-i haktan değilsiniz.
Altı lider bir edemediniz. Laf kalabalığı ile yerlerinize tutunmaya çalışmanızı hadi anlamaya çalışalım da, bir birinize söyledikleriniz veya söylemeye çalıştıklarınıza akıl erdirmek mümkün mü?
Bu sistem devam ettiği sürece ittifaklar olacak.
Bu gün söylediklerinizi birileri gibi sizler de unutabilecek misiniz?
Bir biriniz hakkında söylediğiniz veya söylemeyi tasarladığınız her şey yarın ayağınıza dolaşmayacak mı?
Akıllı olmak bu kadar mı zor?
Kemal Kılıçdaroğlu günah keçisi ilan edildiği ve yenilginin tek sorumlusu gösterildiği sürece bir daha ittifak mittifak kurulamaz.
Elbette CHP demokratik yapısı en gelişmiş parti olması münasebetiyle, tartışmayı biraz yüksek sesle yapıyor. Merak etmeyiniz parti falan bölünmez.
Ben de CHP’ de radikal bir değişiklikten yanayım. Ama bu genel başkanı şeytanlaştırarak olacak iş değil.
Rakipleri, kendinize güldüremeyiniz.
Rakiplerinizin arayıp da bulamadıkları bir ortam oluştu.
Sayın Kılıçdaroğlu, bu gün partinin genel başkanıdır. İyi düşünmeli ve giderek bir hizbin başkanı haline dönüşmemelidir.
Ne yapacaksa da süratle yapmalı ve çakal seslerini susturmalıdır. Kendi partisi içinde anarşiye izin vermeden ve açık yüreklilikle değişimin önünü açmalıdır.
Yok, sanki değişimin önünü açıyormuş gibi yapıp, vesayet altında bi,r CHP kurgulamak istiyorsa, inanınız bunun maliyeti tüm ülkeye çok ağır olur.
Yönetemez hale geldikten sonra yapılan değişikliğin yaralarının sağılması uzun zaman alır.
Çünkü CHP olmadan demokrasiyi de, insan haklarını da, gelişmiş bir hukuku da unutun gitsin.
CHP içindeki çakal takımı da, seçimlerdeki yenilgi konusunda CHP yi hedef tahtasına oturtanlar, böyle yapmaya devam ederlerse, bu kayıpların bir numaralı sorumluları olarak tarihe geçeceklerdir.
Özellikle yarın yapılacak olan bir kongrede dillere sahip olmak o kadar önemli ki…
Tarih yazmak isterken, tarihi karalama defterine dönüştürmeyiniz.
Konuşmayayım, yazmayayım diyorum ama mümkün mü?
Bu bir abi tavsiyesi.
Seçim sürecindeki tavsiyelerimde yanılmadığımı bilenler bilir.
Sükûnet, suhulet…